Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büşra

Hangisi daha uzak, daha ulaşılmaz, daha sessizdir; ölüler mi, doğmamış olanlar mı?
Reklam
Sonuçta dünyanın bütün işleri aşağılıktır; başkalarının sözüyle, hiçbir tutkusu ya da bir gereksinimi olmaksızın, para, şan ve şeref ya da bilmem ne uğruna didinen biri her zaman bir budaladır.
Sayfa 57 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Özgürlük
İnsan soyu tek bir kalıptan çıkmadır. Çoğu, yaşayabilmek için günlerinin büyük bir bölümünü çalışarak geçirir ve özgürlük olarak arta kalan zaman onları o kadar kaygılandırır ki, ondan kurtulmak için denemedik şey bırakmazlar.
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki çok defalar, omuzlarım yorulmuş olduğu halde çantamı yeniden sırtlamak mecburiyetinde kalacağım. Ve olabilir ki dört yol ağızlarında ve hudutlarda tereddüt edeceğim ve benliğimden bir parça koparıp geride bırakmak icap edecek. Ve sendeleyeceğim ve düşeceğim. Fakat düştüğüm yerde yatakalmayacağım. Tekrar ayağa kalkacağım ve yoluma devam edeceğim ve geri dönmeyeceğim. Belki hiçbir zaman tam manasıyla bahtiyar olamayacağım; zannediyorum ki çektiğim ıztırap bende tam manasıyla bahtiyar olmak kabiliyetini öldürmüştür. Ve ben hayatta daima biraz namevcut bulunacağım ve hiçbir yer tamamiyle yurdum olmayacaktır. Fakat hiçbir zaman da büsbütün bedbaht olmayacağım zannederim. Çünkü beni hayata raptedebilecek bir şey daima hazır bulunacaktır. Velev ki kendi ellerim olsun, yahut bir ağaç yahut nefes olan toprak.
Ölüm
Bir kimsenin ölümünden sonra, hiçliğin bu geri tepmesini kavramak ve inanmaya katlanmak o kadar zordur ki, ortalığa daima şaşkınlık gibi bir şey yayılır.
Sayfa 359 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne olursa olsun mutlu değildi, hiçbir zaman mutlu olmamıştı. Hayatın bu yetersizliği, dayandığı şeylerin hemen bozulup çürümesi nereden geliyordu?
Sayfa 311 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hani bir daha geri gelmeyecek şeylere hülyamızın bir kapılması vardır, hani her olup bitmiş işten sonra bizi saran bir yorgunluk, alıştığımız her hareketin durmasından, devamlı bir titreşimin kesilivermesinden doğan bir ıstırap vardır, o gün Emma işte o hale uğramıştı.
Sayfa 131 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Onun sandığına göre aşk, şimşek parıltıları ve gök gürültüleri ile kendini birdenbire gösterir, göklerden düşüp hayatı altüst eden, iradelerimizi birer yaprak gibi söken, bütün kalbi uçuruma sürükleyen bir kasırgaya benzerdi.
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Mıhlanmış gibi hep bir yerde kalmak, dedi; ne kadar sıkıcıdır.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Evlilik
Bizim küçük Anadolu şehirlerimizde bu müzmin evlenme hastalığı daima hüküm sürmektedir. En kuvvetliler bile bir iki sene dayanabildikten sonra bu amansız mikroptan yakalarını kurtaramazlar ve kör gibi, önlerine ilk çıkanla evlenirler.
Sayfa 12 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Zaten, bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Hayat
Tepeye tırmandığımı zannederken aslında bayır aşağı koşmak. Tam böyleydi durum. İnsanların gözünde giderek yükselirken, aynı anda hayat da benden o kadar eksiliyor, ayaklarımın altından çekilip gidiyordu.
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Aslında her şey, gerçekte o kadar zengin olmadıkları halde zenginlere benzemek isteyen, bu yüzden de ancak birbirlerine benzeyebilen insanlarınki gibiydi: Ağır Şam ipeklileriyle kaplı abanoz ağacından möbleler, çiçekler, halılar, bronzlar, koyu renk ve ışıltı...
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bayılıyorum şu delikanlılara:Hem kahvelerini içiyor hem de apaçık, inandırıcı hikayeler anlatıyorlar. Dün neler yaptıklarını sorsanız, hiç şaşırmadan iki sözcükle anlatıverirler. Bana sorulsa apışıp kalırdım. Vaktimi nasıl geçirdiğim, uzun zamandan beri kimsenin umurunda değil. İnsan yalnız yaşayınca bir şey anlatmanın bile ne olduğunu unutuyor;dostlarla birlikte inanılır şeyler de ortadan kayboluyor.
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bir zamanlar (beni bırakıp gittikten nice sonraları bile) Anny'yi düşünmüştüm. Şimdi kimseyi düşünmüyorum, sözcükleri bulmak için bile çabalamıyorum. Kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş bir şeyler akıyor içimde: Dokunmuyorum, bırakıyorum gitsin. Sözcüklere bağlanamadığım için düşüncelerim çoğu zaman karmakarışık. Belirsiz ve hoş şekiller halinde ortaya çıkıyor, sonra kayboluyorlar, hemen unutuyorum onları.
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okuyor
234 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.