Bildiğimiz ve bilmediğimiz yönüyle bir Orhan Veli romanı. .
Başlarda biyografi tarzı bir roman oluşu gözümü korkutmadı değil ama okudukça her sayfasını heyecanla okudum. Öyle içten yazılmış ki; Orhan Veli'yi okumadım onunla beraber yaşadım her sayfayı, her mısrayı..
Kitaba gelecek olursak, Orhan Veli'nin en yakın arkadaşları olan Oktay Rıfat ve Melih Cevdet ile şiir dünyasına yepyeni bir soluk getirdiği Garip Akımının kurucusu olması ve adı gibi garip şiirlerini edebiyat dünyasına kabul ettirme çabasına şahit oluyoruz.
Öyle ki bu uğurda edebiyat camiasında verdiği mücadeleler yanında onların bu yenilikçi mücadelesine destek verenler de var tabi ki..
Orhan Veli'nin en çok dikkatimi çeken yönü ise onun bu çabasına gerek destek olanlar gerek destek olmayanlara karşı aynı nezaketi ve kibarlığı gösteriyor olmasıydı sanırım onu bu kadar unutulmaz kılanda buydu benim gözümde..
Tabi kısacık yaşamına kocaman bir mücadeleyi sığdırmış olan bu kibar adamın bu büyük mücadelesi yanında parasız kaldığı günlere, ailesine bağlılığına ve aşık olduğu kadın Nahit Hanım ile olan ilişkisi de okuyucuyu derinden etkiliyor. Yani sadece edebi yönüyle değil her yönüyle Orhan Veli' yi okuyoruz..
Ve 36 yıllık yaşam mücadelesinde genç şairden bize kalanlar ise o muhteşem şiirleri yanında eski bir pantolon, eski bir gömlek, eski bir ceket, yirmi sekiz kuruş, diş fırçasına sarılı bir kağıt. Kağıtta, yarım kalmış ve bir kısmı da okunmayacak kadar silik bir şiir ( Aşk Resmi Geçidi) ve bir at yarışı programı..
~ Keyifle Okuyun ~