Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yasak bir meyveyi yedi diye insanın yeryüzü cennetinde sonsuza dek mahkûm edildiği şeklindeki bu saçma masalı inceleyen aklı başında insan ne düşünür? Bu masal ne kadar önemsiz olsa da, ne kadar tiksinti verici bulunsa da, bir an üzerinde durmama izin verin, çünkü cehennemin sonsuz cezalarının kabulü için buradan yola çıkılıyor. Bunun hiçliğini kabul etmek için bu saçmalığın yansızca incelenmesinden başka bir şey gerekir mi?
Sayfa 144 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Tanrı'nın adaleti ve şanı günahkârları ve inançsızları sonsuz işkencelerle cezalandırmasını gerektiriyorsa, adaletin ve aklın günah işlememenin kimilerinin erki dâhilinde olmasını ve inançsız olmamanın da başkalarının erki dâhilinde olmasını gerektirdiğine hiç kuşku yoktur. Peki ya insanın özgür olduğunu varsayacak kadar saçma biri var mıdır? Her eyleme sürüklenen bizlerin, hiçbir şeyin efendisi olmadığımızı ve bu zincirlerle bağladığımız Tanrı (varlığını kabul edersek; gördüğünüz gibi bunu tiksintiyle yapıyorum), evet, ne diyordum, bu Tanrı, biz istemeden onun tutarsız elinin bizi zevkle içine soktuğu tersliklerin kurbanı olduk diye bizi cezalandırırsa, varlıkların en adaletsizi ve en barbarı olduğunu göremeyecek kadar körleşen kimdir?
Reklam
Ahiret mutluluğu için gerekli varsayılan koşullara bakılırsa, bizi kurtuluştan ziyade lanet bekliyor. Oysa, sizin Tanrı’nızın bunca övülen adaleti varsa, bahtsız ve cılız eserini bu kadar vahşice bir ortama yerleştirmiş olmak nasıl bir şeydir, sorarım size? Bu sisteme göre, sizin âlimleriniz ezeli mutluluk ile mutsuzluğun insana eşit olarak sunulduğunu ve yalnızca onun tercihine bağlı olduğunu söylemeye nasıl cüret edebiliyorlar?
Sayfa 128 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Ah Justine, bir Tanrı fikrinden nasıl da tiksiniyor, nefret ediyorum! Aklımı nasıl da şoke ediyor, yüreğime tiksinti veriyor! Ateizmin şehitlere ihtiyacı olduğunda bana söylesin yeter, kanım her şeye hazır. Bu dehşetlerden iğrenelim, sevgili kızım; onları aşağılamak için en okkalı hakaretler olsun borcumuz. Gözlerim açılır açılmaz bu kaba saba hayallerden nefret ettim ve kendime onları ayaklar altında çiğneyecek bir yasa yaptım... Asla vazgeçmeyeceğime yemin ettim. Mutlu olmak istiyorsan beni takip et; iğren, inancından dön, hakaret et, benim gibi. Bu ürkütücü ibadetin iğrenç nesnesi, hatta hayallere yönelik bu ibadetin kendisi, tıpkı bu hayaller gibi, bilgeliğin aşağılamasına layıktır.
Sayfa 112 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Bir balinanın karnında üç gün kapalı kalan sizin Yunus’unuzun hikâyesi de aynı ölçüde tiksinti verici değil mi? Benzer bir hayvanın göğsünde tutsak edilen ama sizin peygamberinizden daha becerikli olduğundan balinanın karaciğerini pişirip yeme fikri aklına gelen Herkül’ün hikâyesinden bariz biçimde kopya edilmemiş mi?
Sayfa 86 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Marksizm diye bildiğimiz ideolojinin temelini atan adamdır Marquis De Sade!..
Devrim; monarşi, daimi isyan halinde olduğu ölçüde devrimdir..
Sayfa 41 - SEL YAYINCILIK
Reklam
516 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Marquis De Sade, kimine göre deli, kimine göre dahi; kimine göre sapık, kimine göre gerçekçi, ama bence en çok bir filozof. Tıpkı diğer filozoflar gibi bir öncü. Bir fark yaratmanın bedelini de ödemiş elbette. Kapatılarak. Her türlü haneye konuk olmuş. Konuklukları bir ölümle sonuçlanmama sebebi elbette zengin nüfuslu aristokrat bir aileye mensup
Aline ve Valcour: Felsefi Roman (1. Cilt)
Aline ve Valcour: Felsefi Roman (1. Cilt)Marquis de Sade · İthaki Yayınları · 202312 okunma
Gördüğüm ilk şey meçhul bir çocukluktur, bu sokak çocuğunun Kudüs tapınağındaki çapkın rahiplere verdiği hizmetler; sonra, on beş yıllık bir yok oluş, bu sırada bu hinoğluhin, Mısır okulunun tüm hayalleriyle zehirlenecek ve bunları Juda’ya taşıyacaktır.
Sayfa 58 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
"Benim bahtsızlığım, boyun eğmeyi asla bilmeyen ve asla da boyun eğmeyecek sağlam bir ruhu gökten almış olmaktır."
Sayfa 16 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
İhtiyacı olmayan bir şeyi yapmamak kölelik değildir; ihtiyaç olan ve keyifli bir şeyi yapamazsa köle sayılabilir insan.
Sayfa 485 - İthaki Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2023. Çeviren: Birsel Uzma.
Reklam
Hayali diyaloglar vol2
James Joyce: Ah, güzel bir gün, değil mi? Kelimelerin dansıyla dolu dünya... Sade: Ah, James, ne kadar naifsin. Kelimelerle dans ederken, ben onları yatağa atmayı tercih ederim. James Joyce: Ah, cinselliğin sıradışı dansıyla ilgili yazabilirdiniz belki de. Ancak sanatın yatağı, sayfalar arasında gizlenen gizemlerle
İkisi de hayat hakkındaki beklentilerinin birbirini karşılamadığını biliyor, yüreklerindeki ateşle içlene içlene kavrulup duruyorlardı.
Onu eski çağlarda rastlanan büyük bir incelikle seviyordu. Bizim çağımızda böyle duygular kalmadı.
İnsanı namuslu kılmak için ne boyunduruk gerekir, ne cellat, ne dogma, ne tapınaklar; bu araçlar yalnızca ikiyüzlüler ve alçakların doğmasına neden olur; bir erdem doğurdukları görülmemiştir.
Sayfa 455 - İthaki Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2023. Çeviren: Birsel Uzma.
Cezaların en kötüsü ve en tehlikelisi olan hapishanenin, adaletin en eski suistimal yollarından başka bir şey olmadığını, bu adetin daha sonra despotizm ve tiranlık tarafından daha ileri taşındığını bilmiyor musun?
Sayfa 419 - İthaki Yayınları. 1. Baskı. Temmuz 2023. Çeviren: Birsel Uzma.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.