Birisi çulhalık peşinde koşar. Öbürü elbise parası kazanmak için bekçilik yapar.
Bir başkası da işsiz güçsüzdür, yüzünü ötelere, mekansızlık âlemine çevirmiştir. Çünkü onun can gıdasını da oradan sen vermektesin.
Görmedi isen neden böyle deliye döndün? Senin aslın toprak değil midir? Neden dirilmeyi istiyorsun?
Ötelerden, mekansızlık âleminden sana bir şeyler tattırmasalardı, can gözün o tarafa dikilir kalır mıydı?
Sonu o kadar kanlı geleceği için belki, Şems bir bıçak gibi böler
Mevlâna’nın ömrünü tam orta yerinden ikiye. Öncesinde Mevlâna ne
idiyse artık o değildir. Temkinliyse temkini bırakır, makul idiyse aklın
sınırlarını çatlatır.
*****
Şeytan, yolunu vurmadan önce Yasin okuman gerek.
Ey kervanbaşı, hırsızlar kervanın yolunu kesmeden sen hayvanını sopa ile döv de yol alsın..
*****
Din yolu, her türlü yaradılışlının gideceği yol değildir. Bu yüzden de o yol tehlikelerle dopdolu bir yoldur.
Bu korkulu yoldaki imtihanlar, denemeler, unu kepekten ayıran elek gibi yüreklileri yüreksizlerden ayırt eder.