“Bir gün bir kitap okudum ve hayatım değişti.” İnanılmaz bir kitaptı. Başlarken zorlandığımız ama sonrasında “vay be” diyebileceğimiz türden. Yazar çok zeki ve kendisine gelen eleştirilerden midir bilinmez okurun zekasını da yine kitaptaki bir bölümde ölçmeye çalışıyor. Osman, kahraman hem Melekle konuşur gibi anlatıyor hem de sanki okuyucuyla konuşuyor. Okuyucusuyla konuşan romanları Tanzimat dönemi romanlarıyla bağdaştırmakla beraber buradaki diyalog acemice değil, ustaca ve ironik olmuş. Osman okuduğu kitabın etkisiyle hem Melek arayışında hem de yeni bir hayat yeni bir benlik. Sürekli eskiyi özleyen bir kahraman ve bize eskiyi hatırlatan cümleler. Otobüs yolculukları, demir yolu, karamelalar, maniler, resimli romanlar. Ayrıca batılılaşmanın zararları ve milli kalabilme ayrıcalığı. Rıfkı Hat’ın intihal mi esin mi hangisi olduğuna kahramanın da karar veremediği 33 kitaptan yola çıkarak yazdığı Yeni Hayat’ı. Orhan Pamuk için de sık sık yabancı yazarlardan intihal ediyor dedikoduları dolaşıyor ortalıkta fakat yazarın dili kurduğu o uzun birbirinden asla koparamayacağımız yazmaya çalışsak asla bir araya getiremeyeceğimiz cümle yapısı inanılmaz. Nobel’i hak etmiyor diyenleri esefle kınıyorum.