Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Pınar

Pınar
@marigoldjane
Gracias a Dios, Por dejarme vivir!
160 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı 15 günde bitirdim. Sanırım bunun sebebi Tony’nin anımsama yoluyla her şeyi anlatmasıydı. Çünkü asıl anlatılan konudan çok fazla sapma vardı ve gerçekten yazar, okuyucunun kafasını karıştırmak için sanki bütün yolları denemişti. Ayrıca bu kitabın üslubunda -belki çeviri kitap olduğu içindir- bir çiğlik, bir olmamışlık var sanki. Bütün olay örgüsü bana zorlamaymış gibi geldi. Beğenenlere saygı duyarım ama kesinlikle benim tarzım değil. Bu kitabı yorumlayan bir çok inceleme okudum ve gördüğüm kadarıyla okur da zaten bu kitaptan bir şey anlamamış. Herkes yalnızca ‘çok güzeldi, çok etkileyiciydi’ gibi yavan sözlerle kitabı övmüş. Sırf yaşlı bir adamın nostaljilerini yalan yanlış hatırladığı bir kitap olduğu için tabi ki bu kitabı beğendiğimi söylemeyeceğim. Yine de en iyi deneyim için kitabı bir de kendiniz okuyun. Devamında spoiler var. Malesef birinin bunu yapması lazımdı. Dipnot: Adrian Finn’in oğlunun adı Adrian, annesi Veronica değil ve Veronica ile Adrian kardeşler. Yani çocuğun (Adrian’ın) annesi, Veronica’nın annesi Sarah Ford. Ayrıca güncede de muhtemelen Adrian Finn, Sarah Ford’la ilişkisinden bahsettiği için Sarah günceyi alması için Tony’e mektup yazıyor.
Bir Son Duygusu
Bir Son DuygusuJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 20212,201 okunma
Reklam
536 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
"Sanırım en büyük pişmanlıklarımdan biri, o kadar fakir büyümek ki, geri dönmek için neredeyse kendimi orta sınıfa yükseltmek zorunda kaldım. bir işçi sınıfı hikayesi anlatmak için." Okuduğum en etkileyici kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Shuggie Bain’in gerçek anlamda tüylerimi ürperten ve genellikle yeraltı okuyucusu olan şahsımı kışkırtan bir eser olduğunu da eklemek istiyorum. Bu kitabı, içeriğiyle ilgili tek bir fikrim bile olmadan aldım fakat bence konusu, içeriği, anlatısı ve kurgusuyla yeraltı edebiyatına göz kırpan bir eser. Burada kitabı okuyan bir çok okur arkadaşımın içerikle ilgili yazdığı yazılardan az çok fikir sahibi olabileceğinizi düşünüyorum. Ben naçizane kitapla ilgili düşündüğüm bir kaç çıkarımdan bahsetmek istedim. Daha öznel deneyimler için okuyun, okutun, tavsiye ve hediye edin :)
Shuggie Bain
Shuggie BainDouglas Stuart · Can Yayınları · 2022492 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
CANKİ, CANK VE SAÇMALIKLA DOLU BİR YIĞIN SAYFALAR BÜTÜNÜ
İnatla bitirmek yarım bırakmamak için okuduğum bir kitap.İlk 100 sayfası idare eder, geri kalan kısmı yazarın uyuşturucu kullandıktan sonra gördüğü halüsinasyonlarla bağdaştırabildim. Sanırım gayler, uyuşturucular ve dışkılarla ilgili bir şeydi. Kötü bir rüya gibiydi. Şimdiye kadar okuduğum en kötü yeraltı kitabı olabilir. Bir şeyleri yarım bırakmayı sevmediğim için inat edip okudum. Bir daha asla.
Arabölge
ArabölgeWilliam S. Burroughs · Ayrıntı Yayınları · 201267 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Büyük, şiddetli neşelerden kaçabilseydik, büyük acılardan da kaçabilirdik.
Kitabın arka kapağını okuduğunuz anda özellikle "... alkolizmle, geyşalarla, sonuçsuz kalan intiharlarla dolu utanç yüklü yaşamının günahını çıkarır." yazısından kitabın sizi neye hazırlayacağını az çok tahmin ediyorsunuz. Ama kitabın bundan daha fazlası olduğunu söyleyebilirim. Kitap üç bölümlü kişisel bir günlük olarak tasarlanmış.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,2bin okunma
114 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Benim gibi pejmürdeler için yaratılmamış Tanrı'nın Krallığı.
