Merve Öndeş
@merve_ondes
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
izmir
İzmir, 12 Mayıs 1994
171 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İnsanoğlu ...
Merhabalar herkese,
Meyra uzun zamandır okumak istediğim bir eserdi. Yazarı diğer eserlerinden tanıyor, biliyor ve kalemini biliyordum. O yüzden abonesi olduğum kütüphanede uzun zamandır raflarda olmasını bekliyordum. Sonunda nasib oldu, okudum. Fakat çok çok çok aşırı zorlandığım bir eser oldu. Bu yazarın dili, işlenen konu, ne bileyim diğer sebepler değil. Tamamen insanlık dramının katliamının soykırımının tüm çıplaklığı ve vahşetiyle yazılması idi. Yazar yüzümüze yüzümüze vurmuş " bak oku oku insanoğlu neler çekmiş, bu dünyadan nasıl günler, nasıl insanlar geçmiş" der gibi yapıştırdı tokadı sanki yüzüme. Öyle şeyler okudum öyle şeyler hissettim ki içim parçalandı, biz de derdimiz var diyoruz diye geçirdim aklımdan, kalbimden...
İnsanoğlu neler yaşamış da biz şu an yaşadığımız hayatın kıymetini bilmiyoruz.
Yaşadığımız ülkenin kıymetini bilmiyoruz ha bizim ülkemizde zor zamanlar geçirdi ama hiç kimsenin ırzına namusuna ekmeğine göz diken bir millet olmadık çok şükür.
Gazze'de yaşananları gördükçe, okudukça bu eser geliyor aklıma maalesef hâlâ bizim ülkemizde olmasa da yıl olmuş 2023 bu katliamlar yaşanıyor bu insanlık suçu işleniyor.
Hani diyor ya 
Cahit Zarifoğlu " Ben bu çağdan nefret ettim etimle kemiğimle nefret ettim ."
Ne güzel söylemiş...
Hayat gerçekten bizim gördüğümüz yaşadığımız kadar değil. Hayatı bütün acımasızlığı ile yaşayanlar var maalesef ..
Srebrenitsa' da hayatını kaybeden 8500 kişiye Rabbimden rahmet diliyorum.
"Zalimler için yaşasın cehennem.!"
Meyra
Sinan Akyüz
Yazarın kalemine, yüreğine sağlık.
Bir dostluk hikayesi...
Psikolojik ve felsefik olarak sıkılacağımı düşünüp önyargılı yaklaştığım bir eserdi. Fakat beni yanılttı çünkü çok beğendim. Evet felsefe sağlık psikoloji vardı ama asıl vurgulanan dostluk ve yalnızlıktı bence. Yazar Nietzsche ve Dr. Josef Breuer üzerinden yarı kurmaca yarı gerçek çok güzel bir eser çıkarmış ortaya. Nietzsche zaten çok farklı bir karakter olduğunu defalarca kanıtlıyor.
Benim çok fazla karşıma çıkan fakat bir türlü başta da bahsettiğim gibi önyargılı yaklaşımımdan dolayı başlayamadığım ama kitaplığında olan bir eserdi. İyi ki okumuşum iyi ki tanışmışım karakterlerle.
Yazarın bir çok araştırma inceleme sonucu ortaya çıkarttığı harika bir eser. Okumalısınız, mutlaka okumalısınız...
"Her zaman yalnız olacağım ama bir farkla, hem de ne müthiş bir farkla, seçeneğimin olması farkıyla. Amor fati - kaderini seç, kaderini sev." (Nietzsche)
Nietzsche Ağladığında 
Irvin D. Yalom
Bir kitap yıllarca okunabilmeyi nasıl başarır? Büyük eser...
Bir devlet nasıl yönetilmeli? Bir devlet nasıl yönetilmemeli?
Halk aslında kim? Neye ihtiyacı var ?
Anne ve baba aslında kimlerdir? Görevleri nelerdir?
Hayattaki yaşam alanımız sadece köle gibi çalışmak mıdır sadece?
