“Burası özel bir mezarlıktır” demiş. “Buraya gömülen insanlar mezar taşlarının üstüne gerçek yaşlarını değil, hayatta mutlu oldukları günleri yazarlar. Kimi 21 gün mutlu olmuş, kimi 37 gün. 52’yi geçen çıkmadı daha.”
Ne abartılacak kadar, ne okunmayacak kadar bir kitap.
"Coğrafya kaderdir." demiş
İbn-i Haldun . Ne doğru söz!.. Hem kader, hem keder...
Bakın
Ümit Özdağ bu durumu ne güzel özetlemiş;
Bermuda şeytan üçgeni de diğebileceğimiz, Kafkaslar-Balkanlar-Orta Doğu arasına sıkışmış olan Anadolu, yüzlerce büyüklü-küçüklü halka mezar olmuş bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın temel özelliklerinden birisi
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-)
(Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması)
Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
Paylaştıkça artan mutluluk değil hüzünmüş meğer...
Kısır bir döngünün içindeyim dünden beri: Yazıyorum, siliyorum, yazıyorum, siliyorum... Saçmalarsam affola, ben bilmiyorum 45 yıllık hayat arkadaşını kaybetmenin acısını, yaşım 45'in yarısı bile değil henüz.
Kitabın kapağını aralayınca Hatice Erbaş'ın şu sözü karşılıyor sizi:
"Babanız içerde şiir yazıyor diye
Çocuklarımı sessiz ağlattım