Bu kitapla ilgili bir şeyler yazmasam içimde bir yük hissedecektim. Kitabın 'Guilermo Rosales ya da Entelektüel Öfke' kısmında aslında genel anlamda eser, yazar ve dönemle ilgili detaylı bilgiler verilmiş. Fakat ben genel olarak eserle ve yazarla ilgili gözlemlerimden okuma deneyimimden bahsetmek isterim. Bu kitabı acımasız, gerçek ve yalnızlık kelimeleriyle ifade edebilirim. Çok fazla rahatsız edici öge yer almasına rağmen, birazcık empati yeteneğine sahip olan herkeste vicdani bir sorgulama oluşturacağını düşünüyorum. Kitapta kötü olan şeyler yazar tarafından o kadar değişik bir mizahla aktarılıyor ki okuyucu üzerinde kara film gibi bir etki oluşturuyor. Yine de yaşanan sefaleti iliklerimize kadar hissetmemize engel olamıyor bu anlatım tarzı. Bu yönden yeraltı edebiyatı eserlerindeki rahatsız ediciliği yakaladığını düşünüyorum. Rosales'in bakımevini 'insani enkaz toplama evi' şeklinde aktarması aslında kitapta az çok neyle karşılaşacağımızın donelerini veriyor gibi. Bir başka ayrıntı ise kahramanımız Figueras'ın devrimle ilgili hayal kırıklıkları. Tarih sahnelerinde büyük umutlarla ve mücadeleyle yapılan devrimlerin sonucunda halkta oluşan hayal kırıkları beni her zaman derinden etkiler. Belki devrim Figueras'ı reddetmeseydi bunların hiçbiri yaşanmazdı kim bilir. Felaketzedeler Evi eseri Octavia Paz gibi bir kanaat önderinin oyuyla 1987 Letras de Oro (Altın Harfler) ödülünü kazandı. Bu kadar yoğun bir yaşamı 90 sayfaya sığdıran yetenekli kalem Guillermo Rosales daha bir bu kadar eserini daha şizofreni sorunundan ötürü imha etmiş. Bu olay yaşanmasa okuyucu olarak daha nelerle karşılaşacaktık Tanrı bilir.
Felaketzedeler Evi
Felaketzedeler EviGuillermo Rosales · Jaguar Kitap Yayınları · 20172,418 okunma
Reklam
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
GESUNDHEİT
Ölümlüler Uyurken, Vonnegut'un okuduğum 3. kitabı. Ve Vonnegut gelenekleri dışında okuduğum ilk kitabı olma özelliği taşıyor. Öncelikle bu kitabın diğer eserlerinden farkı, ünlü bir sosyolog ya da düşünce insanının kaleminden çıkan kelimelerle yazılmış, mesaj verme amacı içeren hikayeler barındırıyor olması. Bunun yanında mekan betimlemeleri o kadar başarılı kullanılmış ki hikayenin yaşandığı evreni tahayyül etmekte asla zorluk çekmiyorsunuz. Ayrıca illüstrasyonlar anlatımı destekliyor gibi. Bir kaç öykü hariç genel olarak öyküleri fazlasıyla beğendim. Bazıları kafamda çizgi roman etkisi oluştururken, bazıları film sahneleri oluşturdu. Bay Z. adlı öyküsüne kafamda küçük senaryolar bile yazmış olabilirim. Çok derin detaylar vererek kitabı okumaya niyetlenenlerin hevesini kırmak istemiyorum. Vonnegut kitaplarındaki o genel ofansif veya grotesk mizahtan pek eser bulamayacağınız fakat okuduktan sonra sizi bir hayli düşündüreceğini umduğum bu muhteşem kitabı hayal gücünüzü ve kafanızı beslemesi açısından hemen okumalı ve okutturmalısınız :)
Pınar
Pınar
Ölümlüler Uyurken
Ölümlüler Uyurken
Kurt Vonnegut
Kurt Vonnegut
Ölümlüler Uyurken
Ölümlüler UyurkenKurt Vonnegut · April Yayıncılık · 201198 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"Ama yaşamadığın hayata hayıflanamazsın."
