Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sen kendi gücüne daima fazla güvendin," diyor Claire. Karşılıklı gülümsüyorlar. "İçki, ne yaparsın," diyor Maria. "Bir de, güvensizlik içinde yaşamak, bilemezsin."
Sayfa 98
Canım Duras!
İmkânsız aşkların, çözümsüz ilişkilerin, iletişimsizliğin, çelişkilerin ve çatışmaların yazarıdır Duras.
Sayfa 12 - Çizgi KitabeviKitabı okuyacak
Reklam
Kuzey Çinli Sevgili
Zaten, bilindiği gibi bu yapıtı Jean-Jacques Annaud’nun Sevgili adlı romanından yaptığı -Duras’a göre katlettiği- uyarlamayı gördükten sonra yeniden kaleme almış ve kendisi için gerçek Sevgili’nin bu yapıt olduğunu söylemiştir (Lebelley 1994: 335).
Sayfa 24 - Çizgi KitabeviKitabı okuyacak
André Bazin’in deyimiyle, insanlarin kiliseye gider gibi sinemaya gidip, belli bir rahatlamayla çıktıkları bir çağda, o çağa ait yazarların sinema ve fotoğraf gibi görüntü teknolojilerinden etkilenmemeleri elbette mümkün değildir.
Sayfa 24 - Çizgi KitabeviKitabı okuyacak
Çoğu kimsenin zannettiği çeşitten olmamakla beraber güzel sanatlara karşı duyulan ilgi, hayata bir tür sırt çevirmedir. Bir tabloyu tetkik etmek demek, gündelik alışkanlıklarımızdan bir çeşit sıyrılma demektir, hiç olmazsa o an için eşyaya, bir şeye delalet ettikleri veya bir şey vaat ettikleri için değil, sadece eşya oldukları için bakarız. Bir natürmorttaki elmanın rengine dalmışızdır; artık o elma, aç iken el uzatılacak bir şey değildir; taşıdığı canlılık ile görülecek bir şeydir. Faydacı görüşün yerini güzellik sevgisi almıştır. Irwin Edman, Sanat ve İnsan Estetiğe Giriş
Sayfa 27 - Çizgi KitabeviKitabı okuyacak
Mağara alegorisi&Sinema
Mahkûmlar karanlık bir mağarada zincirlenmiş durumdadırlar, sadece önlerindeki duvara yansıyan gölgeleri görebilmektedirler. Sinema seyircisi de, aynı şekilde karanlık bir ortamda, gerçek dünyadan uzakta, sadece yansıtım (projeksiyon) makinesinden önündeki perdeye yansıtılanları görebilmektedir ve o da düş görmenin kendinden geçirici etkisiyle zincirlenmiş durumdadır. Platon’un mağarasında bu gölgelerin duvara yansımasını sağlayan ışık kaynağının, yanan ateşin yerini, yansıtım makinesi almaktadır. Mağaranın duvarlarına yansıyan ve bu gölgelere eşlik eden sesler ise sinemada dublaj ve eşleme yoluyla görüntülere eklenen sinematografik sesler ve gürültülerdir. Gölgelerin yansıdığı duvar ise, filmin yansıtıldığı perdeye dönüşmüştür.
Sayfa 30 - Çizgi KitabeviKitabı okuyacak
Reklam
Birkaç yıl içinde, seni unuttuğum zaman, bu çeşit başka hikayeler geçince başımdan, aşkın unutuluşu olarak anacağım seni. Unutmanın korkunçluğu olarak düşüneceğim seni. Şimdiden biliyorum bunu.
Unutmaya başlıyorum seni. Ürperiyorum bunca sev­giyi unuttuğumu düşündükçe ..
Sayfa 68
İnsan, ne yazacağını bilebilseydi hiçbir şey yazmazdı!...
Sevgili dost, “İnsan, ne yazacağını bilebilseydi hiçbir şey yazmazdı. O zahmete değecek bir şey olmazdı bu. Yazmak, insan yazsaydı ne yazardı, bunu öğrenme çabasıdır. Ancak yazdıktan sonra öğrenebiliriz bunu,” der Marguerite Duras. O halde ne duruyoruz, açalım yelkenleri! Rüzgâr birazdan esmeye başlar. Bu sıcak Temmuz gecesinde bakalım kayığımız nereye gidecek?
Sayfa 79 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gençlik dışarıda, meydanda, şimşeklerin ve dinmek bilmeyen gök gürlemelerinin altında.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.