Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Haset, kıskançlık ve açgözlülük
Haset, kıskançlık ve açgözlülük arasındaki farkları görmek gerekir. Haset, arzulanan bir şeyin başka birine ait olduğu ve bize değil de ona haz verdiği inancının yol açtığı kızgın bir duygudur; hasetli itki, o istenen şeyi sahibinden çekip almaya ya da bozmaya, kirletmeye yönelir. şu da var: haset, öznenin sadece bir kişiyle olan ilişkisiyle
453 syf.
9/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Bu kitap, Tahir Özakkaş Hocamızın, Psikoterapi Enstitüsü' nde verdiği 11. Dönem Bütüncül Psikoterapi Eğitiminin Temmuz ayı derslerinin kitaplaştırılmış hali. Genel olarak her eğitimde olduğu gibi ara ara terapist olmanın hatlarını çiziyor. Çocukluğun, özellikle 0-6 yaşın tüm dönemlerini, bu dönemde yaşananların ileriki yaşlardaki tezahürünü somut örneklerle, daha çok psikanalitik olarak, fakat başka sistemlerle de destekleyerek anlatmış. Ve bunu yaparken alandaki birçok uzmanın(Freud, Mahler, Stern, Melanie Klein, Erikson, Kohut vb.) çalışmalarını, görüşlerini paylaşıyor. Bu alanda uzmanlaşmak isteyen veya merakı olan herkesin diğer alan kitaplarına göre daha kolay okuyabileceği bir ders kitabı aslında(alanla ilgisi olmayanları sıkabilir). Merakı olan herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Bedenim Nasıl Ruh Oldu?
Bedenim Nasıl Ruh Oldu?Tahir Özakkaş · 9786054817320 · 20156 okunma
Reklam
Çocuğun memeyle ilk ilişkisine bir hüsran ve doyumsuzluk öğesinin karışması kaçınılmazdır, çünkü mutlu bir beslenme doğum öncesi anne-çocuk birliğinin yerini tutamaz. Üstelik, çocuğun tükenmeyen ve her zaman orada olan memeye duyduğu özlem de sadece açlıktan ve libidinal arzulardan kaynaklanıyor değildir. Çünkü yaşamın ilk evrelerinde bile, annenin sevgisinden her an emin olma ihtiyacının asıl kaynağı kaygıdır.
Çalışmalarım boyunca şunu anladım:haset duyulan ilk nesne besleyen memedir, çünkü bebek bu memede kendi arzuladığı her şeyin bulunduğunu, memenin sınırsız süt ve sevgi verebileceğini ama bunları kendi doyumu için alıkoyduğunu sanıyordur.
"Eğer erkek esas olarak başka bir kadına karşı kazanılacak bir zaferi temsil ediyorsa ve sadece bu yüzden değerliyse, zafer kazanıldıktan sonra kadın ona ilgisini hemen yitirebilir.”
Metis yayınları
Çok hasetli insanın tedavi edilmesi imkânsızdır; hiçbir zaman tatmin olamaz, çünkü haseti kendi içinden kaynaklanmakta ve böylece her zaman yönelecek bir nesne bulmaktadır.
Sayfa 24 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
Reklam
“Kendini dölleyip kendini doğuran bir canavardır kıskançlık.” – Shakespeare
Sayfa 24 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
Çocukken yeterince ağlamalarına izin verilmediği için yakınan yetişkinler de gördüm; kaygı ve gücenmelerini yeterince ifade etme (ve böylece rahatlama) imkânı bulamadıkları için hayıflanıyorlardı; ne saldırgan itkileri ne de depresif kaygıları bir çıkış yolu bulabilmişti.
Sayfa 29 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
İç zenginlik ve kuvvet duygusuna yeterince sahip olmayan insanların cömertlik nöbetlerinden sonra çoğu zaman abartılı bir takdir ve şükran beklentisi içine girdikleri görülür.
