Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ayaz vurmuş içime... titrer dururum... nerdeyim...bilmem geç kalırsam yine yağmura kalıtım... masallardan çıkıp geldim... düşlerden... çabuk ıslanırım... üzmeyin beni... çabuk yaşlanırım... Vay benim köpek yalnızlığım ben memleket arsızıyım... ...ahmet kaya Paris 1999
Adalet Üzerine Özlü Sözler... "Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." -Eflatun (M.Ö.427-347) "Hukuk bir gün herkese lazım olur." -Anonim
Reklam
Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. Mustafa Kemal Atatürk
Yazarlar öldükten sonra sosyal medyada paylaşıldıkları kadar okunsalardı, bu memleket başka olurdu ................. Zihni Göktay
Ah güzel Ahmet Abim benim Gördün mü bak Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar Ve dağılmış pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli değil Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün O kadar çabuk O kadar kısa İşte o kadar. Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri.... EDİP CANSEVER MENDİLİMDE KAN SESLERİ
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Reklam
Yıl 2006 Aylardan Eylül..Küçük toy bir kız ile Büyük Doymuş Bir adam ile kısa sohbet.. .. Kız: Sizin memleket neresi? Adam: Memleketimi soruyorsun? Kız: Evet, nerede doğdunuz, nerelisiniz? Adam: Anladım..Annemin beni doğurduğu yeri soruyorsun..Annem beni İstanbul'da doğurdu..Ama Ben İstanbul 'lu değilim.Benim ruhum buraya ait değil..!
Gitmeseydi Çok güzel bir hayatımız olabilirdi. Çok paramız olmazdı belki, ama çok neşeli olabilirdik çoğu zaman. Oturup her akşam pek kimsenin bilmediği güzel filmler izlerdik, tatil günlerinde gidip rakı içerken dinleyeceğimiz plaklar seçerdik eski eşyalar satan dükkânlardan, kışları dışarıda kar yağarken ışıkları söndürüp evimizin perdelerini açardık sonuna kadar, Türk kahvesi yapardım ikimiz için. Hiç konuşmadan kahvelerimizi yudumlar, radyo tiyatrosu dinlerdik kar yağışını izlerken. Tiyatro ve kahveler bittiğinde filmlerden konuşurduk, kitaplardan, sanattan, memleket meselelerinden, İkinci Yeni şairlerinden falan. Sonra ben birkaç dize okurdum ona Cemal Süreya'dan. O da çok sever çünkü Cemalettin Seber'i. Sevdiğimiz şeylerden bahsederdik işte hep. Ben en çok onu anlatırdım, ondan bahsederdim yüzüne karşı. Sonra usulca çekilip köşeme ben öldükten sonra saklaması için bırakacağım mektuplardan bir tane daha yazardım. Dedikodusunu bile yapardık 17 numarada oturan komşumuzun. Uyuma vakti geldiğinde ise ben saçlarına bir öpücük kondurup öyle dalardım cennet gibi düşlere. Zaten ona sarıldığım bir gecenin içinde cehennemin işi ne ki? Ama gitti işte... Anonim
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.