Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Leheb suresi
"Rasûlullah'a, daveti genel olarak yayma emri verildiği ve Kur'ân'dan, 'Önce yakın akrabalarını uyar' ayeti nâzil olduğu zaman, Rasûlullah Safâ tepesine çıkarak: 'Ey sabâha! (sabahın afeti)' diye bağırdı. Araplarda bu çağrı, tam sabaha karşı düşmanın bir kabileye hücum etmek için geldiği görüldüğü zaman yapılırdı. Çevrede, 'Bu ses kimindir?' diye sorulduğunda, 'Muhammed'in (s.a.) sesi!' cevabı verildi. Bunu duyan Kureyş'in bütün kabileleri koşarak geldiler. Gelemeyenler, kendi yerlerine bir temsilci gönderdiler. Herkes toplandığında Rasûlullah, her bir kabileyi 'Ey Benî Hâşim! Ey Benî Muttalib! Ey Benî Fahr!..' diye ismi ile çağırarak, 'Dağın arkasında bir ordu size hücum edecek desem inanır mısınız?' dedi. Oradakiler, 'Evet; çünkü biz senden hiç yalan söz işitmedik' dediler. Bunun üzerine Rasûlullah, 'Ben sizi ilerideki büyük azab ile uyarıyorum' dedi. Herkesten önce Ebû Leheb, 'Tebbe leke, hel li házá cema tena? (Kahrolası! Bunun için mi bizi topladın?)' dedi. Bir rivâyet de şöyledir: Ebû Leheb, Rasûlullah'a atmak için taş aldı."
İnsan Yayınları
Muhammed suresi 7.
Siz Allah'ın dinine yardım edin ki Allah da size yardım etsin.
Sayfa 210 - Destek Yayınları
Reklam
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Bakra Suresi 7. Ayet Hakkında
Ebu Hayyân şöyle der: Allah, hakkı kabul etmedikleri için kulaklarını ve hidayet nurunu görmek istemedikleri için de gözlerini, menfezleri kapatılmış, kendisine yararı olan herhangi bir şeyin içeri girmesine engel olan bir örtü ile örtülmüş ve üzeri mühürlenmiş bir kaba benzetti. Yani bu organlar sıhhatli olmalarına ve idrak güçlerinin yerinde olmasına rağmen, hayrı görme, işitme ve onu kabul etme melekelerinden mahrumdurlar.
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
Muhammed suresi 7
"Ey iman edenler! Eğer siz, Allah'ın davasına yardım ederseniz, Allah da size yardım eder, ayaklarınızı İslâm'ın hakkını koruma yolunda sağlam tutar."
Sayfa 14 - Az Kitap
Reklam
Muhammed Suresi 7. Ayet
Ey iman edenler, eğer siz, Allah('ın dinin)e yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı kaydırmaz
Sayfa 506 - Süre Yayınları
Eğer Muhammed'in dediği gibi rızkı dağıtan Tanrı ise ve Tanrı bu rızkı, kimine az, kimine çok olmak üzere dağıtıyor ise, bu takdirde toplum düzenindeki bozukluklardan, azgınlıklardan sorumlu olanın sadece Tanrı olması gerekmez mi? Eğer Tanrı herkese bol rızk vermiş olsaydı, kuşku edilemez ki, hiç kimse sefalet ve açlık içerisinde kalmayacak ve dolayısıyla başkasının rızkına ve varlığına göz dikmeyecek, böylece yeryüzünde düzensizlik sürmeyecek, toplum düzeni bozulmayacaktı. Ne var ki Muhammed'in söylemesine göre, "İnsanlar ancak ihtiyaç içerisinde kaldıkça, ihtiyaçlarını giderebilecekleri kimseye karşı yalvar yakar olurlar. Eğer Tanrı eşitlik sağlama üzere herkese bol rızk dağıtmış olsa idi, bu takdirde kişiler kendilerini Tanrı'ya karşı muhtaç durumda bulmazlar ve yalvar yakar olmazlardı". (Bu konuda Muhammed'in Kur'an'a koyduğu ayetlerden bazıları için bkz. Şûrâ Suresi, ayet 27; Alak Suresi, ayet 6-7; Zuhruf Suresi, ayet 32)
Sayfa 136Kitabı okudu
"Allah rızk verirken kiminizi diğerlerine üstün tutmuştur." (Nahl Suresi, ayet 71; ayrıca bkz. Zuhruf Suresi, ayet 32) "Neden böyle yapmıştır Tanrı?" diye sorulacak olursa, bunun yanıtını Tanrı (yine Muhammed'in söylemesine göre) şöyle vermekte: "Eğer Allah bütün kullarına bol rızk verseydi, yer(yüzünde) muhakkak ki azgınlık eder, azarlardı. Ama O, dilediğine, bir ölçüye göre verir." (Şûrâ Suresi, ayet 27) "Neden herkese bol rızk verilseydi yeryüzünde azgınlık olurdu?" diye sorulacak olursa bunun da yanıtı şöyle verilmekte: Eğer kişi bol rızka sahip olacak olursa, bu takdirde kendi kendisine yeterli bulur ve bunun sonucu olarak kendisini, Tanrı'ya muhtaç olmaktan uzak görür ve azar. Kur'an'da şöyle yazılı: "Çünkü insan muhakkak azar: kendisini ihtiyaçtan vareste gördü diye..." (Alak Suresi, ayet 6-7) Görülüyor ki Muhammed'in Tanrısı'nın anlatışına göre rızk bolluğu insanların Tanrı'dan uzaklaştırır, Tanrı ile olan bağlarını koparır; Tanrı'ya bağlılık azalınca insanlar arasında azgınlıklar başlar, âlemin düzeni bozulur. Oysa rızk eşitsizliği, Tanrı'ya muhtaç olma durumunu sağlar; bu nedenle "eşitsizlik" toplum düzenin sürdürülmesi bakımından koşuldur.
Sayfa 135Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.