MODERN İSLAM DÜŞÜNCESİNİN FİKRÎ VE TOPLUMSAL TAHRİBATI
"Dinin sekülerleştirilmesi" veya "dinî bir çözülme" olarak nitelendirilmesinin pek de yanlış olmayacağını düşündüğümüz Modern İslam Düşüncesi kendisini orijinal bir yaklaşım olarak takdim etse de, varlık sebebi ve en temel karakteri olan tepkisellik, onu sanıldığından daha
Herkes için geçerli "genel iyi" diye bir şey var mıdır? Kitap bu sorunun cevabını olumlu olarak veren bir distopik(bakışa göre ütopik de olabilir) devletteki olaylar örgüsünden oluşuyor. YÖNTEM adı verilen bu devlet/ düzen temizlik ve hijyen üzerine kurulu. İnsanlar hastalıktan ölmüyor. Her an her türlü yiyip içip yaptıkları ve
"Beş veya yedi yılda bir heyetin karşısına çıkmalı insanlar ve orada şu soru yöneltilmeli: Varlığınızı meşru kılmanız mümkün müdür acaba Hanımefendi veya Beyefendi? Varlığınızı meşru kılamıyorsanız, toplum içerisinde sorumluluklarınızı yerine getirmiyorsanız, o zaman hiç şüphesiz toplumun kurum ve kuruluşlarını sizi hayatta tutmak için kullanamayız, çünkü yaşamınız bize bir fayda sağlamadığı gibi sizin için de bir yardımı dokunmaz bunun."
"Ben hasta bir adamım... " diye söze giriş yapar çok sevdiğim bir kitabında , tüm zamanların en büyük yazarı. Ama bu bildiğimiz türden bir hastalık değil tabi; Hastalık, bir toplumun dibe batmış ahlak sisteminin yeni düzende tanımlı adıydı, Tanrının mı yoksa insanın mı kurtuluş yolunda anlam aradığı ikili sarmalın galibinin içinde
İntihar bir insanın gizli zevki gibi bir şey olabilir mi, onu istediği gibi bozabilir mi? İntihar, nedir bu? Kendini sona erdirmek. Haklı ya da haksız yere. Hangi hakla? Neden olmasın? Bütün düşüncelerim bir noktada birleşmeye çalışıyordu: intihar meşru mudur, sorusuna yanıt bulunan yerde. Bir yanıt bulamadım. Hiçbir yerde. Çünkü insanlar birer yanıt değiller, birer yanıt olamazlar, yaşayan yanıt olamaz, ölüler de. Kendi suçum olmayan bir şeyi, kendimi öldürerek yok ediyorum.
Suç ve Ceza
Müşteki vekili ve Müdafiler yerini alsın mahkeme başlıyor
İddia Makamına Yöneltilen Sorular:
İnsanlığın iyiliği adına önceden hedeflenmiş yüksek bir ideale ulaşmak için işlenen suç, meşru sayılabilir mi?
Bu doğrultudaki işlenen bir suçun gerekçesi ve bu gerekçenin insanlık namına yüce bir
Her zaman gerçeği söylemek gibi bir ahlaki yükümlülüğümüz var mıdır, yoksa gerçeği söylemezlik etmek, saklamak, hatta yalan söylemek kimi durumlarda ahlaken meşru mudur?
Lüks bir salonda, ışıklar altında, smokinli erkeklerin ve gece elbiseli açık bayanların, aralarında herhangi meşru bir bağ olmadan, birbirlerinin kollarında müziğe uyarak salınışları, kenarda ellerinde kadehleriyle durup seyredenlere çok güzel ve kibar görünebilir. Bunu onlar adına anlamak mümkündür. Aynı şekilde bir Eskimo'nun erkek misafirine karısını ikram edişini de o kültürün kalıpları içersinde izah edebilirsiniz. Buradan hareketle ülkelere, kültürlere göre, güzellik, namus, kibarlık, misafirperverlik ve sair telakkileri, çeşitli toplumların farkli tezahürleri veya eğilimleri olarak, kendi mantıkları ve yapıları içinde değerlendirmek, bunlar karşısında irkilmeniz ne kadar şiddetli olursa olsun soğukkanlılığınızı muhafaza etmek de mümkün. Ancak falan ülkede düzenlenen Türk Haftasında" Türk'ü, bin yıl önce girdiği İslâm dairesinde kesin şekiller alan ve İslam'ı asıl karakteri haline getiren bir toplumu, iç çamaşırların, geceliklerin, endamlı, oynak mankenler tarafindan sergilendiği bir defile ile tanıtmak mümkün müdür? «Ya da bu tanıtılan biz miyiz?» Ya da buna razı olacak Türklerin sayısı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kaçtır?
Bu tanıtma programlarını Kızıl Rusya nin, Çin'in sınırları içersinde esir milyonlarca Türk'e gösterseniz ve işte "bu programlarla sizi dünyaya tanıtıyoruz" deseniz, onların sizler için ağızlarından çıkan ilk kelimesi ne olur?..