İmam Muzenî anlatıyor:
Ölüm döşeğindeyken Şâfiî'nin yanına gittim ve; "Nasıl oldun?" diye halini sordum. Şöyle dedi:
"Dünyadan gider, kardeşlerden ayrılır, ölüm şarabını içer, Aziz ve Celil Allah'a varır oldum. Bilmiyorum ruhum cennete gidecek de onu kutlayacak mıyım, yoksa cehenneme gidecek de acısını mı paylaşacağım"
Sonra ağlayarak şu beyitleri okudu:
Musibetler karşısında
Allah'tan kork ve ümit et O'ndan
Israrcı nefsine uyup da pişman olma
Allah'ın affını müjdele şayet müslümansan
Korku ve ümit; kal ikisi arasında.
Kalbim sertleşip daralınca yollarım
Ümidimi affına merdiven yaptım
Suçum büyük olsa da
Sana yöneltiyorum isteklerimi
Mahlukâtın ilahı
Ey lûtuf ve cömertlik sahibi!
Divanu'ş-Şâfiî