Artık roman okumuyor, film izlemiyordum. Bunların hepsi ölümlü insanlar için ilahilerdi. Arka planda hayatın sonluluğuna dair imalar olmadığında ne duygu ne de ilham vardı. Ölümlü varlıklar oldukları ve bir canları oldugu için onlara göre her şeyin aciliyeti vardı. Hikâye, yalnızca bir kez yaşanabilen hayatı yüzlerce, binlerce kat genişleten harika bir araç olarak "yasanabilecek baska bir hayat"ı hayalinde yaşamayı sağlıyordu. Ben ölümlü olmadığım için buna ilgimi kaybetmiştim.