Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Miraç İşbilen

Miraç İşbilen
@miracis
Okur
Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil tesistir.
Sabitlenmiş gönderi
"Lâyemut değilsin, başıboş değilsin, bir vazifen var. Gururu bırak, seni yaratanı düşün, kabre gideceğini bil, öyle hazırlan."
25. Lem'a / Üçüncü deva
Reklam
Başarıya Götüren Prensipler
- Bütün tehlike okuyamamaktan çıkıyor. Okuyamamaktan kork. - Tenkit için okuyan, istifade edemez. Başkası için okuyan, istifade edemez. Kendi nefsi için okuyan, istifade eder. - Şimdi oku, kabirde okuyamazsın. - Oku, oku, her gün oku. Okudukça oku ki, ruhun nur-u İlahî ile parlasın. Kalbin nur-u Kur'an'la temizlensin. Aklın nur-u İslam'la işlesin ve yükselsin. - TUĞLALARI ÜST ÜSTE KOYMAK TEKRAR DEĞİL TESİSTİR. - Üç şey kalbe nasihatı tesir ettirmez: uyku sevgisi, rahat sevgisi, taam sevgisi. - Her sohbette dinleyici ol. Daima öğrenmeye çalış. Yetişmeye muhtaç olduğun şuurunu muhafaza et. Mevzu hakkında fazla malumatın olsa da sus. - Sana, bana, ona faydalı ise konuş.
İrade Terbiyesi ve Nefse Hâkimiyet
- İmanî bir fikrin kendimize mâl edilmesi ve hayatımıza tatbik edilmesi için, onun aklımızda kalması gerekir. Bunun için, şuurlu olarak daimi tekrarlar, egzersizler yapmak gerekir. - Güzel bir şeyi veya bir fikri tefekkür ettiğim zaman, kelimelerle düşünmek yerine, düşündüğüm şeyleri gayet vazıh bir surette görmek istemeliyim. Veya ifade ettikleri manaları düşünmeliyim. - Umumî bir göz gezdirmek, tembel ruhların usulüdür. Mütekâmil ruhlar, zihinde tefekkürün muhtelif noktalarının damla damla takattur etmesine ve bal gibi süzülmesine imkân verirler. - İşimizin kutsiyetine ve yüksekliğine karşı bir his mi husûle geldi? Hemen iş başına! İşi hoş ve cazip kılan zihnî ve bedenî bir kuvvet mi hissettik? Çabuk kitap başına! Derhal iş başına!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kavrulsa da Rü'yet umuduyla her daim Firkat aşka pazar Vuslat aşığa mezardır
... Allah onların yaptıklarını çok iyi biliyordu. (Yusuf,19)
Ne kadar mazlum olursan ol, ne kadar zalim olursan ol, şunu bil ki Allah her şey(in)e vakıf, her şey(in)i Allah biliyor, her şey(in)i Allah görüyor. Zalim, zulmederken imtihandadır. Mazlum zulme maruz kalırken imtihandadır. Zalim mazluma zulmederken onları seyreden de imtihandadır. Zulüm herkes için imtihandır. Zalim, o, gününü görecek. Mazlum, o, mükafatını alacak. SEYREDEN DE ELİYLE, DİLİYLE, KALBİYLE durduğu yerin hesabını verecek ve aldığı konumun vebalini yüklenecek. Çünkü Allah biliyor, Allah sürecin takipçisi. Hiç şüphe yok ki Allah gözetlemededir.
Reklam
Miraç İşbilen
Bir kitabı okumaya başladı
Mısır'a Sultanı Kuyudan Gelir
Mısır'a Sultanı Kuyudan GelirYasin Pişgin
9.3/10 · 636 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Bakara Suresi Sohbetleri 2
Bakara Suresi Sohbetleri 2Nouman Ali Khan
9.7/10 · 196 okunma
Miraç İşbilen
Bir kitabı yarım bıraktı
%13 (83/599)
Üç Zor Mesele
Üç Zor Meseleİsmet Özel
9.1/10 · 2.665 okunma
Birinin Allah'ın nimetlendirdiği kimselerden olup olmadığını anlamanın bir formülü yoktur. Asıl önemli olan bize verilenlerin kendisi değil onlarla nasıl bir ilişki içinde olduğumuzdur. Bize bu hayatta verilenler başarı veya başarısızlık olarak adlandırılamaz. Bunlar sadece ve sadece imtihanlarımızdır. İyi bir okuldan mezun olmak iyi bir iş sahibi olmak Allah'ın nezdinde bir başarı değildir. Başarılı olup olmadığını gösteren şey bu mezuniyetle bu işle ne yaptığındır. şükredenlerden mi olacaksın nankörlük ederlerden mi?
Sayfa 208Kitabı okudu
Eğer hidayete sahipseniz etrafınızdaki her şey nimettir.
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Cennetlerin en üstüne sen çoktan onurlandırıldın zaten. "La ilahe illallah" hakikati sende olduğu müddetçe kimse bunu senden alamaz. Allah bizleri insan soyuna bahşettiği onura layık kılsın; önemsiz olmadığımızı, hayatlarımızın değersiz olmadığını, Allah için şerefli değerli olduğumuzu bizlere unutturmasın.
Oysa şeytan dedi ki: "Beni azdırmana karşılık..." (A'raf, 16) Diğer tarafta Adem (as) ise "Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik..." (A'raf 23) dedi. İkisi de hata yaptılar. Ama hatanın devamındaki davranışları çok farklı oldu. Hata yapmak kişiyi şeytanlaştırmaz. Önemli olan kişinin hata yaptıktan sonraki tavrıdır.
Seher vakti bir haşirdir. Uyanık ve tesbih halindedir her şey. Sersem nefsim ne zamana kadar gaflet uykusunda olacak? Ömrün sonuna yaklaşılmakta; her canlı gibi kabre doğru yolculuk gerekiyor. Namaz için uyan ve ney avazı gibi niyaz eyle ve şöyle de: Ya Rab! Pişmanım, utanıyorum, sayısız günahlarımdan ötürü utanç duyuyorum. Perişanım, zelilim, kararsız bir hayattan ötürü utanç duyuyorum. Garibim, kimsesizim, zaifim, halsizim hastayım, güçsüzüm, ihtiyarım, iradesizim. El-aman diliyorum, af diliyorum, ilahi dergahından meded diliyorum.
Sayfa 284 - Zehra yayıncılıkKitabı okuyor
Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse o kusur, kusurluktan çıkar; itiraf etse affa müstahak olur.
Oruç
Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telakki eder. Hattâ mevhum bir rububiyet ve keyfe-mâyeşa hareketi, fıtrî olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmiş ise bütün bütün gasıbane, hırsızcasına nimet-i İlahiyeyi hayvan gibi yutar. İşte ramazan-ı şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki kendisi mâlik değil, memlûktür; hür değil, abddir. Emir olunmazsa en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rububiyeti kırılır, ubudiyeti takınır, hakiki vazifesi olan şükre girer.
Sayfa 443Kitabı okudu
Sizin mi'racınızı tebrik ve Mi'rac Sahibi'nin (asm) sünnet-i seniyesine sizi ve bizi tam muvaffak eylemesine rahmet-i İlahiyeden niyaz ediyoruz.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.