Öncelikle belirtmek isterim ki, kitabı sis yayıncılıktan okumanızı tavsiye etmiyorum..
Kitaba başlarken Anıl kardeşimin incelemesi beni etkilemişti Martin Eden, o, artık benim en yakın arkadaşım diye incelemesine giriş yapmıştı... Neyse :)
Yaşamın çarpıklığını, merhametsizliğini, yoksulluğu, tutkuyu, aşkı, başarma azmini ve zenginliği sonuna kadar yaşayan Martin Eden'in öyküsünü okuyacaksınız...Yere düştüğünde bir avuç toprakla kalkmasını bilen Martin EDEN karakterine hayran kalmamak mümkün değil. Başarıda nasıl ısrar edilir? Nasıl tekrar tekrar denenir? gibi bir çok soruya cevap bulabileceğiniz bir kitap. Öyle heyecan, korku, atraksiyon falan beklemeyin kitaptan. Zamanının günlük sıradan yaşantısını anlatılırken düşünüyorsunuz. Zaman zaman üzülüyorsunuz. Akıcı ve güzel bir anlatımı var. Betimlemeler ise bir harika. Ben çok beğendim. Mutlaka okunmalı diyorum.
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
Jack LONDON hayranlığımın iyice pekiştiği bir kitap incelemesi ile yeniden karşınızdayım ey internet ahalisi. Demir Ökçe kitabı yazara ait okuduğum dördüncü kitap. Ve okumuş olduğum bu dört kitabı göz önüne alıp bir değerlendirme yaptığımda, her ne kadar Vahşetin Çağrısı (1903) ile Beyaz Diş (1906) kitabının birbirine benzer mahiyette konular
Kitaplığımda Jack LONDON’a ait tam beş kitap bulunuyor ve ben bu beş kitabın her birini son bir ay içerisinde okuyup bitirdim.
İlk okuduğum kitap Vahşetin Çağrısı (1903) olmuştu. Kitaptaki konudan ve yazarın üslubundan oldukça etkilenmiştim. Uygarlığın yumuşak ve rahat bağrından koparılarak, zorluklarla dolu ve yaşamın güçleştiği yaban ellerin
Kitapları okuyorum ama incelemeleri ihmal ediyorum, bu sebeple harika bir roman incelemesi daha bırakayım.
Kitabınızın baş kahramanı kitaba da adını veren Martin Eden. Denizci, güçlü kuvvetli ve çevresinde dış görünüşü ile itibar gören de birisi. Bir gün kitap sevdalısı Ruth ile karşılaşır ve dünyası altüst olur. Aşık olduğu kadın üst tabakanın mürekkep yalamış kadınlarından biridir. Martin Eden bunun farkına varınca gecesini gündüzüne katarak kitap okur. Kültürel olarak kendini yeniden düzenler. Nezaket kurallarından konuşmasına bilgisine kadar her şeyi değiştirmek niyetindedir Martin Eden. Peki bu konuda başarılı olup Ruth'a kavuşabilecek mi? Kitap aşkı insan aşkına ulaşabilecek mi?
Bir çok kitabı içinde barındırıyor. Size de tavsiyem arkadaki dipnotlara dönüp dönüp okuyabileceğiniz zamanlar ve mekanlar tercih etmeniz. Biraz otobiyografik olan bu kitap arka planında sosyalizm, Marksizm ve kapitalizm, burjuva gibi kavramlara değiniyor. Bu kavramları da düşünürler ve kitaplar destekleniyor. Kitabın bir bölümde alkole bakış açısını yansıtıyor. "Çok çalışınca çok içiyorum insan gibi çalışınca insan gibi" bu da bana çalışmanın yabancılaşma duygusunu ve depresif duyguları tetiklediğini düşündürdü.
Şiddetle tavsiye.
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
Uyarı : Bu inceleme eser hakkında bilgi içermektedir.
Bölüm 1 -Eserin Yazılma Süreci-
1876 Amerikası’nda doğan London,babası tarafından kabullenilmeyip adeta 1-0 geriden başlıyor Sheakespeare’in ifadesiyle hayat denen bu oyuna.Hem çalışıp hem de okurken işler daha da kötüleşince 13 yaşında okulu bırakmak zorunda kalıyor.Sonrası ise aklınıza
Bir kitap incelemesi yapacağımı pek düşünmezdim, nasıl yapacağım hakkında da pek bir fikrim yok aslında, sadece bu kitap hakkında içimden geçenleri yazmak istiyorum buraya.
Martin Eden'nı sevdiğim ve düşüncelerine değer verdiğim bir dostumun önerisi sonrası okumayı istedim. Kitap elime ulaştığında uzun bir süre okuyamadım. Ve en sonunda güneşli,
Martin Eden Kitap İncelemesi-İpucu verebilir.
Yol üzerinde kirli elbisesiyle işçi olduğu her
halinden belli olan deniz kokulu gariban genç
utana sıkıla içeri girdi. Şapkasını başından kaba
bir hareketle çıkardı, evirip çevirdi. Nereye
koyacağını bilmeyen tavırlarla, önce ceketinin
cebine sokmaya çalıştı, olmadı; sonra masanın
üzerine koymaya
Bugün Youtube kanalımda ünlü ABD'li yazar Jack London'ın hayatından ve eserlerinden bahsettim. 1876 Yılından doğan London, fakirlik nedeniyle 13 yaşında okulunu yarım bırakmak zorunda kalır ve zorlu çalışma hayatına başlar. Konserve fabrikası, istiridye avcılığı, Japonya sahillerinde balina avcılığı, Kanada'da altın arayıcılığı derken 1898 yılında
Bazı hikâye kahramanları hayatınızda bir iz bırakır, içinize işler, sizinle sofranıza oturur. İşte Martin Eden öyle birisidir. Hikayesi bambaşka bir hikayedir. Sadece bir aşk hikayesi değildir. Macera vardır bir kere bu hikâyede, hayatın anlamını arayış vardır, hayallerin peşinden koşmak vardır. Bütün bunların toplamı ise Martin Eden’dir.
