Peygamberimizin hayatı hakkında fazlasıyla bilgi veren, güzel bir kitap. Normal olarak isimleri akılda tutamıyorsunuz ama bir çok bilgi ediniyorsunuz. En azından temel konuları herkes bilmeli..
Mehmet Şevket Eygi:
- Muallim Mahir İz Beyefendi, bana üstatlık etmiş çok faziletli bir şahsiyettir. 1952’den itibaren 19 yıl ona mülazemet ettim. Kendisi baba ve anne tarafından seyyid imiş, 17 yılda bunu bir kere bile söylemedi. Necip Fazıl büyüğüm ve üstadımdır. Rahmetle anarım. Onu tenkit etmeyi, hatırasına gölge düşürmeyi aklımın köşesinden bile geçirmem. Sezai Karakoç 1952’den bu yana kadim dostumdur. Ali Fuat Başgil, Eşref Edip, Nurettin Topçu, Şeyh Muhammed Zahid Efendi, Şeyh Sami Efendi, Şeyh Muzaffer Ozak Efendi’nin görüşlerinden yararlandım.
İlginç bir kitaptı. O kadar fazla bilmediğim garip ve karisik isimler vardı ki hiç birini ezberliyemedim. Yazarın anlatımı biraz ağır ama bence ara ara böyle dini kitaplar okunmalı.
İnsanın Kuran Meali ve Siyer kitaplarını okuması bence üzerine borç, zira islamı bu şekilde anlayacak ve idrakine varacağız. Bundan önce çok okumasam da birkaç siyer kitabı okumuştum. Bu kitap dil olarak çok basit bir kitap olmamakla birlikte, kitap severlerin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap. İçerisinde çok fazla isim var, hepsini hatırlamak biraz zor. Birkaç defa daha okuruz biz de. Ama ara vermiş olmama rağmen ben çok severek okudum. Allah O'na(S.A.V) layık ümmet olmayı nasip etsin.
Okunması gereken harika bir kitap. Efendimiz s.a.v. in hayatını bilmek her müslümanın bilmesi gereken en güzel en önemli bilgilerden, ilimlerden birisi.Hayatimizi onun sünnetleri ile yaşamak ve yaşatmak ile onu güzel anlarız ki eğer onun ümmeti isek oda bizim için ümmetim diye göz yaşı döktüyse bizim 4 elle sarilamiz gerekir . Ben kitabı zevkle ve beğeniyle okudum okumanızı da tavsiye ederim.
Ahmed Midhat Efendi, damadı Muallim Nâci vefat edince Ahmet Rasim'e demiştir ki:
"Oğlum Râsim! Biliyor musun ne kaybettik? Hazîne desem, hazîne yanında tamtakır kalır."
Ömrünü kitaba ve eğitime adayan mütefekkir, şair ve yazar.
59 yılını öğretmenliğe adayan Mahir Hoca aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde zabit katipliği yaptı. Milli Mücadele yıllarında Mehmet Akif Ersoy'la Farsça ve Fransız edebiyatı üzerine çalıştı. Gençliğinde şiirlerini 'Maksud Kamuran' adıyla "Say" dergisinde yayımladı. Pek çok lisede edebiyat öğretmenliği ve müdürlük yaptı. 27 Mayıs darbesinden sonra, Kur'an-ı Kerim'in Latin harfleriyle basılması konusunda danışmanlık yapmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından davet edilen İz, bunun yanlış olduğunu söyleyerek vazgeçilmesini sağladı. Yaşamını, tanığı olduğu olayları ve tanıdığı kişileri anlatan anılarını
Yılların İzi adıyla yayımladı. Mahir Hoca'nın, yaşamı boyunca büyük bir aşk ve azim ile devam ettiği hizmet yolu, kendisine özgü bir ihlâs ve kemâl ile yönettiği sohbetleri idi. Tasavvuf, Peygamber Efendimiz, Din ve Cemiyet, Yılların İzi, Hocanın Seçtikleri ve Meal-Sadeleştirme eserleri vardır.
Babamdan müsaadeyi perşembe günü akşam üstü aldım. Ertesi gün cuma olduğundan mektepler ve dâireler tatil idi. Hafta başı olan cumartesi günü sabahleyin mektebe gidip vazifeye başladım. 400 kuruş maaşla ve başmuallim vekili sıfatıyla devlet hizmetine girmiş oldum. Altı ay sonra boşalan muallim kadrosuna asil olarak tayin edildim. İlk maaşımı alınca babama götürdüm, elini öptüm ve parayı yanına bıraktım. Duâ ederek iâde etti. Ben de pazara giderek bir tepsi içinde Ankara balı alarak eve getirdim. Cenâb-ı Hakk bundan dolayı memuriyet hayatımda hiç acı göstermedi.