“Acıyla sunuyorum seçimine şu iki belirtiyi
Bak bunlara! Seç birini!
Bir boyunduruk birincisi
Başı eğik ve uysal bir öküz eder taşıyanı
Bir zenginin emrindedir sıcak samanda yatar
Ömür boyu eksik olmaz yulafı
İkincisi parlayandır öldürendir bir yıldızdır
Işık saçar ve balıkçılar kaçar
Işık saçan yalnız yaşar...”
— Burası korkunç bir yer! İnsanlar mutsuz! Umutları yok. Mülkiyet hakları yok. Kişilikleri yok.
— Niye kişilikleri olmasın? Bak mesela yemek servisi yapan Margarita, müthiş kişilikli bir kadın. Hepimiz ondan çok çekiniyoruz, ondan izin almadan çişe gidemiyoruz!
diyor Rasim.
— Yarın zengin olmak gibi bir umutları yok!
diye isyanını sürdürüyor
Fidel, ülkeyi kararnamelerle yönetmiyor. Diktatör arıyorsan, al sana, Kanun Kuvvetinde Kararname’nin mucidi Turgut Özal!
deyince de sinirleniyor, Özal’a toz kondurmuyor:
— O büyük bir adamdı.
— Evet. Hacıyı hocayı arkasına almış takunyalı bir diktatördü...
Pazartesinin ölmesine dakikalar kaldı. Ağlamaklı bir arap notası bir balkan şarkıcısının sesinde... İbre yürüyor. En büyük arkadaşım bu pilli osuruk radyo..
"Bu kente yağmasın yağmur, sevgili. Cadde, sokak ıslak zaten. Ve zahmet edip esmesin rüzgar. Uğultusu kulaklarımda gidişinin, dal kıpırdamazken, Söyle de sussun herkes, Ölmeye ihtiyacım var azıcık..."
Abe sair,
bizim de bir cift sözümüz var «aska dair.»
O meretten biz de cakariz biraz.
(...)
deli çigliklar atip avaz avaz
burnumun dibinden gelip gecti de yaz,
ben, bir demet mor menekse olsun getiremedim sana!
Ne haltedek, dostlarin karni acti
kiydik menekse parasina!
1930
Uzay zamana kur yapar, anlıyorsunuz ya, birleşme noktası, yani şimdiki zaman ölüm veya onun yerine koyabileceğiniz başka bir şeydir, isterseniz tanrı diyelim. Bunların tam ortasında canlanma mucizesi vardır: yani madde.
Kimi kadinlar böyledir iste... 2000'li yillar... Amerika' da Little Rock'ta bir bahar gecesi. Annem iri siyah gözlerini bir kedi gibi yogun bakim odasindaki isiga dogrultmus, titriyor. Aklina yaklasik on önce öldürülmüs kocasi geldiginde derdini anlatacak kelime yoktur artik. Usul usul tüketendir O. Her seyin akisi canini yakmaktadir. Wordsworth muydu "Sevgim aciyor" diyen. Safça bir teslimiyet yok eminim arkasinda. Ama yazgiyla da mutlaka bir iliskisi olmali.çünkü "Ne vardi bu kadar babami sevecek" dedigimde, son sozle- "Sen olsaydin sen de severdin" olmustur, çare sözcügünün anlam defteri kapanmistr. Dünyaya adeta bu kara haz nöbetiyle yasamak icin geldigi kesindir.