Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşağılamak - aşağılanmak
Alıntılamak arzusuna kapıldığım çok cümle vardı, bu yüzden tümünü bırakıyorum yazının. "Aşağılamak bizim milli hasletimiz. Ana babalar çocuklarını, abiler kardeşlerini, müdürler öğrencilerini, patronlar işçilerini, okuyan okumayanı, okumayan okuyanı, sözelci sayısalcıyı, sayısalcı sözelciyi, klasik müzikçi popçuyu, mühendis öğretmeni, doktor
Tarih, kendisiyle bize intikal eden bütün hadiseleriyle, her birimizin bin yıllık ömrünü, bin yıllık yaşını hatırlamak suretiyle, her birimizi bir milletin ferdi yapmıştır. İşte buna kültürün hayatı denir. Bu hayatta binlerce hareket yaşanmıştır ve bunların hepsi kültürün varlığını meydana getirmiştir. Bu varlıkta Malazgirt’te, Hayber’de parlayan kılıç bulunduğu gibi Bağdat’ta kurulan medrese ve Nizamülmülk’ün teşkilatçı kudreti vardır. Onda, şeriat ve kanun önünde eğilen başlar olduğu gibi Yıldırımlarla Yavuzların otoriter devlet anlayışları vardır. Onda, saban arkasında koşan çiftçi bir milletin nasırlı elleriyle Selçuk mimarisinin secdeye kapanan parlak mihrabı yan yana görülmektedir. Onda Hazreti Ebubekir gibi Allah’a teslimiyet sevgisi, Hazreti Ömer gibi mesuliyet ihtirası yaşatan hükümdarlar, veliler, halk sınıfları ve devlet adamları vardır. Tarihin bütün hareketleriyle meydana gelmiş bulunan kültürümüz, bizim gerçek ruhumuzdur. Nasıl ki bir insan, başkalarının ruhiyle yaşayamazsa, bir millet de başka tarihlerin hadiseleriyle yaşatılamaz. Hayatımızı hâkimiyetine alan millî kültürümüz, bizim gerçek sahibimizdir.
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
Reklam
Milli kültürün en önemli unsurlarından biri de dildir. Aynı dili konuşan, aynı edebî mirasa malik insanlar, kendini bir ve beraber hisse- derler. Tarihte, başka milletler arasına karışıp, onların dillerini konuşarak, kendi milli benliklerini kaybetmiş topluluklara çok rastlanır. Bu olay, inanç ve din alanında da vuku bularak cereyan ederse daha hızlı ve kesin bir şekilde sonuçlanır. Onun için düşmanlar, bir milleti dağıtmak maksadıyla dili bozmaya, dildeki birliği parçalamaya büyük özen gösterir
Artık bilinmelidir ki kültür ve maneviyatın önemini gereğince anlayamadığımız ve milli-moral değerlerimizi iyi koruyamadığımız için bugünkü sosyal bunalımların içine düşmüş bulunuyoruz
O halde milli kültürümüzü iyi tanımalı, ona sımsıkı sarılmalı, şahsiyetsizlikten ve şuursuz taklitten şiddetle kaçınmalıyız. Onun için her şeyden önce yanlış bir seçim olan (Osmanlı devresi tatbikatı), batılılaşma sözünü ve fikrini bırakmalı, kendi özümüze dönerek kendi kültürümüze dayanarak çağdaşlaşmaya hatta çağın ilerisine gitmeye çaba harcamalıyız.
Milli kültürümüz yabancıları imrendirecek derecede köklü, geniş ve zengindir. Kültürümüz tarihin derinliklerine kadar uzanmakta ve kıtalara yayılmış bulunmaktadır. Milli kültürümüzün bu genişlik için de bizim bugünümüzü hayati bir ciddiyetle ilgilendiren parçası ise 1071 Malazgirt Zaferi sonrasında Anadolu'da teessüs etmiş, Afrika'ya ve Balkanlar'a yayılmıştır. Ancak bu kültür dilimini anlamak için 1071'den öncelere gitmeye ve Türkiye dışındaki bölgelerle de ilgilenmeye muhtaç ve mecburuz
Reklam
Gerçekten de tarih boyunca kültür unsurları zayıflatılan toplulukların eriyip yok oldukları görülegelmiştir. Eski Türkler'in Avrupa ve Balkanlar'da, Çin'de eriyen milli benliklerini kaybeden kollan (Bulgarlar, Peçenekler, Topalar vs.); İslam toplumlarını istila eden Moğollar vs. gibi.
Bizi ve hatta çağımızı, ilme saygılı, ahlaka bağlı, ahirete inançlı, sorumluluk duygusuna sahip, adil, merhametli, ebediyete gönül vermiş. vefakâr, fedakâr, cesur ve zarif insanlar yetiştirdiğini ispat etmiş olan ince ve eşsiz kültürümüz kurtaracaktır.
Kültürümüz, modern çağda yaşayacak ve mensuplarını yüceltecek kadar canlı ve orijinaldir. Hatta insanlığın istikbalini aydınlatacak, onu çıkmazdan çıkaracak kurtarıcı temellere sahiptir. Çünkü o bütüncül bir kültürdür. Tek yanlı ve eksik değildir. Gerçeği arama yollarından hepsini (duyu organları, tecrübe, akıl ve sezgi) kullanır, değerli ve geçerli tutar.
Emperyalist devletler kendilerine karşı en büyük mukavemet ve zorlukların, milli benlik ve şahsiyete sahip yani milli kültürle yoğrulmuş ona sıkıca bağlı kimselerden geldiğini tespit etmişler ve bu yüzden onların kültür bağlarını zayıflatmayı hedef almışlardır.
197 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.