İşte dengbêj bu; insana, insanlığa bir dil; kimlik, tarih, benlik, bellek veren ses, nefes ; insanı, insanlığı, insani anlatıyı, çağlar boyu, zamanlar boyu, kesintisiz bir çağlayan haline getiren kaynak.
Evet, dengbêj, yani Homeros'un tanrıçası. Sese biçim ve ritm, yaşam ve duygu veren;kelamı, sözcüğü gönül ve yüreği terbiye eden, coşturan, teselli eden bir güç, bir kaynak haline getiren "tanrıça..."
"Kardeşler
Dostlar, yoldaşlar
Özgürlükten yoksun günler, yaşamasız, çiçeksiz, susuz günler
Kötüdür,
Kanca gibidirler insanın yüreğinde.
Diyarbakır gecelerinin parlak göğünde
Zindanınızdan ayımıza ve yıldızlarımıza bakın
Onlar, binlerce yıllık sevgililerimiz
Zindandaki dostlarımızdır."