Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
hâlâ değil
Çocukların sokaklarda koşuşacakları, çocukluklarını yaşayacakları günler değildi.
Reklam
“Niçin ağlıyorsun?” diye sordum. “İnsanların , insanlara yaptıklarına.” dedi.
"Savaş bakanlığı için Mustafa Kemal'i tavsiye et. O gelmelidir. Ondan başka orduyu toplayacak kimse yoktur." Enver... Yıllar önce Halep'te karşı karşıya geldiği Mustafa Kemal'e "sen lazımsın!" demişti. Şimdi de günü geldiğinde hakkı, hak edene teslim etme erdemini gösterdi.
Reklam
Hayatta insana en çok sıkıntı veren kendi ben'idir. İnsanın sorunları 'ben'inin kendisiyle ilişkisinden kaynaklanıyorsa, o derdin devasını da başka yerde bulamaz. 'Ben'lik ile kendilik arasındaki sorun halledilemeden diğerleri çözülemez.
İnsanların yaşantılarında dedikodunun ötesinde bir şeyler bulmaya çalışmalıyız, değil mi?
İmaj, insan varlığının yerini tutabilir miydi? Bu çaba içinde yaşamak, çağımızın nevrotik kişiliğinin temel özelliğiydi.
Reklam
Niyazi Berkes'in de söylediği gibi "Olan biten didişile didişile, santim santim koparılarak ilerleyen bir süreçti." Bu süreci, Mustafa Kemal'in pürüzsüz bir zeminde konforlu bir yolculuğu olarak varsaymak, anlamamız gereken pek çok şeyi atlamak manasına gelir.
Öykülerin sonu nerede başlar? Bir öykü başladığı yerde mi bitmeli ? Bilinmeyenden başlayıp , ayrıntılara boğulan ; ayrıntılarda hayatını süren ve en son , gizemi içinde bilinmeyene giden bir öykü …Statik bir kurmaca gibi görünse de aslında , ayrıntılarda gizli , delişmen bir rüyadan başka nedir ki öykü ? Geldiği yere götürmeli öyküyü , en başa dönmeli belki .
Sayfa 119 - Venedik yayınlarıKitabı okuyor
Umudu yoktur ama yarına dair . Umudunu hep, adımını attığı geceye bağlamıştır .
Sayfa 82 - Venedik yayınlarıKitabı okuyor
Gitmek isteyip de korktuğum yoldan daha önce güvenle geçmiş birini arıyorum.
“Beynimde bir fırtına değil kasırga vardı şimdi hatta bir hortum; önüne kattığı her şeyi silip süpürecek!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.