Bir anlamda, renkli ırka karşı, konumları benimkiyle aynı olduğu için hep belli bir yakınlık duymuşumdur: Onlar ve ben Amerikan toplumunun iç dairesinin dışında var olmaya mahkûmuz. Benim sürgünlüğüm kendi seçimim, elbette. Ancak, zencilerin çoğunluğu Amerikan orta sınıfının etkin birer üyesi olmaya can atıyor. Nedenini bir türlü anlayamıyorum. Bu isteklerinin beni, değer yargılarını sorgulamaya yönelttiğini itiraf etmeliyim. Öte yandan, birer burjuva olup çıkmak istiyorlarsa, kendileri bilirler, beni ilgilendirmez. Kendi düşen ağlamaz. Bana gelince, birinin beni orta sınıfa doğru iteklediğinden kuşkulanırsam, oldukça hoşgörüsüz bir biçimde karşı koymaya kararlıyım. Evet, beni sınıf atlamaya zorlayan o şaşkına direneceğim. Bu direnişi, ‘Orta Sınıfa Ölüm’, ‘Orta Sınıf Gitsin’ türünden geleneksel pankart ve afişler eşliğinde protesto yürüyüşleri düzenleyerek sergileyeceğim. Birkaç küçük Molotov kokteyli atmaktan da çekinecek değilim. Ayrıca öğle yemeklerinde ve toplu taşıma araçlarında orta sınıftan birinin yanına oturmaktan kaçınacak, bende doğuştan var olan dürüstlük ve görkemi koruyacağım. Orta sınıftan bir beyaz kazara yanıma düşecek olursa, kafasına ve omuzlarına gürültülü bir şaplak indirir, öteki elimle de Molotov kokteylilerimden birini yanımızdan geçen ve orta sınıftan beyazlarla tıka basa dolu olan bir otobüse ustaca fırlatırım. Kuşatmam bir ay da sürebilir, bir yıl da; toplu katliam ve yıkımın neden gerektiği sonunda anlaşılacak, insanlar beni er geç rahat bırakacaklardır.
içimi cayır cayır yakıyosun… molotov kokteyli atip kaciyorsun ara sokaklara… yüreğimi kundaklıyorsun sen… bir yanginim sönmeden bir digerini baslatiyorsun.
Finliler dunyaya mal olacak bir silah gelistirdiler; petrol ve kimyasallarin biraraya getirilerek şişelerde depolanıp ağızlarından bir paçavra ya da fitille yakıldıktan sonra atildığı yerde yangın çikarttığı bu silahın adına "Molotov Kokteyli" dediler. Kullandikları bu yeni silahla zırhlı aracları ve tankları yavaşlatacak kadar hatta bazen savaş dışı bırakacak kadar hasara uğratmayı başardılar.
Sayfa 124Kitabı okudu
Üzerine şişe (molotov kokteyli) bağlanmış eğitimli köpekler tanklara saldırıyor-yanıyorlar!
Molotof
Molotof kokteyli denilince Rus icadı sanıyor çoğu kişi halbuki Kızıl Ordu'nun tanklarına karşı anti-tank silahı olmadığından çaresiz kalan Finli askerlerin icadıdır. 1939'da Letonya, Litvanya, Estonya ve Polonya'nın doğusunu neredeyse kurşun atmadan ele geçiren SSCB, sudan bahanelerle işgal etmeye kalkıştığı Finlandiya'ya diş geçiremediği gibi ummadığı bir kadar sert bir direnişle karşılaşacaktır. Fotoğrafta Finli askerlerce yapılan ilk Molotof kokteylleri.
Peki kokteylin adı neden Molotof. Rus uçakları Finlandiya'yı bombalamaya başladığında Sovyet DIş işleri Bakanı Molotov Batı basınına dalga geçercesine biz bomba değil gıda paketi atıyoruz demecini vermişti. Finli askerler kendi el yapımı patlayıcılarına bu yüzden Rus bakanın adını vermiştir.
Finliler, hevalleri biraz üzdü sanki sjsjsjjs
Ayrıca dünyaya mal olacak bir silah geliştirdiler; petrol ve kimyasalların bir araya getirilerek şişelerde depolanıp ağızlarında bir paçavra ya da fitille yakıldıktan sonra atıldığı yerde yangın çıkarttığı bu silahların adına “Molotov Kokteyli” dediler. Kullandıkları bu yeni silahla zırhlı araçları ve tankları yavaşlatacak kadar hatta bazen savaş dışı bırakacak kadar hasara uğratmayı başardılar.
Sayfa 124
Dev,cüceyle uğraşırım demiş ammaaa:))
Soğuğa alışık, doğuştan savaşçı ve iyi bir kayakçı olan Fin askerleri kendisinden kat kat güçlü olan bir ordu karşısında umulmadık bir başarı göstereceklerdi.
Aslında ellerindeki silahları ne yeterli ne de mükemmeldi .9 mm hafif makineli tüfeği
" Suomi"yi savaşta hiç yanından ayırmadı .Bu arada ormanın içinde kullandığı yangın çıkarmaya yarayan bombalar Sovyetler'e ağır kayıplar verdirdi. Daha sonra bu bombalara "Molotov Kokteyli" adı verildi .Bu ordunun içinde "Lotta" denilen ve sayıları 90 bine yaklaşan kadınlar da vardı .
Sayfa 209 - 1.ciltKitabı okudu
Molotov Kokteyli'nin İcadı...
Fin askerleri 2. Dünya Savaşı sırasında tankları durdurmak için tank paletleri arasına demir levyeler ya da tomruklar soktular. Ayrıca dünyaya mal olacak bir de silah geliştirdiler; petrol ve kimyasalların bir araya getirilerek şişelerde depolanıp ağızlarından bir paçavra ya da fitille yakıldıktan sonra atıldığı yerde yangın çıkarttığı bu silahın adına "Molotov Kokteyli" dediler.
Düşman silahlarına müessir bir şekilde mukabele edebilecek asri silahlara malik bulunmamız, tanksavar topları yerine Molotov kokteyli yapmamızı mecburi kılıyordu. Hükümet kendi affedilmez hatasının bu sonuçlarına "korkaklık" deyip geçiyordu. Hükümet insan hayatına kıymet vermediği için Alman çeliğine Rus eti, Alman benzinine Rus kanı sevketmekle iktifa ediyordu.
Sayfa 452 - İbrahim Berkalp kitabevi
Molotov kokteyli ..
"Vyaçeslav Mihayloviç Molotov ,7 Kasım bayramında konyak şişesini alarak kadehini doldurdu ...
"Birinci kadehi Lenin 'in şerefine içti ..
"Ikinci kadehi Stalin'in şerefine içti ...
"Üçüncü olarak ise Polina Semyonovna 'nın şerefine şişeyi kaldırdı. .ve içti
Sayfa 120Kitabı okudu
