Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa

Mustafa
@mg2404
İstanbul
104 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Canlılar (bedenler) olarak fiziksel alanda yaşıyoruz; şahıslar (zihinler) olarak da dilbilimsel alanda. Ülkenin coğrafya, milletin de dille beraber anılmasının sebebi budur.
Sayfa 86
Reklam
Tekrar ve tekrar şunun farkına varıyoruz ki hedef insana hakim olmaksa, bu hedefe giden yol, dile hakim olmaktan geçiyor.
Sayfa 79
Mazoşistin benimsediği ilke: Kurban olarak arzu edilmek, hiç arzu edilmemekten daha iyidir.
Sayfa 172

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Genel olarak bedensel hastalık hastanın taşıdığı, akıl hastalığıyla hastanın bizzat olduğu ya da yaptığı şeydir. Beden hastalığı hastanın bedeninde, akıl hastalığı ise sicilindedir.
Sayfa 132
Hepsini affetmek, hepsini istemektir.
Sayfa 59
Reklam
Uygulanamayacak bir yasak koymak, hem yetki hem de itaat olgusunu aşağılar dolayısıyla da hem yasaya hem de ahlaka yönelik saygıyı tahrip eder. İntiharı yasaklamak nihai bir ahmaklık ve nihai bir nezaketsizliktir. Hayatı reddetme seçimini kabul etmeyen ve bu seçime saygı göstermeyen, bizzat hayatı, gerçek anlamda kabul etmez ve bu hayata saygı göstermez.
Sayfa 288 - 285, 286
Onu, hiçbir sanlık veya yakıştırma eklemeden Büyük Kitap olarak adlandırıyorum; bu sakınmanın ve sınırlılığın içinde, aşkınlığın kayıtsızlığına karşı çaresiz bir soluk ve sessiz teslimiyet var; çünkü hiçbir sözcük, hiçbir gönderme, korkudan titremenin, dilimizi yakmış ve havsalarımızın almayacağı isimsiz şeyin karşısında duyulanları açığa çıkarmaya, kokusunu ayırt etmeye ve damıtmaya yetmiyor. Bu ölçüsüz şeylerin, bu hesapsız mükemmeliğin karşısında sıfatların dokunaklı oluşlarının, yakıştırmaların kışkırtıcılıklarının faydası olur mu hiç. Üstelik okur, hani bu öykünün muhatabı olan gerçek okur, ancak gözlerinin içine bakıp derinlere ışık saçtığım anlarda beni anlayacaktır. Bu kısa ama güçlü bakıştan, elini şöyle bir tutuştan, söylediğimi yüklenecek, anlayacak ve bu derin kabulün heyecanıyla gözlerini yumacaktır. Zaten bizi ayıran bu masanın altında, hepimiz, gizlice el ele tutuşmuş değil miyiz? Kitap... çocukluğun başında bir yerde, yaşamın ilk şafağında, ufuk onun yumuşak ışığıyla aydınlanmıştı.
Sayfa 113 - Aylak Adam Yayınları
İlkbaharın köklerine kaynaşan bütün öyküler arasında bir tanesi var ki, çok uzun zaman önce gecenin malı olmuş, semanın dibine ebediyen yerleşmiş, yıldızlı mekanların sonsuz eşlikçisi ve fonu olmuştur. Her ilkbahar gecesi, ne olursa olsun, bu öykü kocaman adımlarla, kurbağa vıraklamalarının ve durmadan çalışan değirmenlerin üstüne çıkar. Bir adam
Sayfa 161 - Aylak Adam Yayınları161, 162
Mustafa tekrar paylaştı.
ADIM ADIM İNGİLİZCE ÖĞRENME ( ACISIZ VE BEDAVA!)
FARKLI, FAYDALI VE KULLANIŞLI UYGULAMALAR ARAYANLARA... Elimizden telefonlar düşmüyorken ve  yaz da gelmişken dil öğrenmek için bunu fırsata çevirmek gerek diye düşündüm. Son birkaç aydır dil öğrenme uygulamalarıyla haşır neşirim. Bir İngilizce öğretmeni olarak dil öğrenme konusunda birkaç şey söyleyip kullandığım faydalı birkaç
GENÇKIZLAR Acımızın ılık biçimisiniz sizler o hafif pembeliğinizle beslenen tatlı topraktan geçip gidersiniz bizi ezen gülüşünüzle. Göğün sınırına döner ilk kanatlar, bahçelerin hüzünlü durgunluğunu bular akşam çevreye ve zaman, dilsiz, dolaşır güzelliğinize. Boşuna oysa: Neden yakar ki okşayışınız derin ve bilinmedik, ve gökyüzü sınırsız dinlenir sizde bir yaprak gibi, bengiliğinde. Ve sıcak ellerinizde buram buram süreksiz tacı tutkularımızın bütünüyle, taşırken her biriniz gençliğin acısını.
Sayfa 8
Reklam
Mustafa
@mg2404·Bir kitabı okumaya başladı
İyi, Kötü & Ekonomi
İyi, Kötü & EkonomiTomáš Sedláček
7/10 · 21 okunma
Esse de serinletmiyor bizi rüzgar ve servinin altında ipince kalıyor gölge ve çevrede her şey dağlara yokuş mu yokuş; Ağırlıkları çöküyor üstümüze artık nasıl öleceklerini bilemeyen dostların.
Sayfa 75
Nerede o her şeyi değiştiren çift ağızlı gün? Batmayacağımız bir ırmak yok mu acaba? Lotusun uyuşturup beslediği ruha birazcık çiy damlatacak bir gök var mı? Bir tansık bekleriz, sabır taşında, göğü açacak ve her şeyi mümkün kılacak, meleği bekleriz eski oyunlardaki tıpkı akşamın açılmış güllerinin yittiği saatte... Yalnızca anılarda kaldın, yelin ve yazgının kızıl gülü, sen ağır ezgi gecenin gülü, gelip geçtin, sen al fırtına denizin fırtınası... Basittir dünya
Sayfa 44
Düşlerin gerçekleştiği saatte gündoğuşunun tatlılığında açılan dudaklar gördüm yaprak yaprak. Onları biçer diye korktum gökte parlak ince bir orak.
Sayfa 276
2.511 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.