Kitabın arka kapağını okuduğumda sadece toplumun dışına itilmiş, tutkuları bilimkurgu romanları ve oyunlarla dolu olan kitabın deyimiyle bir "nerd" hikayesi okuyacağımı sanmıştım. Ara ara mizahi dille yazılmış kitapları okumayı seviyorum. Bu kitabı da öyle bir şey sandım, tabi ki yanıldım. Diktatör Trujillo dönemi Dominik Cumhuriyeti'nin korkulu rüyası olmuş, halk bu diktatör sayesinde soykırım, açlık, hırsızlık, ölüm, sürgün gibi olayları yaşamış baskıcı yönetime boyun eğmek zorunda kalmıştır. Aslında yazar Junot Díaz'ı bir diktatör devrini bu kadar cüretkar bir biçimde okuyucuya aktarmış olmasından dolayı takdir ettim. Yalnızca Oscar Wao'nun hayatının anlatılmaması benim için müthiş sürükleyici oldu. Annesinin, abuelası'nın(büyükanne), kız kardeşinin hikayelerini dinlemek, bir kadın olarak onların yaşadıkları dünyayla empati kurmak oldukça etkileyici bir deneyimdi. Kitabın anlatım dili samimiydi. Genellikle çok fazla İspanyolca kelime kullanılmış. Kitabın arkasında sözlüğe bakmak bazen yormuş olsa da cümle içinde İspanyolca kelimeler kullanılmasını sevdim. Dipnotlar çok yararlı bilgiler içeriyordu fakat bana zaman zaman fazla geldi. Hikayelerin bağlantı kısımları değiştiğinde anlatıcının kim olduğunu anlamakta zorlandım. Kitabı bitirdikten sonra da kafamda bazı boşluklar kaldı. Bunlara rağmen etkileyici ve farklı bir kültür hakkında bilgi edinebileceğiniz türden bir kitap olduğunu düşünüyorum. Burası bir miktar spoiler içerebilir : Kitabın sonunda kimse mutlu olmuyor, bazıları ölüyor, bazılarının ölümü yararlı bazılarınınki ise can sıkıcı olabiliyor. Daha iyi deneyimler için okuyunuz efendim.
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa Yaşamı
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa YaşamıJunot Diaz · İthaki Yayınları · 2020140 okunma
368 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
"Çam ağaçları samba yapmaya başladı. Ay elektrik şokuna tutulmuştu. Daha sonra düzeldi her şey. Ve güzelleşti." Yazmasaydım bu kitabı aşamayacaktım. Öncelikle düşünce dünyamı farklı bir boyuta kanalize etti ve bana alternatif yaşam yolları sundu. Alternatif yaşam yollarından kastım bu şekilde olmasaydım böyle olur muydum? Tabi ki "Yeraltı" kelimesi ile başlayan bütün sanat dallarını seviyorum ve benimsiyorum. Neden biliyor musunuz? Onlar size duymak istemeyeceğiniz şeylerden bahseder. Onlar size sefaletten, ghettolardan, varoşluktan, çürümüşlükten, uyuşturuculardan, ölümlerden bahseder. Tabi ki sevmeyebilirsiniz, size hitap etmiyor olabilir bütün bunlar. Ama nedense bana empati yeteneği kazandırıyor fazlasıyla ya da yaşanmışlık etkileri diyelim. Kitap yukarıda saydığım bütün kavramları içeriyor. Yazar İngvar Ambjørnsen'in okuduğum ilk kitabı, diğerlerini de okuyacağım galiba. Norveççe'den çevirisini yapan hanımefendi Banu Gürsaler Syvertsen mükemmel bir iş çıkarmış. Argolar, küfürler falan mükemmel ifade edilmiş. Norveç'in bir kaç semtinde Erling Haefs ile geziyorsunuz çoğu kez. Kışı da hissediyorsunuz, gri gökyüzünü de. Bazen Charly Lie gibi kankam olsa hiç mutsuz olmazdım sanırım dedim yalan yok. Mükemmel absürt bir karakter olmuş. Bu kitabı elinize almadan her türlü ön yargılarınızdan sıyrılırsanız okuma açısından daha faydalı olacağına ve bu eseri daha güzel yaşayacağınıza inanıyorum. Bu kadar.
