Kişi evinde mutsuz olursa, uzağa gitmek, farklı bir şeyler yapmak ister, ancak huzuru yerinde olursa, kalmaya daha yatkın olurdu.
İnsanların yürümelerini, konuşmalarını, kahve içmelerini ya da saçlarını tarama şekillerini mutlaka beğeneceğiz diye bir şey yoktu. Yoksa her şeyi mi beğenecektik? Her şeyi beğenmek kapsayıcı bir yaklaşım mıydı?
Sayfa 189 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Vandalizm mi? Çocuklar sürekli bir şeyler kırıp dökerler! Bu kadar telaş yapmaya gerek yok! "
Sayfa 146 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sebat etmek hata olur, kendimden biliyorum
Hiçbir şey okumayan insanlarla uğraşmak zordu. Ama sebat etmeyi seçti.
Sayfa 132 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir çocuk için en kötü kaderin ana-babasızlık olduğunu düşünmüştü hep. Ama belki de daha kötüsü seni sevmeyen ebeveynlere sahip olmaktı. Annen baban yoksa, o zaman en azından hayatta olsalardı seni seveceklerini düşünebilirdin. Ama anne ve babanın seni sevmediklerini bildiğin zaman, bu teselli kırıntısından bile mahrum kalıyordun.
Sayfa 111 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Çocukluğun anlamı," diyerek devam etti Domenica, bize kısa ömürlü bir masumiyet ve dünyanın baskılarından korunma fırsatı tanımasıdır. Çocuklarını çok fazla zorlayan ebeveynler bu küçücük özgürlük alanına müdahale etmiş oluyorlar. Tabii ki böylece, çocuklarına muazzam bir endişe yüklüyorlar.
Sayfa 64 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bütün hayatımız güven üzerine kurulu.
İnsanların yapacaklarını söyledikleri şeyleri gerçekten yapacaklarına inanıyoruz. Uçağa bindiğimizde hava yolu şirketinin uçağın bakımını yaptırdığını düşünüyoruz. Hayatımızı bir pilotun ellerine teslim ediyor, ona güveniyoruz. Anlıyor musun Bruce, diğer insanlara güveniyoruz. Onlara güveniyoruz.
Sayfa 37 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bu istediğin şeye sahip olamayacağını bilmenin mutsuzluğuydu, gençler için acı bir keşif olan mutsuzluk türü.
Gençler istedikleri şeyi elde edemeyeceklerine nadiren inanırlar çünkü önlerinde uzanan ucu açık bir gelecek her zaman vardır.
Bu gün güzel olmayabilirim ama yarın güzel olacağım, bu gün fazla param olmayabilir ama hepsi değişecek.
Halbuki gerçekler hiç de böyle değildir.
Sayfa 407Kitabı okudu
Onu özellikle ikna eden tez, özgür olduğumuz ispat edilmese bile, irade özgürlüğü varmış gibi davranmamız gerektiği, aksi takdirde sosyal hayatın imkansız olacağı düşüncesiydi.
Sayfa 398Kitabı okudu
Hayatın Gerçekleri
Lizzie annesine baktı. Ne kadar acıklı bir insan diye düşündü. Varoluşuna anlam veren en parlak noktanın politik bir balo olduğu bir hayat yaşamayı düşünemiyordu. Ne kadar acıklıydı.
Sayfa 160 - acaba ingilizce çeviride acıklı kelimesi yerine pathetic mi yazmışlardırKitabı okudu
O zamanlar kimse kaba değildi. Kabalık sonradan icat edildi.
Sayfa 113Kitabı okudu
