Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşadıklarınız üzerine değil, yaşam üzerine yoğunlaşın. Çıkartın kendinizi meseleden ve arda kalanla yüzleşin... Yürümeyi,koşmayı ayaklar ve yeryüzü ile çözümlersek arada yerçekimini atlamış oluruz... Mayıs sizin olsun, bana ismi bile yeter...
Can yayınları
Kanıksamak… Ölümün bir başka hali de o.
Sayfa 28 - Eller; Metin NartKitabı okuyor
Reklam
"Ermeni mültecilerini korumak maksadıyla" 24 Mayıs 1919'da hükümete verilmiş olan İngiliz notasını "Harbiye Nezareti", 2 Haziran'da Mustafa Kemal Paşa'ya göndermiş ve bilgi istemişti. Paşa buna verdiği cevapta "Sivas ve civarında, evvelce bulunan Ermenileri ve bilahare gelen mültecileri tehdit edecek bir hadise olmamıştır" ve bu bölgede kaygılanacak bir hâl yoktur, halk işi ve gücü ile meşguldür. Ancak İzmir ve Manisa'nın düşman tarafından işgali üzerine Müslüman halk, Hıristiyan ahali hakkında düşmanca bir maksat taşımayan toplantılar yapmaktadır. Devletler, milletimizin haklarına ve bağımsızlığına saygı gösterdikleri sürece Hıristiyan halkın korkması için bir sebep yoktur. Bu durum taahhüt olunabilir. Aksi takdirde milletin heyecan ve üzüntülerinin ve bunun sonucu olarak yapılan gösterileri durduracak bir kuvvet hiç kimsede bulunamaz ve bu yüzden meydana gelebilecek olayların sorumluluğunu "kabul edebilecek ne kumandan ve ne mülkiye memuru ve ne de hükümet düşünülemez" diyordu.
Sayfa 228Kitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa'nın bu yoldaki tahrik ve teşvikleri gün geçtikçe daha arttı ve yaygın bir hal aldı. Nitekim 28 Mayıs'ta komutan, vali ve milli teşekküllere gönderdiği bir yazı ile Türkiye'nin düştüğü kötü durumu açıkladıktan sonra mitingler ve gösteriler tertiplenmesini istemiş, bu suretle onları milli hakların savunulmasına davet etmişti. Bu yazıdan sonradır ki Türkiye'nin her tarafında yapılan mitingler daha da çoğalmış; İtilaf mümessillerine ve İstanbul Hükûmetine gönderilen protestoların sayısı gittikçe artmıştı. Bunun üzerine Harbiye Nezareti, Mustafa Kemal Paşa'dan durumu sormuş; fakat aldığı cevap cidden düşündürücü olmuştu. Çünkü 30 Mayıs tarihli bu cevabında Mustafa Kemal Paşa, "İstanbul'a çekilen telgrafların "tamamen sine-i milletten feveran eden teessüratın birer ma'kesi" olduğunu bildirmiş ve bunun da Müttefikler tarafından "Türk milli onuruna" karşı yapılan sataşmalardan ileri geldiğini bildirmişti. 29 Mayıs'ta kolordulara gönderdiği bir yazıda, yurdun her taraftan istilaya uğrayabileceğini bildiriyor ve bu takdirde çete teşkilatından faydalanılmasını, düzenli kuvvetlerin derli toplu bulundurulması lüzumunu hatırlatıyordu.
