İnsan deyince akla kalp gelir. Bu kalp yürekten ayrı bir şeydir. Yürek, insanlar gibi hayvanlarda da mevcuttur. Onun görevi vücuttaki kanı temizlemek ve dağıtmaktır. İnsanı insan yapan kalp yüce Allah'ın nazar yeridir. O, imanın, ilmin, nurun, feyzin, sevginin ve güzel ahlakın bulunduğu manevi bir cevherdir. İçine nur inmeyen kalp, aslî safiyetini kaybeder, asıl görevini yapamaz olur. Bu defa aynı kalp inkarın, isyanın, cehaletin ve kötü ahlakların merkezi durumuna gelir.
Allah'ın yolu şu dört şeydir: İlki rızık konusunda emin olmak, ikincisi amelde ihlâslı olmak, üçüncüsü şeytana düşman olmak, dördüncüsü de ölüme hazırlık yapmak.
Kur'an-ı Kerim'i bir beze sarıp duvara asmak, kendimizi darağacına asmaktan farksızdır. Kim ki Kur'an bilmedi, sanki dünyaya gelmedi demektir.
Hz. Osman (r.a) demiştir ki: "Benim için en kötü ve en uğursuz gün, içinde Kur'an-ı Hakim'e hiç bakmadığım gündür."
"Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak; biri hariç diğer hepsi cehennemde olacak." Oradakiler hayretle, "O kurtulacak grup hangisidir yâ Resûlallah?" diye sordular, Peygamber Efendimiz (s.a.v),
"Benim ve ashabımın yolunda olanlar" buyurdu.
Tirmizî, İman, 18
İman, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz birci canavar hayvan eder.
Ölümün hak olduğunu bilen kimsenin nasıl sevindiğine şaşılır. Cehennemin gerçek olduğunu bilen kimsenin nasıl güldüğüne şaşılır. Dünyanın ve ehlinin değişip durduğunu gören kimsenin onunla nasıl huzur bulduğuna şaşılır. Kaderin hak olduğunu bilen kimsenin kendisine takdir edilmeyen şeylerin peşinde nasıl yorulduğuna şaşılır.
Üç şey vardır ki sana kardeşinin muhabbet ve ülfetini kazandırır: Karşılaştığında kendine selam vermen, mecliste ona yer açarak oturup rahat etmesini sağlaman ve kendisinin en fazla hoşlandığı hitap şekli ile ona seslenmen.
وَلَا تَقُولَنَّ لِشَاىْءٍ اِنّ۪ى فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙـ﴿٢٣ـ﴾ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُۘ وَاذْكُرْ رَبَّكَ اِذَا نَس۪يتَ وَقُلْ عَسٰٓى اَنْ يَهْدِيَنِ رَبّ۪ى لِاَقْرَبَ مِنْ هٰذَا رَشَدًاـ﴿٢٤ـ﴾
Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşâallah demedikçe) hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme. Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve: "Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir" de.