Habil.
Böyle bir çile. Çekilir gibi değildi. Çilesini güzelleştirdi.
Başı önünde, gözleri hâlâ yerde, yaprakların, dökülmüş elma
çiçeklerinin üzerinde.
Ben sana elimi kaldırmam, dedi.
Konuşuyordu ama orada değil gibiydi.
Zalim olmaktansa mazlum olmak yeğdir bana.