Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hikâye edildiğine göre, yüksek saltanatın padişahı, mücahit ve gazi olan Fatih Sultan Mehmet Han Kostantiniyye şehrini fethettikten sonra Trabzon şehrini Hıristiyanların elinden alıp İslam bayrağını o vilayete dikmeye ve İslam’la süslenmiş soylu gazaya niyet etmişti. Trabzon'un etrafı tuhaf bir taşlık ve yolları dar ve korkunç olduğu için merhum
Serfler doğrudan bağımlısı oldukları baron tarafından yargılanmaktadırlar. Öte yandan soylu sayılanlar ise, ancak toplumsal konumları kendilerine eş kimseler tarafından yargılanabilmektedirler. Serf ile senyörün aynı mahkeme tarafından yargılanabileceği, feodal mantığın kabul edebileceği bir şey değildir. Zaten feodal sistemde kamusal mahkemeler de yok olmuştur ve birçok araştırıcı tarafından feodalitenin en belirgin engebesi olarak bu özelliği gösterilmektedir
Reklam
Oysa, soylu çağrıştırdiğı tüm anlamların yanı sıra, esas olarak özgür insanı ifade eden bir terimdir. Batı kavrayışları içinde özgür insan, toplumdaki konumunu ve mal varlığını devlet içindeki yerine borçlu olmayan kimse demektir; Batı’da servet ve kimliğini devlete borçlu olan memurlar genellikle köle veya serfler olurlarken, aynı nitelikleri kendi olanak ve oluşumlarıyla, devlet gücüne dayanmadan elde etmiş olan soylular (özgürler) zaman zaman devlete hizmet etmeye karar verdiklerinde, bunu memur olarak değil de, lütuf olarak yapmişlardır. Kısaca vurgulamak gerekirse, Batı uygarlığında soylu; köle veya serfin zıddında yer alan özgür kişinin prototipidir. İşte insanların Batılı anlamda özgür olmaları demek, soylulara ait ayrıcalıkları paylaşır hale gelmeleri olduğu kadar, varoluşlarını devlet dışında da oluşturmaları demektir.
Öyle ya , eğer kahramanlar yoksa, bir savaş soylu sayılır mı ?
Sayfa 100Kitabı okudu
Ülkücü Hareket
"Ülkücü Hareket, bütün bir Türk tarihi boyunca, değişik zaman dilimlerinde ve coğrafyalarda ortaya çıkmış Türk milletinin direnç ve atılım hareketinin adıdır. Bugün Ülkücü Hareket tarihsel bir mirasın parçası olma iddiasındadır. Ona yakışma arzusundadır ve olmalıdır. Bu anlamda Çin sarayını 40 yiğidi ile basan Türk tarihinin en soylu yiğitlerinden birisi olan Kürşad ve arkadaşları da Ülkücü Hareket'in bir parçasıdır, Plevne'de direnen Gazi Osman Paşa ve yiğitleri de. Ancak, Ülkücülük sadece direnç değil, aynı zamanda atılımdır da. Bu anlamak ile büyük bir fatih olan Sultan Mehmet'in ülküsü, Istanbul'un fethi ve Türk cihan devletinin kurulmasıdır. Mustafa Kemal Paşa, 22 Mayıs 1919'da, yani Samsun'a çıktıktan üç gün sonra yanındaki genç bir gazeteciye imzaladığı resminin üzerine şu satırları yazmıştır: "Geleceğin her şeye rağmen nurlu bir gelecek olduğuna inanıyorum." Işte inanç budur. Ülkücülük de budur."
Sayfa 31
Her şey... Ağalar... Beyler öldü. Zulüm... Ağalar, insanın piçi... Ya Temir Ağa? Ya Deli Mehmet Ağa? Her birisi on tane soylu soplu bey eder, öyle dememişler miydi? Dirayette, hem de cömertlikte, hem de insanlıkta...
Sayfa 183 - YKY, 20.BaskıKitabı okudu
Geri111
173 öğeden 166 ile 173 arasındakiler gösteriliyor.