Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
536 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dünyanın başının belası emperyalizm ve acımasız kapitalizm. İnsan onurunu hiçe sayan güçlerin bitmeyen rezilliklerini bulabileceğiniz bir kitap. Emperyalist güçlere cesurca kafa tutan Mustafa Kemal, Türkiye'yi yeni ve çağdaş bir ülke haline getirmeye çalışmış ve bu uğurda ödünsüz dimdik durmuştur. Bugün hala tartışıladursun Lozan Anlaşmasından sonra bize bilenen Amerika, İkinci Dünya Savaşı sonunda ülkeyi güdümüne almayı başarmıştır. Marshall Yardımı, Truman Doktrini, Monroe Doktrini sayesinde , anlaşma ve yardım adı altında az gelişmiş ülkere sızmak için yaptıklarından biz de payımıza düşeni aldık. Dönülmez yola girdiklerini farkedemeyen yöneticiler debelendikçe de batmaya devam ettiler. Büyük ekonomik güçlerin çıkarlarına hizmet eden emperyalist Birleşik Devletler, kurallarına uyan yönetimlere destek vererek sömürüye devam etmiş, toplumsal faydalara hizmet eden ve kendilerine başkaldırmaya çalışan hükümetleri de IMF vasıtayla alaşağı etmeyi sağlamıştır. Ülkeyi 12 Eylüle götüren süreci planlayıp hızlandırarak son hamlesini gerçeklestirmiştir. İşte bu kitapta emperyalizmin güdümüne nasıl ve ne şekilde girdiğimiz, dayanakları ve kaynaklarıyla açıklanmış. Hacimli olmasına rağmen akıcı bir şekilde tamamladım. Daha çok kişiye ulaşmasını sağlamakta fayda olduğu için birkaç cümle yazmak istedim. Yakın siyasi tarihimize ışık tutan bir eser. Herkesin okumasını isterim. Tavsiye ederim...
Oltadaki Balık Türkiye
Oltadaki Balık TürkiyeM. Emin Değer · Kilit Yayınevi · 2012717 okunma
Kendi Kabuğuna Çekilmek
Tarih okurken Monroe Doktrini diye bir başlık ile karşılaştım. Bu, 19.yy. da Amerika'nın Avrupa işlerine karışmayıp kendi içinde güçlenmesi anlamına geliyor. Bunu yalnız bir devlet değil; zaman zaman ben de yapmalıyım diye düşündüm. Diğer insanların işlerine, hayatlarına karışmayarak kendi içimde güçlenmek...
Reklam
1898 Amerika-İspanya Savaşı sonunda Pasifik'te ve Uzakdoğu'da kazandığı topraklarla Birleşik Amerika, Kuzey Amerika kıtasının sınırlarını aşarak Uzakdoğu'ya ulaşmış ve bu suretle, Monroe Doktrini ile çelişkili bir şekilde, milletlerarası politikada bir "Global devlet" olmaya, yani dünya politikasının içine girmeye ilk adımlarını atmış olmaktaydı. Denebilir ki, 19. yüzyılın sonlarında, milletlerarası politikanın en önemli olayı budur.
Sayfa 715 - Timaş Yayınları, 17. Baskı (2017)Kitabı okudu
Çağrı Erhan ABD'nin Orta Doğu politikasını anlamak... Orta Doğu’ya ABD’nin girişi On sekizinci yüzyılın son çeyreğinde başladı. Osmanlı Devleti’ne bağlı ama içişlerinde özerk olan Kuzey Afrika’daki Garp Ocakları’yla ABD’nin temaslarının ardından, On dokuzuncu yüzyıl boyunca Osmanlı topraklarına misyonerlerin gelmeleri, Osmanlı Devleti’yle ve
HEGEMONYA İNSANLIK KADAR ESKİDİR. Ama Amerika’nın var olan küresel üstünlüğü, ortaya çıkışının hızlılığı, dünya çapındaki faaliyet alanı ve uygulanış biçimiyle diğerlerinden ayrılır. Tek bir yüzyıl içerisinde Amerika kendini, Batı Yarıküre’de oldukça soyutlanmış bir ülkeden dünya çapında örneği görülmemiş bir erişim ve kontrol gücüne sahip bir ülkeye dönüştürmüş ve aynı zamanda uluslararası dinamikle dönüştürülmüştür. KÜRESEL ÜSTÜNLÜĞE GİDEN KISA YOL 1898’deki İspanya-Amerika Savaşı Amerika’nın ilk denizaşırı fetih savaşıydı. Amerikan gücünü Pasifik’in ilerisine, Hawaii’den öteye, Filipinler’e kadar taşıdı. Yüzyıl dönümünde, Amerikan strateji uzmanları her iki okyanusta da etkin donanma üstünlüğü için doktrin geliştirmekle ğraşıyorlardı ve Amerikan donanması çoktan İngiltere’nin “dalgalara hükmettiği” fikrine meydan okumaya başlamıştı. Amerika’nın, Monroe Doktrini ile yüzyılın başında açıkça ilan edilmiş olan ve sonra da Amerika’nın ileri sürdüğü “kader bildirgesi (manifest destiny)” ile haklılığı savunulan Batı Yarıküre’nin güvenliğinin tek koruyucusu olarak özel statü talepleri, hem Atlantik hem Pasifik Okyanusu’nda donanma hâkimiyetini kolaylaştıran Panama Kanalı’nın yapımı ile daha da artmıştı.
1776 KARANLIK YERYÜZÜNDE DOĞDU
2 Aralık 1823’de, ABD Başkanı James Monroe‘nin, kongreye sunmuş olduğu Monroe Doktrini ile ABD, Avrupa’nın Amerika kıtası üzerinde bulunan herhangi bir yeri işgal etme eylemine karşı çıktığını belirterek, buralarda yaşayan ulusların kendi kaderlerini çizme konusunda bağımsız olmaları gerektiğini bildirmiş, aynı şekilde ABD’nin de Avrupa da yaşanacak olan herhangi bir siyasi olaya müdahil olmayacağını garanti etmiştir. derkitarih.com/index.php/2019/...
Reklam
Der Ki Tarih 1776 Karanlık Yeryüzünde Doğdu
2 Aralık 1823’de, ABD Başkanı James Monroe‘nin, kongreye sunmuş olduğu Monroe Doktrini ile ABD, Avrupa’nın Amerika kıtası üzerinde bulunan herhangi bir yeri işgal etme eylemine karşı çıktığını belirterek, buralarda yaşayan ulusların kendi kaderlerini çizme konusunda bağımsız olmaları gerektiğini bildirmiş, aynı şekilde ABD’nin de Avrupa da yaşanacak olan herhangi bir siyasi olaya müdahil olmayacağını garanti etmiştir.
47 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.