“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
Reklam
"Umutsuzluğumu büyütüyorum" diyorsun, yalan! Var olmak bir umudun sözcüsü olmaktır aynı zamanda. Yazar da olsan böyle, ıhlamur ağacı da. Elinden gelmez ki umutsuz olmak. Yazı makinesinin harfleri oynadığı sürece umut var senin içinde. Değişmez bir yazgı bu. Bilimsel düşünceye de uygunluğu caba. Sıkıntı var, boğuntu var, tedirginlik var, çirkinlik, yalan, her şey var. Ama hep umut var her şeyin içinde. Kısacası, yaşamın gereği, umutlu olmak zorunda insan. Şiirlerime "güzel" dedikleri zaman ilgilenmiyorum bile. İlgilendiğim tek şey, yazar olduğuma tanıklık yapmaları. Yani sen "yazmak"sın demeleri. O zaman "ha, sahi, demek kendim için düşündüklerim yanlış değilmiş" diyorum. Hepsi bu kadar. Ihlamur ağacı olsaydım, ıhlamurca konuşsaydık, "sen ıhlamur ağacısın" deselerdi, aynı şey olurdu. Böyle işte Meli ya da Lisa. Dün sabahtan akşama kadar denizin üstündeydim. Bir başıma. Sonra pasajda bira içtim. Sonra pasajda bira içtim. Sonra? Hava müthiş güzel bugün. Sıcak, aydınlık, saydam. Öyle ki, uyduramıyorum kendimi ona. Benim giysilerim başka bugün: Sıkıntı, suçluluk duygusu, bir tuhaf acı. Ben bugün bir şey yapacağım. Ama ne? Bir adet sokakla, bir adet kuşla ve sallantılı bir sokak feneriyle.
Edip Cansever
Edip Cansever
Hz. Mûsâ döneminden itibaren tarih boyunca Allah’a verdikleri sözü unutmuş, ahdi bozmuş ve O’na isyan etmişlerdir. Eski Ahid, onların Tanrı’ya isyan edişlerinin hikâyerleriyle dolu olup bu isyan ve günahları yüzünden yahudiler, milâttan sonra 70 ve 135 yıllarında Romalılar tarafından Filistin topraklarından atıldıktan sonra hep o topraklara dönme hayaliyle yaşamışlar, zaman zaman mesîh iddiasıyla ortaya çıkan kişiler de bu duyguyu tahrik etmişlerdir. Siyon dağı ile sembolleşen siyonizm hareketinin ana hedefi de yahudileri, vaad edilen bu topraklara tekrar kavuşturmaktır. Günümüz İsrail Devleti’nin siyasî yayılmacılığının temelinde de, arz-ı mev‘ûdla ilgili dinî motif bulunmaktadır
Şu intihar eden Kelebekler.
Şu diasporanın haritası, görünmeyen kentler ,şu intihar eden kelebekler... Şakaktan seken mermi, klor gazıyla doldurulan kuvöz, kapı eşiklerinden sızan kan... Devrilen gökdelende uyuyan kamikaze , vodvil fiyaskosu, çünkü deltalar dolusu kan kokuyorum! Medeniyetin usturasına bilek dayadım ben . Heyhat heyhat ! Beni ölmüş insanlığın küllerine boğun ve gömün. Ve içimde göndere çekilen bayrağın duygusu... Affınıza sığınırım , o gün mavi parkelerle döşediğim bir gökyüzüne titrek ellerle döktüğüm travmaydı. Kırmızı desenleri silmeye çalışırken , akşam rengine buladım mıntıkayı. Velhasıl kelam, ısrarcıyım hala ; Ölemez Rimbaud, ölemez Mayakovski, ölmez Neruda... Memleketi cennet halkı olan Hasan Sabbah’da aynı söyler. İsmet Özel yoksa, dadansıysa kapıya kış , elemlerden düğümlendiyse kalp... Erbain’in anahtarını dipsiz kuyular yutsun , girenler çile penceresinden kaçsın. Nutkumu yutmuşken şu pervasız heykel , Neden hala yakutlarla rötüş yapılır ki ? Tam zamanı şimdi; çölleri içerek, kendimden geçip galeyanına gelmenin. Ya da göz bebeklerinize birikmenin... 26 senedir bir kayboluştu , tırnaklarla kazıp vardığım yer. Bir gecedir beni misafir etmek isteyen , ah nasıl da gösterir bana toprakta ki bir kaç metrekarelik yerimi. Alın işte ! Sümbül dağı , damlalarca mağara ve de allah... Sanırım ben bütün bunları, o son gecenin uykusunda, köpek gözlerinde ki rüyada görmüştüm.. Tam şimdi sizler , İsa mesih gibi çarmıha gerilmiş vaziyetle, rüyalarınız da sabahı sökmeyi umarken, Nasıl da hayat memat meselesi olur acül varoluşunuz!!!
35 öğeden 51 ile 35 arasındakiler gösteriliyor.