Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Melih Kibar-Çiğdem Talu Şarkısı
Bende bu cehennem gibi yürek olmasa Bende deli rüzgar gibi hasret olmasa Bir de cana can can katan o sevdan olmasa Ah bu hayat çekilmez
Sayfa 280Kitabı okudu
Melih Kibar-Çiğdem Talu
. İşte o an bir fırtına kopar Sanki o an yer yerinden oynar Hoyrat bir rüzgâr eserken Sallanan gemi misali Sallanır durur içimde dünya .
Sayfa 285 - İmge yayıneviKitabı okudu
Reklam
“İçimdeki Fırtına” şarkısının doğuşu
“Melih Kibar’ın, bana hayata çok erken veda eden büyük sevdası Çiğdem Talu’yu anlattığı o gün geldi aklıma. Melih İngiltere’ye okumaya gönderildiği dönem Çiğdem Talu’ya derin bir aşk duyuyor. Melih deniz kıyısında bir binada kalıyor ilk gece. Büyük bir fırtına çıkıyor. Melih uyuyamıyor. Kalkıp piyanoya geçiyor ve bir beste yapıyor. Ertesi sabah Çiğdem Talu’dan bir mektup geliyor. Diyor ki mektupta: ‘Dün gece hiç uyumadım ve bir şiir yazdım. Sana gönderiyorum. Bunu ancak sen bestelersin.’ Melih mektubu açtığında gözlerine inanamıyor. Binlerce kilometre öteden birbirlerine seslenmişler meğer. İşte o şarkı: ‘Gün ağarırken, tek başıma oturmuşsam, Henüz daha gözlerimi bir an bile yummamışsam…’. (‘İçimdeki Fırtına’ adlı şarkının sözleri). Melih Kibar onlarca muhteşem şarkı, unutulmaz ortak eser ortaya çıkardıkları söz yazarı Çiğdem Talu’yu adeta bir tanrıça gibi gördüğünü söyleyip, şöyle devam ediyor: ‘Aramızdakinin ne olduğunu yıllar sonra anladım.”
‘Söylenmemiş Sözler’ kitabından Ölümsüz Aşk
“Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük bestecilerinden Melih Kibar, Lâl kızımı görmeye gelmişti. Sanırım onu bizden alacak hastalığını yeni öğrenmişti ama saklıyordu muhtemelen. O gün bana, ‘Çok yaşayacağımı sanmıyorum İclal,’ diye başlayarak anlattıklarını, birkaç yıl sonra Londra’da ben de Can Dündar’a anlattım. Can, çok yıllar sonra ‘Söylenmemiş Sözler’ isimli romanımda bir kahramanıma söylettiğim şu cümleyi kurmuştu: ‘Bir aşkın ölümsüzlüğü iki şekilde mümkün oluyor; Ya taraflardan biri erken ölüyor, ya da hiç kavuşulmuyor…”
Sokakta kalmış bir kadını evine davet edip ona hiçbir şey sormayacak kadar kibar davranan bir insan en çok içtenlikten korkar. İçtenlik değildi o, korunmaktı. Yaptığınız fedakârlığa kendimi layık görmiyeyim diye öyle davrandınız. Önemli olan ben değildim, sizdiniz. "Görevimi yaptım," diyorsunuz içinizden, biliyorum. Ama ben görevinizin amacı değilim, bahanesiyim.
Melih Kibar - Çiğdem Talu
Her şey seninle güzel Yolda yürümek bile Olmayacak düşlerin, Peşinde koşmak bile Her şey seninle güzel Bu toprak, bu taş bile Içimdeki bu korku, Gözümdeki yaş bile
Sayfa 290 - İmgeKitabı okudu
Reklam
"İçten davranmak değildi o, beni yok saymaktı. Yok saymak zorundaydınız çünkü. Sokakta kalmış bir kadını evine davet edip ona hiçbir şey sormayacak kadar kibar davranan bir insan en çok içtenlikten korkar. İçtenlik değildi o, korunmaktı. Yaptığınız fedakârlığa kendimi layık görmiyeyim diye öyle davrandınız. Önemli olan ben değildim, sizdiniz. (Erkeğin taklidine özenerek) "Görevimi yaptım," diyorsunuz içinizden, biliyorum. Ama ben görevinizin amacı değilim, bahanesiyim. Ah kocam da böyleydi... Ne hissiz bir görevciydi o!"
Sayfa 29 - Everest YayınlarıKitabı okudu
ERKEK: Ne sorabilirdim? KADIN: Herhangi bir soru. Karşınızdakini güç durumdan kurtaracak uydurma bir soru. Paranızı mı çaldırdınız, diye sorabilirdiniz sözgelişi. Ben de bir şeyler söylerdim. Belki saklardım gerçeği, bir şey uydururdum. Siz hiçbir şey sormayınca... Nasıl anlatayım... Sokakta kalmamın anlamı kalktı ortadan, bir kedi yavrusu durumuna düşüverdim. Tuttunuz ensesinden kediyi, sıcak odanıza getirdiniz. Sokak ortasında kalan bir kedinin ne hikâyesi olur? Tek başınıza gelmiş gibiydiniz eve. Kendi kendinize konuşur gibiydiniz. Ayakkabılarınızı çıkardınız, çoraplarınızı, kravatınızı çıkardınız. ERKEK: Ben içten davranayım diye... (Ayaklarını iskemlenin altına sokar). KADIN: Şimdi anneniz girse içeri ne düşünür kim bilir. (Birden ciddileşir.) İçten davranmak değildi o, beni yok saymaktı. Yok saymak zorundaydınız çünkü. Sokakta kalmış bir kadını evine davet edip ona hiçbir şey sormayacak kadar kibar davranan bir insan en çok içtenlikten korkar. İçtenlik değildi o, korunmaktı. Yaptığınız fedakârlığa kendimi layık görmiyeyim diye öyle davrandınız. Önemli olan ben değildim, sizdiniz. (Erkeğin taklidine özenerek) "Görevimi yaptım," diyorsunuz içinizden, biliyorum. Ama ben görevinizin amacı değilim, bahanesiyim. (Başını elleri içine alır.) Ah kocam da öyleydi... Ne hissiz bir görevciydi o! ERKEK: Kocanız için bir şey diyemem, benim görevcilikle bir alışverişim yoktur, ama hissiz olmasına hissizim. O kabul.
Sayfa 28 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Sokakta kalmış bir kadını evine davet edip ona hiçbir şey sormayacak kadar kibar davranan bir insan en çok içtenlikten korkar.
Sayfa 28 - Everest Yayınları
Çiğdem Talu, artık nesiller boyu, sözlerini yazdığı şarkılar­ da yaşayacaktı. Melih Kibar'a gelince... O her denediği şarkı sözü yazarında Çiğdem'i arayarak, bu­lamayarak ve her gün ona biraz daha hayran kalarak yaşadı.
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.