Jack
Öncelikle Jack London ve Demir Ökçe bana bi kaç satırlık müsaade etsinler :)
Bir kaç incelemem kaldırılmış ve ben de "küstüm":)). Ama yılın son incelemesin de sizi algılarda zorlayacak bir incelemeden mahrum bırakmayayım dedim...Beklentiyi düşük tutun yine de ;)...
Geldim Jack başlayalım, yoksa Ernest mi ya da Martin mi desem bilemedim, zira kitap baş kahramanı yazar ve Martin Eden kitabında ki kahramanla aynı kişiler olduğunu düşünüyorum. Bir kurgudan ibaret olmasına rağmen, bir çok yazara da yol gösteren bir olgu olmuştur. Modern kölelik her yüzyılda hüküm sürmüştür, kitabın o dönemin kapitalist sistemine bir dur deme çabası olarak görünse de bugünün oligarşi statüsünden ne farkı var ki dedirtiyor insana...
Hadi hep birlikte hiyerarşik düzeni bir nokta da birleştirelim, eşitlik olsun diye elele verelim, kim karşı çıkar az çok tahmin edebilirsiniz değil mi(?) "Karnım doysun pastam dursun" zihniyeti var bu düzende, yüzyıllardır süregelen düzen asla değişime uğramadan şekil ve koltuk değiştirmiştir, haklı hakkını hakkıyla aramaya başladığı anda susturulur onun yolundakilerin yolu kesilir.
Çoğunluk ise bu haksız yönetime ses çıkarmadan sürü psikolojisiyle hareket edip kurdun azabına uğramaktan korkmuştur.
Biz bu yaşama mahkum edildik, ve bu doğrultuda sürdürmeye de devam edeceğiz. İsteyen sussun isteyen konuşsun, her koyun bacağının bedelini kendi ödüyor nasıl olsa...
Yeni yılda farkındalığımın artacağı daha çok kitap okumak dileğiyle, Farklı bakış açısı farklı fakat haklı zihniyetlere denk gelme isteğiyle "seneye görüşürüz" :) yazmasam olmazdı...
Okur kalın...
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,7bin okunma
Ah Martin Eden!
Buraya uzun uzun yazılar yazmayacağım kitabın incelemesi fazlasıyla yapılmış, ben kitaba dair hislerimi aktaracağım.
Martin Eden, kitabın ilk 150-200 sayfasında beni ona hayran bırakan öğrenme azmiyle hayat mücadelesi devam etti. 200-450 sayfasında hayatın zorluklarına karşı sergilemiş olduğu tutum ve olgunluğu ayrı dursun, hayata dair ne istediğini bilen bir adama dönüşünü okurken ben de tanık oldum. Ama gel gelelim son 50 sayfasında beni çok üzdü, sonu bu şekilde keşke olmasaydı dedirten, hayatıma etkisini unutamayacağım bir şekilde kitap final yaptı.
Okuduklarımdan bana kalanlarla size gelsin;
Bir insan sevdiği için değişebilirdi olumlu yönde.
Ama bir insan, bir insanı hayattan da soğutabilirdi.
Lütfen her insanın hayat hikayesine etki ettiğinizi unutmayın, belki size yansıtmaz ama kırılgandır her insan..
Martin EdenJack London · İthaki Yayınları · 202090,9bin okunma
Bir kitap incelemesi yazmak içeriğini özet geçmek veya olayı anlatmak değil, diye düşünerek kitabı okurkenki bana verdiği hissiyatı sizlerle gün gün ayırarak paylaşacağım.
0-100 ilk günümdü kahramanları, çevresini ve yeni dahil olduğum hayatı tanımaya başladım ve ulaşılmaz bir hayale kapıldım.
100-200 ikinci günümde bu ulaşılmaz hayalleri kahramanımla birlikte ulaşılabileceği hakkında karara vardım ve her nasılsa hayallerimizin peşinden sürüklenmeye başladık
200-300 hayallerimize kavuşmamız için daha çok çalışmak, hayallerimizin yanına muhteşem bir aşkın esiri olmak gibi bir hataya düştük ve aslına bakılırsa hayallerimize çok yakın olduğumuza karar verdik
300-400 öyleki hayallerimize çok yakın olduğumuzu düşünüyorduk ve bunun için daha çok çalışıyorduk ama bu öyle bir çalışmaydı ki dışardan hayat için değilde boş bir işle uğraşıyormuş gibi gözüküyordu ve sevdiğimizi bu sebeplerden dolayı kaybettik ve hatta hayallerimizi ise boş ve iğrenç bir ün hırsı olarak adlandırdık ve hayallerimizinde son bulduğuna karar verdik.
400-500 Son bir çabayla hayallerimizden ne kadar da iğrensek bi çaba gösterdik ve elimizde hiç bir şey olmamasına rağmen birden o kadar uğraştığımız şeyin hafifi çabayla olduğuna şahit olduk ama artık biz bu ünden bu servetten iğreniyorduk ve hatta bu çabalarımızı boş gören aşkımız ve sevgimiz bile bize cüretkar bir birliktelik öneriyordu ve biz biliyorduk eski halimizden hiç bir fark yoktu biz yine aynı bizdik değişen hiç bir şey yoktu ve artık aşkı ve sevgiyi istemiyorduk ve sonunda her şeyden vazgeçtik...
İyi okumalar.
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma