-Ya sevdiğine kavuşman imkansızsa? +Kavuşman şart değil ki. Sevdiğin zaten kalbini ve ruhunu işgal etmiştir. Sen yoksundur, sadece o vardır.
-Kavuşsalar daha mutlu olmazlar mı?
+Sen hiç aşık olmadın galiba. Doğuda yani benim geldiğim yerde, aşk sevdiğine kavuşamadığında başlar.
İç sıkıntısının gölgesine kurulmuş bir köy gibiyiz; dışardan elçiler bile gelmiyor, belki de elli sene önce son elçinin başına gelenlerden sonra unutulduk, kara büyü ile mühürlendik. derdimizi anlattıkça derdimiz büyüdü ve bizi ele geçirdi, göğüs kafesimize oturup nefesimizi kesti, kılcal damarlarımızı tıkadı. gülmeye çalışsak, yüz felci geçirmiş gibi kaldık ki zaten gülünecek bir şey yoktu. tüm gülüneceklere başkaları çok önceden gülüp bitirmişti, bize sadece belli belirsiz külleri savrulmuştu.
"büyüyün ve çoğalın dedik, makineler de büyüyüp çoğaldılar. bizim için çalışacaklarına söz vermiştiler. şimdi biz onlar için çalışıyoruz. gıda miktarını artırsınlar diye icat ettiğimiz makineler açlığı çoğaltıyorlar. kendimizi savunmak için icat ettiğimiz makineler bizi öldürüyorlar. hareket etmek için icat ettiğimiz otomobiller bizi hareketsiz hale getiriyorlar. buluşmak için icat ettiğimiz şehirler bizi yalnızlaştırıyorlar. iletişim kurmak için icat ettiğimiz öncü büyük iletişim araçları, ne bizi dinliyorlar ne de bizi görüyorlar. biz makinelerimizin makineleriyiz. onlar masum olduklarını iddia ediyorlar. ve bunda haklılar."
Albert Camus: Kendimi yengeç gibi hissediyorum Simone...
Simone Beauvoir: Sebebi nedir ?
Albert Camus: Yengeçler denizde yaşar ama yüzemez. Ben de nefes alabiliyorum ama dünyaya bir türlü ayak uyduramadım sanırım.
Taedium Vitae
Gençliğimi deşmek biçare hançerlerle,
Şu rezil çağın cafcaflı üniformasını kuşanmak
“üst”üm olan her elin cebimden çalması
Ruhumu bir kadının saçlarının içinde hapsetmek ve
hepi topu talihin uşağı olmak; yemin olsun ki
istemem bunları!
Yemin olsun ki denizdeki köpük kadar,
Yaz esintisinde savrulan tohumsuz,
Şeytan arabası kadar dahi yok gözümde bunlar
Hayatımı alaya alan, beni tanımayan bu yalancı budalalarla olmaktansa
yapayalnız kalmak yeğdir bana;
Bembeyaz ruhumun günahı dudaklarından öptüğü
o boğuk kavgaların inine dönmektense,
En alçak damlı en yoksul evin ücra köşesine konuk olmak yeğdir bana ³