"Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek olan sabahın ışığını görebilirler! Artık güneşin doğmasını bekleyecek gücüm kalmadı ama siz yeni doğacak güneşi mutlaka bekleyiniz!"
Bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi;
Açarım gözkapaklarımı ve doğar herşey yeniden.
(Sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)Yıldızlar vals yaparlar, kırmızı ve mavi,
Ve keyfi bir siyahlık dörtnal peşinden:
Bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.Devrilir gökten Tanrı, solar cehennem ateşleri:
Melek ve Şeytan’ın adamları çeker giderken:
Bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.Hayal ettim söylediğin yoldan döneceğini,
Fakat yaşlandım, artık unuttum ismini.
(Sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)Bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni;
Hiç değilse baharda göğü şenlendirir gelirdi.
Bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.
(Sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)
İnsanlar zihnen zayıftır. Duygularımızla düşününce mantıklı açıklamalar bulamayız. Bu da kapasitemizi aşar. Böyle zamanlarda insanlar anılarından kaçarlar. İnsanlar düşünmeme yetisine de sahiptir. Alkol, kumar, kızlar... Bunları kullanarak unutmaya çalışırlar.
Param yok, eğitimim yok, geleceğim yok,
Bu şehirde doğdum, o andan beri geleceğim yok.
Umut ışığı var mı? Belki bir yerlerde vardır.
Ama bir labirentte kayboldum, nereye gitsem çıkmaz sokak
+Ona bir kitap götürelim mi? Hayatında hiç kitabı olmuş mudur acaba?
-Sanmam. Denizi görmeden ölmek gibi bir şey bu. Ne söylediyse, ne duyduysa hayatında o var.