Beyaz Zenciler
Beyaz ZencilerIngvar Ambjörnsen · Ayrıntı Yayınları · 20161,009 okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Alfa yayınevi bu kitabın kapağıyla ilgili bir şeyler yapamaz mıyız?
Alfa yayınevinden çıkan bu janjanlı kapaklı kitabı henüz 2 gün önce bitirdim. Kitabın kapağı hariç bir çok şeyi beğendim. Murat Menteş'in okuduğum 4. Kitabı Korkma Ben Varım. İlk kez okuyanları olay örgüsünden ve karakter fazlalığından dolayı biraz yorabilir fakat karakterler arası geçişin akılda kalıcı ve daha açık şekilde yapıldığını
Korkma Ben Varım
Korkma Ben VarımMurat Menteş · Alfa Yayınları · 20208,2bin okunma
555 syf.
8/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Zadie Smith'in edebiyat hakkındaki fikirlerini bir Youtube videosunda izledikten sonra bu eseri okuma kararı almıştım. Kitabı okudum ve iyi ki böyle bir kararı aldım dedim kendi kendime. Spoiler vermeden eser hakkında küçük bilgiler vermek istiyorum. Üç farklı kültürdeki aile bireylerini din, tarih, kültür, dil ve coğrafya açısından ele almış yazar. Bu kategoriler okuyucuya farklı kültürler hakkında detaylı bilgiler veriyor aslında. Öyle ki bazen Jamaika, bazen Bangladeş, bazense Londra sokaklarında gezintiye çıkıyorsunuz. Dürüst olmak gerekirse beni en çok etkileyen kısmı da bu oldu diyebilirim. Aynı zamanda diyaloglar ve yazarın anlatım tarzıyla sağlanan mizahi içeriği oldukça başarılı buldum. Anlatım bütünlüğü ve romanın sonunu bağlama şekli, beni fazlasıyla etkiledi. Ailelerdeki bireylerin düşünce ve yaşam şekliyle ilgili verdiği bilgiler ise olayları ve çıkış sebeplerini pekiştirmemi sağladı. Romanın bazı kısımlarında, yazarın cürretkar fikirlerini okuyucuya aktarmasıyla düşünce dünyamda yeni kapılar açıldı. Kısacası unutamayacağım bir eseri daha kitaplığıma kazandırmış oldum. Teşekkürler Zadie Smith, teşekkürler Samet - Alsana İkbal, teşekkürler Archibald - Clara Jones, teşekkürler Marcus - Joyes Chalfen ve kahrolası çocukları!
İnci Gibi Dişler
İnci Gibi DişlerZadie Smith · Everest Yayınları · 2000376 okunma
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dikkat spoiler içerebilir.
"Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece Tanrı bilebilir." Ölüme giderken bile bu kadar ihtişamlı olmak sadece felsefenin kilometre taşlarından olan bir filozofa yakışabilirdi sanırım. Yaşamın sonu yani ölüm kavramının üzerine olan düşüncelerimin gelişmesini bazen de değişmesini sağlayan bir eser oldu benim için. Açıkçası şunu belirtmek isterim ki demokratik ve özgür Atina halkının Sokrates gibi büyük bir filozofa yapmış olduğu haksızlığı anlayamayacağım. Sokrates'in de bu haksızlığa karşı duruşunu bu eserin sayesinde daha iyi anlamış oldum. "Çoğunluk bir insanı bilge yapamadığı gibi, aptal da yapamıyor, rastgele davranmakla yetiniyor." cümlesi aslında Sokrates'i ölüme götüren sebebi anlamaya yetiyor. Bunun haricinde en çok ilgimi çeken Phaidon kısmı oldu. Bu kısımda kullanılan yöntem -Sokratik diyalektik- karşıtlıklarla kullanılan akıl yürütme yöntemi, ruh ideasının ateş-buz, tek-çift sayı gibi kavramlara benzetilerek ifade edilmesi başta çok komplike görünse de, eserden öğrendiğim bilgiyi daha sağlam ve kalıcı hale getirdiğini söyleyebilirim. Bu açıdan oldukça etkileyici buldum tabi paradokslara da düşmedim diyemem. Phaidon kısmında yaptığım benim için en önemli çıkarım; bedenimizden ziyade ruhumuzla özdeş olan bilgelik, ölçülülük, adalet, yüreklilik, özgürlük ve hakikatle biçimlendirmemizin gerekliliği. Bedenimizden ziyade ruhumuza iyi bakmamız gerektiği. Ruhunuza iyi bakın diyerek sözlerimi bitiriyor ve bu eserle bir çok konuyu irdeleyeceğinizi, anlayacağınızı umut ediyorum.
