Mustafa ÖNLÜ
@merakliteknisyen
175 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Doğrusu elinizden ne gelir ki
Siz dolgun yaşamaya bakın günleri...
İnsanın yaşamını değiştiren, başarısızlığı nasıl ele aldığınızdır.
Sayfa 184 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
... sıradan, basit bir iş için bile insanın iç mutluluğa ihtiyacı vardır.
Sayfa 145 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Sevgi dediğin de zaten yokluk ve kederden oluşurdu; insan hiçbir şeyin yokluğunu çekmese ve kederlenmese başka bir insanı sevmezdi ki hiç.
Sayfa 108 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
İnsanın yüreğini avutup şenlendirebilecek tek şey başka bir insanın yüreğiydi.
Sayfa 84 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
İnsandaki en tehlikeli şey hiç de cinsel organ değildi, o her daim tekdüze, boyun eğen bir gericiydi, ama düşünce - işte o bir fahişeydi, hatta daha da kötüsü: Sürekli kendisine hiç de ihtiyaç duyulmayan yerlerde geziniyor ve beş kuruş ödemeyene veriyor du kendini!
Sayfa 72 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
Her acı avutulamaz; bazı acılar vardır ki ancak yüreğin, uzun bir unutkanlık ya da gündelik kaygıların dalgınlığında tükenmesiyle biter.
Sayfa 55 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
İnsanlar tek başlarına hastalık çektikleri ve kendilerini sevecek kimse bulunmadığı için ölürler.
Sayfa 46 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
Kendi acısından duyduğu keder insanı bütün diğer acı çekenlere karşı duyarsızlaştırır.
Sayfa 42 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
Bilgiden önce yaşam, sözcüklerden önce kişi vardır. Her yaşam,onu önceleyen kuşaklar tarafından bilinmeyen bir mirastan yoğrulur. Oidipus'un başına gelenler, deyim yerindeyse olay örgüsünü kışkırtan şeyler, onun doğumundan önce ve o daha bebekken yaşandı (ebeveyninin tarihçesi, kehanet, terk edilişi, vs.). Hepimiz gibi Oidipus da, tüm bu olayları yaşayıp geride bıraktığında bile, kendi yaşamının ne uzmanı ne de yaratıcısı olabildi. Elinden gelen sadece yaşamak ve yaşamının dallanıp budaklanışını izlemekti. (Seçim, bugünden geriye baktığımızda, tesadüfe verdiğimiz addır.) İnsanları kendi yaşamlarının (yegâne) yazarları olarak tanımlamak, onları cezalandırmanın bir başka yoludur.
Metis ajanda 2021-165.syf
İnsanları değiştiren zaman, onların içimizde sakladığımız suretlerini değiştirmez.
Sayfa 327 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
İnsanlarla aramızda, gündelik olaylardan oluşan bir sınır çizgisi bulunur, aynı sınırın algılamada da bulunduğunu ve gerçeklikle zihnin mutlak temasını engellediğini Combray'de kitap okurken kavramıştım.
Sayfa 314 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
Aşkta bile, iki kişinin birbirlerine ilişkin hatıraları, ortak değildir.
Sayfa 313 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
İnsanlar bizim unutuşumuza bağlı olarak gelişirler.
Sayfa 313 - E-kitap versiyonuKitabı okudu
Eşit güçte hafızaya sahip iki kişi bile aynı şeyleri hatırlamaz. Birinin dikkatini bile çekmeyen bir olayı İkincisi hep derin bir pişmanlıkla hatırlayabilir; buna karşılık, ikinci kişinin neredeyse düşünmeden söylediği rastgele bir sözü birinci kişi, adeta havada yakalayıp sevimli bir kişilik özelliği olarak kabul eder.
Sayfa 309 - E-kitap versiyonuKitabı okudu