Kırılan bir kalbin eskisi gibi atmadığını babamdan falan değil kendimden öğrendim.Ne zaman çarpıntım başlasa mutluyum derdim hep kendime.Eskiler hatırlanınca acılar yeni oluyor galiba.Neyse…pek beceremeyenlerdenim yaşamayı.Ama öyle pes edenlerden değil.Bir şeyler olsun diye çok şey yaptım,hiç bir şey olmadı.Aslında çok şey oldum.Bekletilen oldum,aldatılan oldum,kandırılan,kaybeden,yalnız oldum, yanlış insanlara tükendim, hep bir şeyler olsun dedim sonra hayat “Sen kimsin ki ?” Dedi.Mutsuzluğun o kekremsi tadını sanki ağır bir ilaç içmişim de sabahında midemdeki zehiri ağzımdan soluyormuşum gibi hissettirdi.Neye elimi atsam kuruyor sanki doğduğumdan beri.Mutsuzluktan geberiyorum değil de umutsuzluk bitiriyordu beni.Çocukluktan tek farkım birinde aşağı yukarı salıncakta sallanırken diğerinde birileri ruhumu sallıyordu sanki, aşağı yukarı.Oturduğum yerden kalkmak inanın eziyet geliyor bana kimileri buna üşengeçlik diyor…Bıraksalar yıllarca uyurum diye düşünüyorum geceleri. Sabahları uyandığımda beklentilerin sadece insanı yıprattığına bilmem kaçıncı kez daha şahit oluyorum.Pencereden baktığımda günler mevsimler değişiyor her seferinde ve gözlerimin önünde bitişimi seyrediyorum.