Kitle iletişim araçlarının (mass media'nın) kendi başına bir güç olduğu vaki değil. Gerçi medyanın yönlendirmesinden
etkilenen çok sayıda insan var, ama yönlendirmeyi medya kendi iktidarının bir tezahürü olarak yürürlüğe koymuyor. Medyanın
yönünü bizatihi iktidar belirliyor. Dolayısıyla, medya tarafından sevk ve idare ediliyor gibi olan insanlar medya olmadan da
iktidarın başka araçlarıyla zaten sevk ve idare edilmekte bulunan insanlardır. Medya denetim kurmuyor, sadece denetimi
pekiştiriyor. Medyanın kendine mahsus hedefleri yok, bu yüzden bağımsızlığından söz etmek yanlış.
“İnsan ve Hayat Kitaplığı” hayatımızda başucu olabilecek kitapları makaleleri ve araştırmaları bir araya getirerek, toplumun şuurlanmasına büyük katkıda bulunuyor. “Sizi Medyanın Elinden Kurtaracak Kitap” editör Harun Özdemir tarafından hazırlanmış, araştırma ve kaynaklarla desteklenmiş. 5 yılık bir emeğin sonucu oluşan 216 sayfalık eser, 6
.
Biyografi:
Ilich Ramirez Sanchez, nam-ı diğer Çakal Karlos Venezuela’da Marksist-Leninist görüşlü bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geliyor. Babası adını Ilich koymuş. Vladimir Ilıch Lenin’in Ilich’i. Kendisinden küçük olan iki kardeşinin adları da Vladimir ve Lenin. Böyle bir ortamda büyüyen Ilich daha lise çağında Komünist Partisi’ne üye
❝ Medyanın yaygınlık alanının şaşırtıcı boyutlara ulaştığını kabul etmemek mümkün değil. Hatta bunun şakasını da yapıyorlar:
—Bir sinekle bir devlet başkanı arasında ne benzerlik vardır?
—Her ikisi de gazeteyle öldürülebilir.
Ama bu sadece bir şaka ve şakayı gerçekle karıştıranları çok acı tecrübelerin beklediğini söyleyebiliriz. ❞
Medyanın gücü değil, gücün medyası
Basın araçları özellikle insanların iyice yalnızlaşmaya başladığı bu dönemde muazzam bir tesir gücüne sahiptir. Yasama, yürütme ve yargıdan sonra “dördüncü güç" olarak medya kabul edilir. Hatta bazı durumlarda medya en başa geçebilmektedir. Basın araçlarını (gazete, televizyon, internet siteleri ve programlar) ellerinde bulunduranlar, güçleri nispetinde bütün insanlara karşı istedikleri manipülasyonu yapabilme gücüne sahip olduklarını düşünürler. Bunun sayılamayacak kadar örneği vardır.
“Medyanın gücü” hatalı bir tabirdir. Medyanın gücü değil, gücün medyası vardır. Dolayısıyla bir toplumda sosyal ve siyasal kurumlar arasında bozuk bir denge ve basın araçları sahipleri lehine bir yapı varsa, orada bütün insanlar medyanın gücüne teslim olmuş demektir. Bundan sonra ise nihai maksat, paranın gücüyle açık ya da gizli bir şekilde mutlak iktidar olmaktır.