Biraz muhabbet edelim; kendimizle,ruhumuzla,benliğimizle…
Kitaplığımın yanı başında yer edinmiş Nergis çiçeği birkaç tütsü kokusu biraz da farklı aromalarda mum… ruhuma yolculuğum tam da burada başlamıştı. Sanki dar-ı dünyada kaybolmuş ruhumun suretini arıyordum. İnsan arayan ve bu arayışım belki yanı başımda bulunan bir şehirde ya da sokaklarını bilmediğim ülkelerde arıyor arıyordum. Boşluklar,
Offf
“Ömrün meşâkkı çekilirse yalnız muhabbet sayesinde çekilir. Hayatın bir lezzeti varsa yalnız muhabbettir. Muhabbet ne büyük lezzettir ki, insan cefasında da bir başka lezzet bulur. Muhabbetle yaşayanlar nasıl yaşasa memnun yaşıyor; muhabbet için ölenler nasıl ölse memnun ölüyor. Siz şimdi belki muhabbet neden hâsıl olur diye düşünürsünüz. Nenize lâzım! Gönlünüzde muhabbet yok mu? Peyda etmeye çalışın. Var mı? Etrafınıza bakın. Yerleri daima bahar, gökleri daima şafak görürsünüz. Her yaprak nazarınızda canlanır; bir tuti kesilir, size tatlı tatlı gönlünüzün sırrını, sefasını söyler. Her bulut gözünüzün önünde açılır; bir tel gömleğe döner, size hayal meyal sevdiğinizin sinesini, gerdanını gösterir. Bir tenhalıkta, bir vahşette kaldınız mı, hiç çekinmeyin; hemen uykuya yatın ki, daima sevdiğinizin şekline temessül etmiş bir cismi latif kalbimizin ağuşuna düşmeye hazırdır. Yolunuzda bir muhatara mı görüyorsunuz, hiç korkmayın; hemen ileri gidin ki, daima sevdiğinizin kalıbına dökülmüş bir meleki müekkel etrafınızda muhafızdır. Bir âşık için ölürken mezarının üstündeki çiçekleri ya kanıyle veya gözlerinin yaşıyle sulayacak bir refıki ruhanî mevcut olduğunu bilmek dünyadan rahatça gitmek için ne büyük kuvvettir. Âlemde kim vardır ki, yâriyle bir döşekte bir saatte ölmeye bütün hayatını feda etmesin.”
Reklam
Nurullah Genç
havanın dumanlı vaktin dar olduğu bir zamanda bu sözü bir gül gibi bıraktın yüreğime: “İçim içime sığmıyor!” şimdi sana dâirim ölesiye tutkulu ölesiye şâirim
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
içim içime sığmıyor
Tarihe gömüyorum acıyı ve ölümü Yenilgiyi zafer şarkılarına Çünkü sen geldin; kumrular geldi İçim içime sığmıyor Umurumda mı sanki ayrılık trenleri Ateşten gemiler, çöl çiçekleri Ay tutulması, rasathaneler Umurumda mı sanki
içim içime sığmıyor
Havanın dumanlı Vaktin dar olduğu bir zamanda Bu sözü bir gül gibi bıraktın yüreğime: “İçim içime sığmıyor! .” Şimdi sana dairim Ölesiye tutkulu Ölesiye şairim
Reklam
96 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.