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,6bin okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Kötülük ve erdem, sanatçı açısından sanatsal malzemelerdir.
Bir miktar spoiler içerebilir. "Güzelliği bir maskeden, gençliğiyse gülünç bir taklitten, bir farstan ibaretti. Zaten en iyimser tanımlamayla bile gençlik dediğin neydi ki? Ham, olgunlaşmamış bir mevsim, sığ duyguların, hastalıklı fikirlerin hüküm sürdüğü bir zaman dilimi." 19. yüzyıl Estetizm temsilcisi Oscar Wilde'nin aleyhinde delil
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,6bin okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bir miktar spoiler içerebilir.
Her şeyden önce bu kitapta atıf yapılan eserler, yazarlar, imparatorlar ve filozoflarla ilgili çevirilerdeki titizliği ve verdiği detaylardan dolayı çevirmen, Emre Ceren'e teşekkürler. Stoacı İmparator Marcus Aurelius'un yazmış olduğu bu kitap bana göre aslında bize gerek dini, gerek toplumsal, gerekse evrensel boyutta iyi ve erdemli bir insan olmak için öğretilen kuralların bir kısmını içeriğinde barındırıyor. Verilen mesajlardan biri Stoacı görüşün önemli bir maddesi olan, içinde yaşadığımız evrene, doğaya ve bizi bu evrene gönderen Tanrı'ya başımıza gelen hiçbir şeyden şikayet etmeksizin bir teslimiyetle sığınmamız, ve her şeyi doğaya bağlamamız üzerine verilen tavsiyeler. Ek olarak kişisel motivasyonumun eksik olduğu ve yaşama karşı bu kadar boş gözlerle baktığım bir dönemde bu güzel eseri bana öneren dostum Simay'a teşekkürlerimi sunuyorum. Ve aynı zamanda kişisel gelişime katkı sağlayacak bir eser olduğunu da düşünüyorum. Burada birkaç cümle ile eserle ilgili genel görüşlerimi yansıttım daha fazlası için kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202215bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sektörden Arkadaşlara Giriş
Öncelikle senaristliğini ve yönetmenliğini oldukça beğendiğim Selçuk Aydemir'in, tecrübelerini merak ettiğim bu kitabın beklentilerimi bir çok alanda karşıladığını söylemeden edemeyeceğim. Gerek nüktedan mizacıyla olsun, gerek samimi üslubuyla olsun, gerekse sinema ve televizyon sektöründeki tecrübelerini nasıl ve ne şekilde kazandığını anlattığı konu başlıklarıyla olsun okunmaya değer bulduğum bir kitap oldu "Evrak Kürek". Yazarın ülkemizde birçok izleyicinin gönlünü fetheden, müptelası olduğu komedi türündeki dizi ve filmlerin (İşler Güçler, Kardeş Payı, Çalgı Çengi, Düğün Dernek, Ailecek Şaşkınız) senarist ve yönetmenliğini yapmış olması, yazınsal mizacıyla ilgili de bir merak uyandırmıştı bende. Kitabındaki mizacına bakarak, film ve dizilerindeki esprilerin temelinin nerden geldiğini çok net anlıyoruz. Bu kitap sinema ve televizyon sektöründeki sorunlarla, mesleki aşkla, aniden karşılaşılan olumsuzluklarla ve sonrasında dönen şanslarla dolu hikayeleri barındırıyor. Bunun yanı sıra sektörde ne yapıp yapmamamız ile ilgili tavsiyeler de mevcut. Daha fazla detay için okumanızı tavsiye ederim.
Evrak Kürek
Evrak KürekSelçuk Aydemir · Küsurat Yayınları · 20191,945 okunma