Merve Araz

Ey Rabb’im benim bir derdim var, bir hastalığım var ancak bana iyi gelecek doktoru bilemem, bu yüzden kapına geldim. Alim olan, her şeyi en iyi bilen sensin. Rabb’im bu yolda bana hayırlı olacak insanları çıkar karşıma, ben bu yolda seni vekil kıldım.
Reklam
Allah, “Beni vekil kil kulum” diyor. Ben senin yerine koştururum. Ben senin yerine o işi hallederim. Tüm bunlar Allah için kolay şeylerdir. Sen aşamazsın ama ben aşarım. Ben her şeye kadirim.
Daima anımsa: Allah kırık kalplerdedir. İşte bu yüzden Rabb’in ve melekler etrafındayken, sana bu kadar yakınken, artık mutsuz olmana şaşarım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kalbi kırık olan gönle bir melek gelir de oraya yuva kurar.
Hz. Ömer der ki:” Ben duamın kabulüyle ilgilenmem ki. İçimde, ruhumda, yüreğimde dua isteği var mı ona bakarım.” Ve ben sana diyorum ki dua ederken duadan öte dua edileni hisset. Sana kıvam katacak, ruhunu besleyecek duanın karşılığı değil, Rabb’i hissetmen olacaktır.
Reklam
Her haklı olma ihtiyacı hissettiğinde farkına varmanı isterim: Ego senden doyum bekliyor! Ve onu hemen sustur. Onu beslemeyeceğini kibarca söyle ve sevgiyle yerine oturt.
Söylenecek çok şey varken bile sus. Susmak boyun eğmek değil tam aksine olgunlaşmanın ilk adımıdır. Ve daima anımsa: Sen sustuğunda Melekler konuşmaya başlar.
Dışarıdakini kontrol etme şansın yoktur, bunu unutma, ancak içeriden çıkan senin kontrolündedir. Şayet senin içinden kin, kırgınlık, öfke çıkıyorsa sen rahmetten uzaktasındır, egonun at içindesindir. Çünkü Allah bizi sevgi, merhamet ve aşkla yaratmıştır. Bunun dışında senin kaynağından ne yükseliyorsa o şeytanidir. O nefsin ektiği nifak tohumudur.
Kalp kırılmaz. Kırılan bir şey varsa o gururdur, onurdur, egodur. Ve bunu fark etmek öze ulaşan kapıyı açmak demektir.
Arzu şeytanidir, niyet ise Rahmanidir. Niyet ederek başladığın her şeyde Rabb’inle birlikte yürümüş olacaksın ve sen bir kez Allah’a tam bir tevekkülle sığındığında o seni asla şaşırtmaz.
Reklam
İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır...
Sayfa 164 - Ötüken
Sanıyorum toprak, bundan böyle toprak olmaktan çıkacak.Ağaca ağaç gibi bakmayan, toprağa toprak diyerek basmayan, adama da adam gibi muameleyi bırakacak.
Sayfa 39
Onlar evlerini, ocaklarını, bahçelerini, ağaçlarını; bu yoldan, bu elektirik tellerinden, bu motor seslerinden kendilerine ulaşan hesap-kitap üzerine bina ettiler, ama yağma yok.
Sayfa 38
Kur'an-ı Kerim'i okudukça o senin gören gözün, duyan kulağın olur, unutma. Unutmam, diyor Süleyman. Dağa taşa bakarsın, şu gördüğün çiçeklere, sokaktan geçen adamlara, her şeye, her şeye. Bu çiçek neler söylüyor, bu adam nereye gidiyor, bu taşı buraya niçin koymuşlar, hep anlarsın. Gece ile gündüz, uyku ile uyanıklık, hayatla ölüm birleşir. Dünyada niçin varsın, anlarsın. Okudukça açılırsın. Açılırsın ne demek? Ayakbağı olan şeylerden kurtulursun bir, bir. Gittikçe hafiflersin. Hafiflersin ne demek? Biri sana ağır bir söz söyler, biri sana ağır bir yük yükler, biri seni över de göklere çıkarır, biri sana mani olmak ister, biri seni çekip götürmeye çalışır, biri önüne engeller yığar, bir başkası para yığar biri der ki aç kalırsın, biri der ki yapamazsın, biri der ki olmaz, imkânsız. ................................................. Bütün bunları aşarsın, anlıyor musun?
Sayfa 42 - Dergâh Yayınları
102 yaşında adamla 92 yaşındaki bir karı-koca boşanmak için hakim karşısına çıkmış, anlaşamıyoruz demişler. "Boşanmak için neden bu kadar beklediniz?" demiş hakim. Adam: "Boşanmamızdan çocuklarımız olumsuz etkilenmesin diye onların ölmesini bekledik" demiş. (Ve Merve şok olur)
Sayfa 89
112 öğeden 91 ile 105 arasındakiler gösteriliyor.