'Eğer sen, geride kalan zamanının çok az kaldığını bilebilseydin, kesinlikle uzak emel ve arzuların peşine düşmekten ayrılırdın. Daha çok iyi ameller yapma yollarını araştırır ve bu yolda uğraşırdın. Kesinlikle hırs ve hile gibi hiç bir şeyden sende eser kalmazdı veya en aza düşerdi....'
İşin doğrusu, eninde sonunda insanın kendini düşünmesi gerekiyor, uysal ve iyi yürekli olanların bencillikleri zorba olanlarınkinden insaflı oluyor, o kadar.
"...Yüce Allah (c.c) mümin ve salih kullarını belânın, hastalığın ve musibetin en şiddetlisine uğratır. Fakat o belâ, o musibet ve o hastalık aracılığıyla da o mümin ve salih kulunun derecesini yükseltir ve günahlarını yok eder,..."
"Kıyamet günü zalim, (Sırat köprüsü üzerinde) zulmettiği kişiyi, mazlum da kendisine zulmedeni tanır. Zulme uğrayıp hakları ellerinden alınanlar, zalimlerden haklarını almadan ayrılmazlar. Öyle ki, zalimlerin ellerinde mazşumlara ödeye ödeye iyiliklerinden hiçbir şey kalmaz. Ellerinde mazlumlara ödeyecek iyilik kalmayınca, mazlumların günahları onşardan alınıp, zalimlere yüklenmeye başlar. Bu hesaplaşma sonunda zalimler, cehennemin en aşağı ve derin çukurlarına atılırlar."