Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kim ne derse desin, aynanın karşısına geç ve gülümse.. Kilona, saçındaki beyazlara, alnındaki kırışıklara takılma ve en önemlisi kendine küsme.. Çık, dolaş, sev, ağla. Her türlü duyguyu tat... Açık sözlü ol ama asla kırma... Sev ama abartma... En çok kendine değer ver, en çok kendini sahiplen... Annenden veya babandan nefret etme, onları anlamaya çalış. Sevdiğin insanlara sevdiğini hissettir, onları ne kadar sevdiğini söyle. Geçmişe takılıp kalma. Şu an'ı yaşa.. Hayaller kur ve hayallerinden kimse için vazgeçme. Kimseyi küçümseme ve gözünde büyütme. Yeni insanlarla tanış, onların hikayelerini dinle. Kendine güven, kimse senden üstün değil. Evet, belki kötü bir hayatın var veya kendini çok yalnız hissediyorsun seni kimse anlamıyor olabilir ama unutma ki senin gibi milyonlarca insan var dışarıda, yalnız değilsin ...yardım ve destek istemekten çekinme.. Seni değersiz hissettiren insanları boşver... Unutma sen eşsizsin ve senden bir tane daha yok bu dünyada. Şimdi kaldır başını ve gülümse...😊 *Merih Keçe*
2023~Şubat
"Okumak obsesif bir eylemdir öte yandan. Okumaya düşkün hemen herkesin kendine göre bir ritüeli vardır, önerilenler dışında çoğu zaman farkında bile olmadığı güdülerle kitap seçer"Ayfer
Reklam
RESÛLULLAH EFENDİMİZİN MÜBAREK VASIFLARINDAN
Hazret-i Hasan bin Ali radıyallâhü anhümâ’dan şöyle rivâyet olundu: “Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in vasıflarını en iyi bilenlerden biri olan dayım Hind bin Ebû Hâle radıyallâhü anh’e, ‘Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) nasıl konuşurlardı?’ diye suâl ettim. Şöyle buyurdu: “Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, çoğu
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı, dostu Şemsettin Kutlu’ya o yıllarla ilgili şu anısını anlatmıştır daha sonraları: Galatasaray Lisesi’nde idim. Arkadaşlarımın çoğu varlıklı, iyi giyinen, gösterişli çocuklardı. Ben giysem, onlar gibi kendime yakıştıramaz, pısırıklıktan kurtulamazdım. Çoğunun ceplerinde güzel, fettan kızlardan gelmiş mektuplar, resimler bulunur; övüne övüne bunları birbirlerine okuyup gösterirlerdi. Onların bu başarılarını gördükçe içim içimi yerdi. Geceleri yatakhanede pısır pısır, bu çeşitten kahramanlıklar anlatıldıkça benim gözüme uyku girmezdi. . “Ben bunların çoğundan daha derin, daha duygulu, daha anlayışlıyım; üstelik bazı dergilerde şiirlerim de çıkıyor. Onlardan eksiğim yok, fazlam var. Hal böyle iken neden benim de kız arkadaşlarım olmuyor?” yollu tasalarla, sabahlara kadar yastığımda döner bire dönerdim. Tatil ya da paydos oldu mu, bu hızla okuldan dışarı fırlar, Tünel’le Taksim arasında melil mahzun mekik dokurdum. Ama faydasız, yine de okula eli boş dönerdim. Bu, uzun süre böyle gitmişti. Baktım ki, bu işin sonu yoktu. Arkadaşlarıma karşı da, kendime karşı da zor durumda kalıyordum. Nihayet buna bir çare buldum: Kafamda, kendi zevkime göre bir sevgili yarattım. Ona boy pos verdim, kaş göz düzdüm, adını koydum. Artık benim de hiç değilse arkadaşlarıma anlatacak bir “kızım” vardı.
devrimci isa mesih
Zelotlar Eski ve Yeni Ahit’te sıkça geçen Yunanca “zelos”, İngilizce “zeal” kelimesi bir kişinin bir konuda çok istekli ya da kararlı olmasını sağlayan güçlü bir ilgi ya da şevk duygusu olarak tanımlanır. “Zealot” ise M.S. I. yüzyılda Filistin bölgesinde Roma işgaline karşı mücadele eden fanatik militanlardan oluşan bir dini mezhep olarak
.............Kendimizi Tanımaya Çalışalım........... 1 / Kalp Diriliği Kalp devamlı kendi vazifesini görmek, Rabb’ini zikretmek ister. Nefis de hep uyanıktır, hiç uyumaz ve sahibine kötülükleri emretmekten geri durmaz. Kul, Allah Teâlâ’nın emirlerine kulak verdi ise ne âlâ, aksi durumda o nefis ve şeytanı dinler. Hakk’ı işitme yolunu kapatan her
Reklam
Federico ve Sepehri'yi Tanıyor Musunuz? Tanıyın...
SONSUZLUĞA YÜRÜRKEN ŞAİRİN HEYBESİNDEN DÜŞÜRDÜĞÜ SÖZ Biri Gırnata’nın Endülüs’ünden, diğeri İran’ın Kaşan’ından; biri Franco’nun şairleri daha 38’inde kurşuna dizdiği yerden, diğeri erdem ve haysiyet erlerinin Nasıreddin Şah’ın emri ile Fin Hamamında bileklerinin kesildiği yerden; biri Akdeniz’in zeytinliklerine yansıyan ay ışığıyla kelimelerin
Bir duyguyu duymak değildir önemli olan, onu belli etmeye karar verip vermemektir. Melih Cevdet Anday
Bir duyguyu duymak değildir önemli olan, onu belli etmeye karar verip vermemektir. - Melih Cevdet Anday
Öğle Uykusundan Uyanırken
Öğle uykusundan uyanırken deniz yükselirdi, bilirdim, her gün o satta yükselirdi. Kendimi büyümüş bulurdum. Birbiri arkasına uyanırdım. Koştuğumu anlamadan. Cilalı taş ormanları içinden geçerdim. Düş, doğaya dönüşürdü. Yoksa hangi çiçek büyüyebilir ki! Uykunun çiçekli perdesi duvara vurmuştu ama o sabırsız, damıtık, büyü bilmez ışık, imgelemin
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.