Şu an paketimde kalan son 7 dal sigara ile günü kurtarma derdindeyim. Radyoda, Müslüm Gürses çalmakta. Birisi istek parçası olarak yollamış radyoya. Sanki notaların arasında bir savaş var. Öyle de söylenmez ki be! Aklıma geliyorsun, tam da o arada Müslüm Baba "affet" diyor. Toprağı bol olsun...
Mülayim de yalnız yaşadığı Fikirtepe'deki bir göz evinde yatağına uzanmış, radyosunu açmış, Müslüm Gürses'ten "Affet" adlı şarkıyı dinliyor, bir yandan da elindeki esrar sardığı sigarayı ciğerlerine çekiyordu.
"Nasıl affederdin? Biri çok kötü bir şey yapmış olsa... Nasıl affederdin?"
"Bilmiyorum. Ben de ne denli yara açtığına bağlı. Peki, sen?"
"Müslüm Gürses, Affet."