"Dahası, yalnız başına intihar edilmez.
Kimse yalnız olmamıştır doğmak için.
Kimse de yalnız değildir, ölmek için.
Ama, intihar durumunda, doğaya karşı kendi hayatından kendini yoksun etme eylemine vücudu karar verdirmek için bir kötü varlıklar ordusu gereklidir."
Artaud, yukarıda ve kitabın genelinde olduğu gibi toplumun intihar üzerinde etkisini iyi şekilde analiz eder. Bu etkide en büyük rollerden biri de psikiyatrinindir ona göre.
Delilik üzerine yorumları bana hep Foucault'yu çağrıştırdı. Bence van Gogh'un deliliği de 'aklın dışladıkları' terimi kapsamında işlenmiştir Artaud tarafından. İktidarın elinde olan bilgi, akıl, tıp, psikiyatri; ona uyum gösteremeyen delilik, cahillik, hasta, deli, dahi...
Kitap dili ise bana ağır geldi. Çeviriden mi yoksa yazarın ağdalı dilinden mi kaynaklıdır çözemedim. Buna rağmen analizlerin ve tablolar üzerine duygu betimlemelerinin tadını çıkararak okudum.