Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miraç İşbilen

Miraç İşbilen
@miracis
Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil tesistir.
Göz Kapağına Övgü
Görmek bir zamanlar düşünüldüğünün aksine "inanmanın delili" de değildir artık o yanılmadır, yanılsamadır. Tam o sırada "görmediğine inan" dedi derviş. Bir zikir edasıyla belli bir ritimle tekrar etti bu cümleyi; görmediğine inan, görmediğine inan, görmediğine inan... Sonra Yunus'tan bir dize ile birleştirdi zikrini: "Göz odur ki Hakk'ı göre, gündüz gören göz değil". Göz olur ki Hakk'ı göre, göz odur ki Hakk'ı göre... gündüz gören göz değil..." Her tekrarıyla içimde büyüyen cezbe, o ana dek göz kapaklarımı aşındıran görüntüler için nedamet hissi doğurdu içimde. Bakışın ölçüsüz istifçiliği ile incinen kalp mahremime dair bir utanç uyandırdı.
Sayfa 5
Reklam
Elhasıl, nefs-i emmare tahrip ve şer cihetinde nihayetsiz cinayet işleyebilir, fakat icad ve hayırda iktidarı pek azdır ve cüz'îdir. Evet, bir haneyi bir günde harap eder, yüz günde yapamaz. Lâkin eğer enaniyeti bıraksa, hayrı ve vücudu tevfik-i İlahiyeden istese, şer ve tahripten ve nefse itimattan vazgeçse, istiğfar ederek tam abd olsa o vakit يُبَدِّلُ اللّٰهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ sırrına mazhar olur. *Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. (Furkan Suresi: 70)
Sayfa 388 - Zehra yayıncılık / Yirmi Üçüncü Sözün İkinci Mebhası - Birinci NükteKitabı okuyor
İnsan, kâinatın ekser envaına muhtaç ve alâkadardır. İhtiyacatı âlemin her tarafına dağılmış, arzuları ebede kadar uzanmış. Bir çiçeği istediği gibi koca bir baharı da ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi ebedî cenneti de arzu eder. Bir dostunu görmeye müştak olduğu gibi Cemil-i Zülcelal'i de görmeye müştaktır. Başka bir menzilde duran bir sevdiğini ziyaret etmek için o menzilin kapısını açmaya muhtaç olduğu gibi; berzaha göçmüş yüzde doksan dokuz ahbabını ziyaret etmek ve firak-ı ebedîden kurtulmak için koca dünyanın kapısını kapayacak ve bir mahşer-i acayip olan âhiret kapısını açacak, dünyayı kaldırıp âhireti yerine kuracak ve koyacak bir Kadîr-i Mutlak'ın dergâhına ilticaya muhtaçtır.
Sayfa 386 - Zehra Yayıncılık / Yirmi Üçüncü Sözün İkinci Mebhası - Birinci NükteKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medarı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış, a'lâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık. Bir sultan gibi bütün kâinatın dualarını kendi duan içine al. Bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi ‎ اِيَّاكَ نَسْتَعٖينُ‎ de. Kâinatın güzel bir takvimi ol. * "Ancak senden yardım dileriz." (Fatiha suresi: 5)
Sayfa 385 - Zehra yayıncılık / Yirmi Üçüncü Söz - Birinci Mebhas - Beşinci NoktaKitabı okuyor
... Demek ki, insanın vazife-i fıtriyesi taalümle tekemmüldür, dua ile ubudiyettir. Yani "kimin merhameti ile böyle hakîmane idare olunuyorum? Kimin keremiyle böyle müşfikane terbiye olunuyorum. Nasıl birisinin lütuflarıyla böyle nazeninane besleniyorum ve idare ediliyorum? "bilmektir.
Sayfa 383 - Zehra yayıncılık / Yirmi Üçüncü Söz - Birinci Mebhas - Dördüncü NoktaKitabı okuyor
Reklam
Başarıya Götüren Prensipler
- Bütün tehlike okuyamamaktan çıkıyor. Okuyamamaktan kork. - Tenkit için okuyan, istifade edemez. Başkası için okuyan, istifade edemez. Kendi nefsi için okuyan, istifade eder. - Şimdi oku, kabirde okuyamazsın. - Oku, oku, her gün oku. Okudukça oku ki, ruhun nur-u İlahî ile parlasın. Kalbin nur-u Kur'an'la temizlensin. Aklın nur-u İslam'la işlesin ve yükselsin. - TUĞLALARI ÜST ÜSTE KOYMAK TEKRAR DEĞİL TESİSTİR. - Üç şey kalbe nasihatı tesir ettirmez: uyku sevgisi, rahat sevgisi, taam sevgisi. - Her sohbette dinleyici ol. Daima öğrenmeye çalış. Yetişmeye muhtaç olduğun şuurunu muhafaza et. Mevzu hakkında fazla malumatın olsa da sus. - Sana, bana, ona faydalı ise konuş.