Sayfa 32 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
Şüphesiz, hüsran ve mutsuz deneyimler, her bireyin yaşamında belli ölçülerde haset ve nefretin gelişmesine yol açar; ama bu duyguların şiddeti ve kişilerin bunlarla baş etme yolları çok farklı olacaktır. Haz ve memnunluk yetisinin kişiden kişiye değişmesinin nedenlerinden biri de budur.
Sayfa 34 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
Reklam
Anneyle hasetli ilişki aynı zamanda çok şiddetli bir Oidipus rekabetinde ortaya koyar kendini. Bu rekabetin asıl nedeni babaya duyulan sevgi değil, annenin babaya ve penisine sahip olmasıdır. Memeye duyulan haset böylece bütünüyle Oidipus durumuna aktarılır. Baba (ya da penisi) annenin bir eklentisine dönüşmüştür ve kız da bu yüzden annesini ondan yoksun bırakmak istemektedir. Böylece kızın daha sonra erkeklerle ilişkisinde yaşadığı her başarı, bir başka kadına karşı kazandığı bir zafer olur. … Öteki kadına karşı tavır da bu durumda şu sözlerle özetlenebilecektir: “Sen o harika memeye sahiptin ve onu benden esirgiyordun, ama ben hala onu senden çalmak istiyorum; bu yüzden çok değer verdiğin o penisi alıyorum senden”.
Sayfa 46 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
Chaucher’da da hasetli insanın özelliği olan bu çekiştirme ve yıkıcı eleştiriye birçok değinme vardır. Çekiştirmeyi, hasetli insanın başkalarının iyilik ve refahı karşısında duyduğu mutsuzluk ve bunların bozulmasından duyduğu sevincin bileşimi olarak tarif eder. Günahkâr davranışı temsil eden kişi, “komşusunu öven ama kötü niyetle övendir; çünkü her övgüsünden sonra ‘ama’ der ve komşusunu müstahak olmadığı bir biçimde suçlar. Ya da eğer bir kişi iyi kalpliyse ve iyi niyetli sözler söylüyorsa, çekiştirmeci onun bütün iyiliğini kendi kötü niyetine uygun olarak tersine çevirir. Ya da insanlar bir kişi hakkında iyi sözler söylediklerinde çekiştirmeci de onun iyi olduğunu söyleyecek ama ondan daha iyi olan başka birini gösterecek ve böylece onu aşağılamış olacaktır.
Sayfa 49 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
Özellikle hasete yol açan bir etken de başkalarının görece hasetsiz olmasıdır. Haset duyulan kişinin aslında en çok değer verilen ve arzulanan şeye sahip olduğu seziliyordur: Bir iyi nesne ve onun uzantısı olan iyi bir kişilik ve zihinsel sağlık. Üstelik başkalarının yaratıcı çalışmalarından ve mutluluğundan diş bilemeksizin zevk alabilen kişi, hasetin, gücenmenin ve zulmedilme duygusunun azabından da muaf demektir.
Sayfa 49 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
Hasete karşı savunma çoğu zaman nesnenin değersizleştirilmesi biçimini alır. Bozma, kirletme ve değersizleştirme hasetin içkin öğeleridir. Değersizleştirilen nesne, haset duyulacak bir nesne olmaktan da çıkar. Bu yöntem kısa sürede idealleştirilmiş nesneye de uygulanır: Değersizleştirilir ve böylece artık idealleştirilmesi de imkânsızlaşır. İdealleştirmenin çöküşünün ne kadar kısa sürede gerçekleşeceğini belirleyen etken, hasetin şiddetidir. Ama hasete karşı bir savunma olarak değersizleştirme ve nankörlüğe her düzeyde başvurulur; bu tutum, bazı insanlarda nesne ilişkilerinin değişmeyen bir özelliği haline gelir.
Sayfa 65 - Metis Yayınları (Ötekini Dinlemek-6)Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.