“Kimseye borçlanmaksızın onları kendime borçlu çıkarıyordum. Bu iş beni, sırası geldiğinde yargıladığım yargıcın, minnet duymaya zorladığım sanığın üzerine çıkarıyordu. İyi ölçüp tartın bunu aziz bayım: Cezalandırılmak nedir bilmeden yaşıyordum. Hiçbir yargılamaya maruz kalmıyordum, mahkeme önünde değil, yukarıda bir yerlerde duruyordum, tıpkı eyleme yücelik katmak ve ona anlam vermek için bir vasıta yardımıyla zaman zaman sahneye indirilen o tanrılar gibi. Kısacası üstte yaşamak, kalabalık tarafından görülüp selamlanmanın tek biçimi olarak kalıyor yine.”
Ey gönül bir cân için her câna minnet eyleme
Ni'met-i dünyâ için sultâna minnet eyleme
Bu cihânın varlığına yok deyüp de ağlama
Gir kanâ'at evbine nâdâna minnet eyleme
-Laedri-
Allah'ım bize vermiş olduğun nimetlere karşı nankör eyleme. Her daim şükreden, minnet duyan kullarından kıl bizleri. Seni unutturacak nimetten sana sığınırız. Her türlü nimetinden dolayı hakkıyla şükredebilme iradesini her birimize nasip eyle. Gafletten de sana sığınırız, şükürsüzlüktende. Sübhanallah..