Kıskançlık, elinde olanı yitirmekten korkar; hasetse, kendi istediğinin bir başkasında olduğunu gördüğü için acı duyar... Hasetli kişi, haz ve memnuniyet görüntülerinden sıkıntı duyar. Ancak başkalarının sefaleti huzur verir ona. Bu yüzden hasetli kişiyi tatmin etmeye yönelik her tür çaba nafiledir.
Sayfa 25 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Tüm akrabalara anlatılmalı.
Haset, hiç kuşkusuz en büyük günahtır; çünkü bütün öbür günahlar sadece bir erdeme karşı günah işler, oysa haset her türlü erdeme ve bütün iyiliklere karşıdır."
Sayfa 33 - Metis Yayınları, 3. Basım, Çevirenler: Orhan Koçak,Yavuz Erten
Çocuğa karşı dürüst olmak, sorularını samimiyetle cevaplandırmak ve bunun sağladığı içsel bağımsızlık, zihnin gelişimi üzerinde derin ve olumlu bir etki yapar.
Sayfa 32
Okul, çocuğun karmaşalarına yönelik cesaret kırıcı saldırılarla kendi gücünü boşa sarf etmediği zaman çocuğun gelişimi için anlamlı olan verimli bir işi başarabilecektir.
Sayfa 68
Bana söylediklerinizi anlıyorum ama hissedemiyorum.
Sayfa 76 - Metis Yayınları, 3. Basım, Çevirenler: Orhan Koçak,Yavuz Erten
Kıskançlık, elinde olanı yitirmekten korkar; hasetse, kendi istediğinin bir başkasında olduğunu gördüğü için acı duyar. ..
Sayfa 24 - Metis Yayınları, 3. Basım, Çevirenler: Orhan Koçak,Yavuz Erten
Ömrünün başlangıcıyla sonu arasında anlaşma olan kişi mutludur," demişti Goethe.
Sayfa 50 - Metis Yayınları, 3. Basım, Çevirenler: Orhan Koçak,Yavuz Erten
İlginç.
Haset duyulan ilk nesne, besleyen memedir, çünkü bebek bu memede kendi arzuladığı her şeyin bulunduğunu, memenin sınırsız süt ve sevgi verebileceğini ama bunları kendi doyumu için alıkoyduğunu sanıyordur. Bu duygu bebeğin gücenme ve nefretini artırır ve sonuçta anneyle ilişki de çarpıklaşır.Hasetin aşırılığı, bana göre, paranoid ve şizoid özelliklerin de olağanüstü güçlü olduğunu gösterir; böyle bir bebeğin hasta olduğu kabul edilmelidir.
Sayfa 24 - Metis Yayınları, 3. Basım, Çevirenler: Orhan Koçak,Yavuz Erten
Freud, bebeğin süt emmekten duyduğu mutluluğun cinsel doyumun ilk örneği olduğunu söylemişti.Bence bu yaşantılar sadece cinsel doyumun değil, daha sonraki bütün mutlulukların da temelini oluşturur ve bir başka insanla bütünleşme duygusunu mümkün kılar. Böyle bir bütünleşme, kişinin gerçekten anlaşıldığı anlamına gelir ki, her türlü aşk ya da dostluk ilişkisinin koşuludur.
Sayfa 31 - Metis Yayınları, 3. Basım, Çevirenler: Orhan Koçak,Yavuz Erten