"Öyle ayrımcı bir kelimedir ki tuhaf; meşrebi yalana kaçmış, hamuru başka karılmış, özü biricik kılınmış ne varsa eti dağlayan bir mühür gibi oracıkta yaftalayıverir ondan değil çoğunluktan olanlar, tuhaf diye tanımladıklarını. Beri değil öte durulur; aradaki mesafe her daim korunur. İşte böyle yaban olunur öteki durulur. Dilin kemiği böyle böyle kırılır, ayarı tutmaz olur. Tuhaf denilen, tuhaf kalmaya mahkum olur."