Kafamda mezarlar var.
Sözü bitmiş kendi bitmemiş hikâyeler var.
Öksüz kalmış, ötekileşmiş, ötekileştirilmiş sesler var.
Dönüp dolaşıp beni tuzağa düşüren, dönüp dolaşıp içine düştüğüm delikler var.
Bu böyleler, onlar öyledirler, sen busunlar var.
Bana ait olmayan umutlar, hayaller, beklentiler var.
Kafamda hayaletler var, gerçek olmayan inançlar, içine hapsolduğum kalıplar,zorla çakılmış çiviler var.
Sonu yazılmamış kitaplar, söylenmemiş şarkılar, tutulmamış sözler var.
Kafamda herkesi asıp kesen , en çok da beni yargılayan yargıçlar var.
Kurbanlar var, gücünü suskunluğundan alan, çaresiz suçlular var.
Tutmayan hesaplar var, ödenmemiş borçlar, adı konulmamış korkular var.
Zamansız ihanetler, yüzleşmekten kaçınılan yalanlar var.
Platonik âşıklar var, tutturan, sınırları zorlayan, bu türlü olmamışlar var.
Kafamdaki çöplükte yok yok.
Her gün burayı toparlamak gerekir, çekidüzen vermek,itinayla tasnif etmek, temizlemek.
Kafamdaki çöplük günün birinde mis kokulu bir çiçek bahçesine dönüşecek, biliyorum.
Özgür ve şefkatli günlerin hayalini kuruyorum.