Bunların ve daha bir çok üretilebilecek soru kalıplarının cevapları bu kısacık eserde mevcut.
Öyle bir eser ki boşuna yazılmış kelimesi bile yok.
En fazla iki saatte bitebilecek müthiş yalın dille yazılmış bir eser. Farkettiyseniz hiç alıntı paylaşmadım çünkü dediğim gibi anlamı olmayan tek kelime yok. Alıntı paylaşsam bu kitap bitmez, bense kitabı olduğu gibi 1000k 'a kopyalamış olurdum. :-) :,-)
Yazar hayattaki en önemli konulara öyle derin noktalarından değinmiş öyle güzel açıklamış ki, ciddi anlamda herkesin okuması gereken bir eser.
Hep erteledim, kitaplığımda okunmayı bekliyordu aldım okudum ve gerçekten yazarın diline kalemine hayran kaldım.
"Kitaplar kör olanın gözlerini açar, ..."!
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Grigory Petrov
Okur Takip Önerileri
Daha etkileyici, daha dramatik bir kitap okumadım.
İlk defa Instagram keşfette çıkmıştı karşıma ve çok merak etmiştim. İlk fırsatta kütüphaneden ödünç alıp okumaya başladım ve okudukça ne sinirlerime ne gözyaşlarıma ne diğer tüm duygularıma hâkim olamadım. Beni aşırı etkiledi. Acaba gerçek mi dedim ki olsa şaşırmazdım ama araştırdım pek birşey bulamadım açıkçası.
Sadece söylenildiği gibi psikolojik rahatsızlığı olanlar okumamalı bu teşvik olsun diye söylenmiyor cidden bazı yerleri var ki aşırı yoğun yaşadım duygularımı yer yer ağladım, yer yer üzüldüm yer yer belki gülümsedim. Ama genel olarak iyi bir eserdi. Yazarın eline emeğine sağlık....
Hanya Yanagihara 
Değersiz Bir Hayat
Oblomov...
İşte etkisinde kaldığım her gün her an sabırsızlıkla diğer sayfalara geçmek istediğim bir eser daha...
Öyle güzel bir eserdi ki okumak için can attığım. Sürekli karşıma çıkan okunması gereken eser diye gördüğümdü. İyi ki okumuşum. İlk başta çok merak ederek alsam da acaba sıkılır mıyım?, Akıcı mı? , Okuyanların dediği kadar iyi bir eser mi diye sorardım kendi kendime, tereddütte idim yani. Fakat öyle bir aktı ki eser, o kadar güzel alıntılar paylaşabilirdim ki aslında ama okurken alıntı paylaşmak için kitabı bırakmam gerekiyordu anlık da olsa ama bırakamıyordum sanki bıraksam anın büyüsü bozulacakmış gibi geliyordu pek tabii bazen alıntıladım en azından elimde olsun dedim. Kitapların altını çizmeyi pek sevmem. İlk başlarda yapardım canım isterse açar açar altı çizilileri okurum diye ama sonra bıraktım çizmedim...
Neyse... Oblomov ben hayatım da böyle bir karakter görmedim. Bence gerçek olmalı dedim kurgu da olabilir ama bu kadar bizden bu kadar içten bir karakter gerçek olmalı dedim ve öyleymiş ben bilmiyordum sadece tahmin yürütüyordum.
Zira son sayfada şunlar yazıyordu;
"-Zekâca kimseden aşağı değildi, dedi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama hiçbir şey yapmadı.
-Niçin? Ne yüzden?
-Ne yüzden mi?.. Oblomovluk!
-Oblomovluk mu? O da ne demek?
-Biraz zihnimi, anılarımı toparlayayım da anlatayım; sen de yazarsın, belki birisinin işine yarar."
Ştolts dostuna işte bu okuduğunuz hikâyeyi anlattı.
Dost ise yazardı...
İvan Gonçarov 
Oblomov
Yunan felsefesinden günümüze ulaşan en eski belge...