Sayfa 227Kitabı okudu
İşte o, bu önderlik işine, Havza'ya giderken yol üstünde bulunan Kavak kasabasından geçtiği sırada başladı ve bundan sonra da devam etti. Havza'da 26 Mayıs'ta kendisini ziyarete gelen Havza ileri gelenlerine "Hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız; çalışacağız; memleketi kurtaracağız." diyerek onların maneviyatını yükseltmeye çalıştı; başka bir toplantıda da "Düşmanın niyeti bizi mezarımıza diri diri gömmektir. Şimdi çukurun tam kenarında bulunuyoruz. Fakat son bir gayretle toplanırsak kendimizi kurtarmak mümkündür." demek suretiyle direnme duygularını kamçıladı. -227
Sayfa 227Kitabı okudu
"Harbiye Nazırı" Şevket Turgut Paşa, Batı Anadolu'da gerekli tedbirleri almak ve "Yunanlılara karşı mücadelenin ilk temelini" atmak maksadıyla Albay Bekir Sami'yi, 17. Kolordu komutan vekilliğine tayin etmişti. Bekir Sami Bey, İzmir faciasından sonra dağılmış olan 17. Kolordu birliklerini yeniden tertipleyecekti. 16 Mayıs 1919'da Harbiye Nezaretinin bütün birliklere tebliğ edilmek üzere gönderdiği bir yazı ise büsbütün dikkate değerdi. Bu yazıya göre Türk birlikleri yerlerini terk etmeyecek "ve bir olupbitti hâlinde silahlarından tecrit gibi bir muameleye maruz kalmamaları için", toplu bir hâlde silahları başında daima uyanık bulunacaktı. Bu emir de direnmenin başka bir işareti idi. Fakat komutanların davranışları bir tarafa bırakılırsa, padişahın asıl jestlerinin ve sadrazamın vatansever insanlara yakışır sözlerinin gerçeği ifade etmediği görüldü; bunların sadece laftan ibaret olduğu anlaşıldı.
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Etkinlik Daveti
Eleştirel ve bağımsız düşünebilen bir nesil yetiştirebilme çabasında, felsefeyi nasıl kullanabiliriz? @cafephiloizmir platformunun 18 Mayıs Cumartesi etkinliğinde, @millacoffeet 'de bir araya gelecegiz ve çocukluk felsefesi ve çocuklarla felsefe hakkındaki çalışmalardan bahsedecegiz. Etkinliğimize, (online ya da yüz yüze) çocuklarla içli dışlı olan herkesi, eğitimci, sınıf öğretmeni, okul öncesi öğretmeni, felsefe öğretmeni, kendi branşında eleştirel düşünmeyi kullanmak isteyen, P4C'yi merak eden ya da yalnızca kendi çocukları ile iletişimde farklı bir yol arayan herkesi davet ediyoruz! @nk.p4c.egitim Cumartesi günü 14:00’de buluşalım: join.skype.com/ITpbBOfGp9BE
Devrim ve Kamulaştırma Kararı Alın
🎯 DEVLETİ YÖNETENLERİ UYARIYORUM!🎯 Emperyalizm ve kapitalizm yeni bir darbe ve kötülük peşindedir. İlmi sırrım ile niyet okuduğum için bunu anlıyor ve sizi uyarıyorum. Bugüne kadar bu kötülüğe bir türlü bulaştınız. Son bir iyilik yaparak yetmiş beş yıllık kötülüğün son bulmasının önünü Türk'ün doğum günü 19 Mayıs 2024 tarihinde açın.
İçeriye doğru hayasızca ve merhametsizce yapılan bu akın, elbette bir gün durdurulacak ve bunun için de elbette silaha ihtiyaç duyulacaktı. Bunu ilk defa takdir edenlerden birisi olan Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa, 24 Mayıs 1919'da, 56. Tümen Komutanlığına bir telgraf çekerek silah ve cephane ve topların emin mahallere nakil" olunmasını ve düşmana bir tek fişek bile kaptırılmamasını emretti. Bu çok cesurca verilmiş bir emirdi. Çünkü Mondros Mütarekesi gereğince silahların Müttefiklere teslimi icap ediyordu. Halbuki bu işi uygulamaya memur olan en yetkili bir makam, mütarekenin bu hükmünü hiçe sayıyor ve silahların teslimini değil aksini emrediyordu.
Sayfa 195Kitabı okudu
bazı filmler ve bıraktığı etkileri :)
Hâlâ, kucağında bitki taşıyan kimi görsem,kafadan mutlaka yanına Léon'u eklerim..
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.