Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. Yalnızca anahtar
deliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri. Yalnızlık
hiç de tanrısal değil, görkemli değil. O yalnızca geçmişle
gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta.
Geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir
leke yalnızlık denilen. Şimdi ne varsa,
Ölmüş mü ulan bu? İşkenceye bir başladın mı kendini kaybediyorsun oğlum. Konuşturamadın zaten günlerdir hiçbirini. Al işte, ne yapacağız şimdi bunlarla?
"Ölmemiştir belki abi."
"Kapat çeneni! Ölmemişmiş... Bir çare bulacağız mecbur. Sen de bundan sonra daha dikkatli ol. Adama sormazlar mı ulan, bu kaçıncı intihar diye?"
Ne uykudur ne ölüm;
Yaşarken ölenlerinki.
Doğduğun ev,
Gençlik günlerindeki dostların,
Yaşlı adam ve genç kadın,
Günün yorgunluğu ve onun ödülü, Yitip gitmekte tümü,
Anılara karışmakta,
Elde tutmak ne mümkün.
-Ralph Waldo Emerson