Herkes gönlü ne kadar aydın ise, ne kadar cilâlanmışsa, gayb âlemini, gizli şeyleri o kadar görür.
Sayfa 220 - Ötüken cilt 4Kitabı okuyor
Mükâfat Tesellisi
Hazreti Mevlana'nın, "Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah belki sana kanat verecek" (Mesnevi, Cilt 4) dediği gibi, dünyada dahi o şeyin yerini daha evlasıyla doldurur.
Sayfa 183
Reklam
Hz. Mevlana der ki, "Dert; Allah'ı anmana vesile olacaksa, tüm dünya malından yeğdir. Dertsiz dua, soğuktur. Dertli dua gönülden, aşktan gelir" (Mesnevi, Cilt 3).
Sayfa 144
Ben Şam... bende saklı tarihin aklı bende şikeste-dil insanlığın aşkı peşinde Mevlânâ ateşi gezdirir durur sokaklarım Şems'i... Ehlibeyt'ten beri Şam-ı muğberim.. küffara karşı yay gibi atarken bastığı üzengi bende medfun Nureddin Zengî... biraz Konya, biraz Bursa'yım Selçuklunun Şehrazatı Osmanlının Şam-ı muğberi salli ale'n-Nebî beklerim evvel ve âhiri..
İbrahim Edhem Hz.
MEVLANA Hazretleri İbrahim Edhem'in hikâyesini şu şekilde anlatıyor: "İbrahim Edhem bir gece vakti tahtında otururken sarayı- nın damında ayak sesleri duydu. Damın üstünde birkaç insan sert adımlarla yürüyorlar, oradan oraya geziniyorlardı. İbrahim Edhem başını pencereden çıkardı: 'Kim o? Sarayımın damında ne işiniz var, neden oraya çıktınız?' diye seslendi. Yukarıdan cevap verdiler: 'Develerimizi kaybettik, onları arıyoruz." İbrahim Edhem hayretler içinde kalarak sordu: 'Gecenin bu vaktinde sarayın damında deve aranır mu, böyle bir yerde deve arandığını kim görmüş? Damdakiler cevap verdi:'Peki ya senin bir yandan tahta oturmuş, lüks içinde padişahlık ederken Allah'ı aramana, hatta bulmayı ummana ne demeli? Bizim damda deve aramamıza göre asıl buna şaşır malısın!' Bunun üzerine İbrahim Edhem tahtı tacı bırakarak ermişlik yolunu seçti."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.