Sokrates dinsizlikle suçlanıyor. Bilhassa gençlerin aklını karıştırmakla.. savunması bence çok etkileyici idi. kendini bilge olarak görmeyen bir filozof.. buna rağmen "Ne var ki, o bilmeden bildiğini sanıyor, bense bilmediğimi biliyorum. Bu durumda şunu düşünmemek elde değil: Ben ondan biraz olsun daha bilgeyim çünkü bilmediğim şeyleri bildiğime inanarak yaşamıyorum." (s.26) diyor...
Sokrates'in savunmasını bizzat davada (MÖ. 399) bulunan 
Platon (Eflatun) dan okuyoruz. Bu savunmayı 
Ksenophon da kaleme almış fakat Platon (Eflatun) a göre daha kısa hayal kırıklığı yaratan bir yapıt olmuş.
"Erdemin temeli bilgi, özü idealar kavramı, gerekçesi evren doğumu, güvencesi ölümsüzlük ve sığınağı devlettir."
Sokrates & Platon
Merhabalar.. iyi okumalar kitap kurtları...
İnce Memed... Seriyi bitireli uzun süre olmasa da zaman geçti.. inceleme yazmaya fırsat bulamadım fakat öyle güzel de bir seri idi ki akıcı, merak uyandıran ve okuma isteği ile kıvrandığım bir seri idi. Sadece bu kadar müthiş ve sürükleyici bir seriyi neden bu kadar geç okuduğum için kendime kızmadım değil hani...
Yazarın 
Çakırcalı Efe kitabını birkaç yıl önce okumuştum ve çok başarılı idi. Beğenmiştim ve yazarın diğer eserlerini de okuyacağım demiştim o zamanlar... Kısmet bu zamana imiş o da İnce Memed ile oldu...
Yazar öyle güzel bir dile sahip ki okuru çok güzel bağlıyor eserine bir günde 100-150 sayfa okuduğum da oldu fırsat bulamayıp 20 sayfa okuduğum da demem o ki günlük dozumu aldım mutlaka.
Seri, İnce Memed' in (bana göre) istemeden eşkiya olmasıyla başlıyor. Ve o zamanın halkı için sevilen sayılan bazen de yerin dibine sokulan karakteri.
Böyle bir karakter araştırmalarıma göre gerçekten varmış. İnce Ufo imiş adı. Ve yazar bu seriyi 32 yılda tamamlamış.. çok etkilendiğim bir seri oldu zaten . Hâlâ etkisindeyim ... Çok güzel bir seri okumalı mıyız derseniz evet mutlaka okuyun derim..
Ve 
Yaşar Kemal benim artık favori okumak için çırpındığım yazarlardan.. belki çok geç ama hayat şartları... Ayrıca şuna çok inanıyorum bazı eserleri okumanın zamanı var bunu çok kez yaşadım. İnce Memed de o kadar karşıma çıkardı ve keza Yaşar Kemal de ama nasip bu zamana imiş ve iyi ki ilk fırsatta okumuş ve seriyi hiç arayı açmadan bitirmiştim...
Tatlı küçük kız Momo.
Momo... Uzun zamandır okuyamadığım sonunda elime geçmesi ile okumaya başladığım ve okudukça akıp giden bir serüven. Hayran kaldım küçük kız Momo'ya. O kadar güzel bir kitaptı ki... Yazarın ilk okuduğum kitabı idi. Devamı gelecek yazara ait okumalarımın dil ve üslubuna hayran kaldım gerçekten. Heyecanla okudum her sayfayı ve nasıl bittiğini gerçekten anlamadım. Çok görüyordum bu kitaba ait öneriler, incelemeler ve çok duyuyordum mutlaka oku cümlelerini. Zamanı şimdi gelmiş ve ben yeni okudum. Ve iyi ki okumuşum. Veee kitabın sonunda sadece kitabı okuyacakların görebileceği ayrıntı :,-) veee yazarın son sayfada yazdığı son söz... :-):-) Diyeceklerim bu kadar.... :,-) :,-)
Okuyun , okutturun...
Michael Ende
Momo