İrade Terbiyesi ve Nefse Hâkimiyet
- İmanî bir fikrin kendimize mâl edilmesi ve hayatımıza tatbik edilmesi için, onun aklımızda kalması gerekir. Bunun için, şuurlu olarak daimi tekrarlar, egzersizler yapmak gerekir. - Güzel bir şeyi veya bir fikri tefekkür ettiğim zaman, kelimelerle düşünmek yerine, düşündüğüm şeyleri gayet vazıh bir surette görmek istemeliyim. Veya ifade ettikleri manaları düşünmeliyim. - Umumî bir göz gezdirmek, tembel ruhların usulüdür. Mütekâmil ruhlar, zihinde tefekkürün muhtelif noktalarının damla damla takattur etmesine ve bal gibi süzülmesine imkân verirler. - İşimizin kutsiyetine ve yüksekliğine karşı bir his mi husûle geldi? Hemen iş başına! İşi hoş ve cazip kılan zihnî ve bedenî bir kuvvet mi hissettik? Çabuk kitap başına! Derhal iş başına!
Kavrulsa da Rü'yet umuduyla her daim Firkat aşka pazar Vuslat aşığa mezardır
... Allah onların yaptıklarını çok iyi biliyordu. (Yusuf,19)
Ne kadar mazlum olursan ol, ne kadar zalim olursan ol, şunu bil ki Allah her şey(in)e vakıf, her şey(in)i Allah biliyor, her şey(in)i Allah görüyor. Zalim, zulmederken imtihandadır. Mazlum zulme maruz kalırken imtihandadır. Zalim mazluma zulmederken onları seyreden de imtihandadır. Zulüm herkes için imtihandır. Zalim, o, gününü görecek. Mazlum, o, mükafatını alacak. SEYREDEN DE ELİYLE, DİLİYLE, KALBİYLE durduğu yerin hesabını verecek ve aldığı konumun vebalini yüklenecek. Çünkü Allah biliyor, Allah sürecin takipçisi. Hiç şüphe yok ki Allah gözetlemededir.
Birinin Allah'ın nimetlendirdiği kimselerden olup olmadığını anlamanın bir formülü yoktur. Asıl önemli olan bize verilenlerin kendisi değil onlarla nasıl bir ilişki içinde olduğumuzdur. Bize bu hayatta verilenler başarı veya başarısızlık olarak adlandırılamaz. Bunlar sadece ve sadece imtihanlarımızdır. İyi bir okuldan mezun olmak iyi bir iş sahibi olmak Allah'ın nezdinde bir başarı değildir. Başarılı olup olmadığını gösteren şey bu mezuniyetle bu işle ne yaptığındır. şükredenlerden mi olacaksın nankörlük ederlerden mi?
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
Eğer hidayete sahipseniz etrafınızdaki her şey nimettir.
Sayfa 196Kitabı okudu
Cennetlerin en üstüne sen çoktan onurlandırıldın zaten. "La ilahe illallah" hakikati sende olduğu müddetçe kimse bunu senden alamaz. Allah bizleri insan soyuna bahşettiği onura layık kılsın; önemsiz olmadığımızı, hayatlarımızın değersiz olmadığını, Allah için şerefli değerli olduğumuzu bizlere unutturmasın.
Oysa şeytan dedi ki: "Beni azdırmana karşılık..." (A'raf, 16) Diğer tarafta Adem (as) ise "Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik..." (A'raf 23) dedi. İkisi de hata yaptılar. Ama hatanın devamındaki davranışları çok farklı oldu. Hata yapmak kişiyi şeytanlaştırmaz. Önemli olan kişinin hata yaptıktan sonraki tavrıdır.
Seher vakti bir haşirdir. Uyanık ve tesbih halindedir her şey. Sersem nefsim ne zamana kadar gaflet uykusunda olacak? Ömrün sonuna yaklaşılmakta; her canlı gibi kabre doğru yolculuk gerekiyor. Namaz için uyan ve ney avazı gibi niyaz eyle ve şöyle de: Ya Rab! Pişmanım, utanıyorum, sayısız günahlarımdan ötürü utanç duyuyorum. Perişanım, zelilim, kararsız bir hayattan ötürü utanç duyuyorum. Garibim, kimsesizim, zaifim, halsizim hastayım, güçsüzüm, ihtiyarım, iradesizim. El-aman diliyorum, af diliyorum, ilahi dergahından meded diliyorum.
Sayfa 284 - Zehra yayıncılıkKitabı okuyor
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.